Şirnex coğrafyasında adeta sömürge hukuku ile halkın malına acele el koyma adımı atılıyor
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Türkiye Kömür İşletmeleri’nin (TKİ), Şirnex’in (Şırnak) Silopiya (Silopi) ilçesinde bölgeyi yaşanmaz bir yer haline getiren termik santrallerde yakmak amacıyla asfaltit üretimi için toplam 51 parselde ‘acele kamulaştırma’ yapacağı öğrenildi. Silopiya’ya bağlı 1995 yılında zorla boşaltılmış olan Beşiri (Koyunören) köyündeki 7 parsel ile Bêspin (Görümlü) köyündeki 44 parsel üzerlerindeki ekili, dikili ve yapılı (ev, ahır vb.) unsurlarıyla birlikte acele olarak el koyulacak. Acele el koyulmak istenen alanın toplam yüzölçümü 300.686m2. Alana TKİ eliyle el koyulduktan sonra rödovansçı şirkete teslim edilecek.
Bölge yok oluşa bağlanıyor
Şark Islahat Planı kapsamında hazırlanan ve açık kaynaklarda yer alan gizli raporlarda; “Doğu’da sömürge idaresinin, askeri hâkimiyetin, sömürge yetkileri ile donatılacak sömürge valiliklerinin kurulmasını, devlet yetkililerine Türkiye Anayasasında olmayan özel yetkiler verilmesini, yoğun askeri müdahaleleri” gibi birçok bağlamda, ‘Kürtler’ ve ‘Kürtçe’ kavramları ile sömürge kavramlarının defalarca birlikte kullanıldığı görülüyor. Ormanların yakılıp kesilmesi, köylerin yakılıp zorla boşaltılması gibi uygulamalarla birlikte bölgede enerji, maden vb. sermaye işgalleri büyütülmekte. Devlet bu uygulamalarla sermayeye alan açarken, uluslararası büyük sermayeyi de bölgeye davet edip ‘yerli-milli’ ortaklıklar kurarak bölgeyi adeta yok oluşa bağlamakta. Diğer yandan korucu aşiretleri beslemek adına birçok yasal ya da yasa dışı asfaltit madenleri yağmacılara verilirken, işçiler ise bu madenlerde yaşamlarını yitiriyor.
Şirnexliler zehir soluyor
Şirnex termik santrallerle adeta işgal edilip nefessiz bırakılırken tüm su varlığı bu santraller ve madenlere bağlanmış durumda. Şirnex’te 405MW Ciner Gurubu, 270MW Galata Enerji ile Çinli CNEEC ortaklığı, 182 MW Karadeniz enerji, 138 MW ilk adımda ve toplam hedefleri 413 MW olan Park- Ceytaş şirketleri bölgede ürettikleri enerjiyi Irak’a ihraç ederken, bölgeye hiçbir yararı yok. Bu şirketlerin toplam enerji üretim gücü 1270 MW ve bu enerjiyi üretebilmek için günlük yaklaşık 30.000 ton asfaltit adı verilen karbon kayaçlar yakılıyor. Asfaltit dünyanın en kirli karbon yakıtı olarak değerlendirilirken, asfaltitin kül oranı yüzde 35. Bir günde 10.500 ton kül ve yaklaşık 9.000 ton kanserojen gazlar atmosfere salınarak Şirnexliler zehir solumakta.
Asfaltit külünün içeriğinde ise silisyum, alüminyum, demir oksitlerin yanı sıra toprağa, suya ve çevreye yayılabilecek kadmiyum, civa, kurşun, arsenik gibi ağır metaller ile uranyum ve havaya dağılan radon gazı bulunmaktadır. Küllerin üzeri toprakla örtülse bile toprağın gözeneklerinden geçen radon gazı 4 günden kısa bir süre içinde polonyuma ve aktif kurşuna dönüşmektedir. Bu nedenle kül yığınları çevreye sürekli radyasyon yayarlar. Yaklaşık 40 km çapında bir alan bu santrallerin etkisi altında bulunmakta. Bölgede asfaltit rezervinin 77.5 milyon ton olduğu belirtilirken, yeni termik santral projeleri ise sırasını beklemekte.
Şirnex sermaye işgalinde!
Şirnex’te operasyon gerekçesiyle ormanlarda büyük yangınlar çıkarılmış ve söndürmeye bile gerek duymamışlardı. Asker ve korucuların birlikte organize ettiği ağaç kesimleri ise 4 yıla yakın süredir aralıksız sürerken, onbinlerce ağaç katledilip pazara taşınarak korucular eliyle satıldı. Bu uygulama tipik bir kolonyalist uygulama olarak öne çıkarken, orman ekosistemeleri ise yerle bir oluyor. Bir yandan ormanlar yakılıp kesilirken diğer yandan aynı bölgeler üzerinde maden ve petrol sahalarının ortaya çıkarılması her adımın hesaplanarak atıldığına işaret ediyor. Ormanı yakıp yok etmek yerine kesip yok ederek, koruculara yağma alanı açmayı tercih ettikleri anlaşılmaktadır.
Qileban’ın ¾’ü maden sahası!
Şirnex Qileban’ın (Uludere) yüzölçümünün 73 bin 100 hektar olması ve 54 bin hektar alanda Qileban coğrafyasının yüzde 75’inin maden sahası olarak işgal edilme hazırlığı ihale ilanlarında ortaya çıktı. Diğer yandan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Şirnex merkez ile Cizîr, Qileban, Hezex, Elke ve Silopiya ilçelerindeki 22 ayrı bölgede ÇED raporuna gerek görmeden maden arama izni vermiş olması bölgede açık bir yağma yaşandığının göstergesi.
Cudi, Gabar ve Kato
Gabar’da 4 yılı aşkın süredir ormanlar kesilip katledilirken, ‘Petrol bulduk’ iddiasıyla sondajlar yapılmakta. Kolonyalist anlayışla doğal yapısı yerle bir edilerek insansızlaştırılmaya çalışan bölge sermaye iktidarı AKP’ye yetmiyor ve eli tüm Kürt coğrafyası üzerinde dolaşırken, uluslararası sermayeyi ortak ederek yağma sürecini genişletiyor. Bu bağlamda Şirnex’te boy gösterecek olan Kanada merkezli enerji devlerinden Trillion Energy’nin petrol çıkarmak ve petrol alanlarını geliştirmek için Türkiye’ye geldiği öğrenildi. Gabar’ın ardından Cudi Dağı’nda keşfedildiği iddia edilen ‘milyar dolar’ değerindeki petrol rezervlerinin ardından dikkatlerin Bestler Dereler, Feraşin, Kato ve bölgede birçok noktaya çevrildiği belirtiliyor.
Dikensiz gül bahçesi
Gabar Dağı iki yıldan bu yana korucular eliyle ağaçların kesilerek satışa çıkarılmasıyla gündemde. Ayrıca son 3 yıldır 41 ayrı ormanda yangın çıkarılırken, 68 alanda orman kesimiyle büyük bir ekolojik yıkım yaratıldı. Besta Bölgesi ile Cudi ve Gabar dağlarında 4 yıldır asker gözetiminde, korucular tarafından orman katliamı yapıldığı biliniyor. Tüm adımların bölgede Kürt halkının yaşadığı atalık coğrafyayı terk etmesini sağlayıp, sermaye için dikensiz gül bahçesi yaratılmak istendiği artık çok daha net görülebiliyor.