TJA ile HDP Kadın Meclisi’nden iki aktivist ‘Kadın Mücadelesi Her Yerde’ kampanyasına yönelik konuştu. Zelal Bilgin ve Nevriye Çur, ‘Saldırı, baskı ve irade gaspına artık tahammülümüz yok. Her yerde örgütleneceğiz’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 10 Haziran’da “Kadın Mücadelesi Her Yerde” şiarıyla kampanya başlattı. Kampanya 4 maddeden oluşurken kadınlar, taciz suçlularının affedilmesini, kadın ve çocuklara şiddet uygulayanların tahliyesini, kayyum atamalarını, irade gaspını ve kadın katliamları gerçekleştirenlerin cezasızlığını öngören infaz kanununa dikkat çekmek için eylem ve etkinlikler gerçekleştiriyor. 1 aylık süreci kapsayan bu kampanya 10 Temmuz’da son bulacak. Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Zelal Bilgin ve HDP Kadın Meclisi üyesi ile TJA aktivisti Nevriye Çur kampanyanın amacının Jinnews’e anlattı.
‘Korkmuyoruz’
TJA aktivisti ve HDP Kadın Meclisi üyesi Nevriye Çur, kadınların her alanda hedefte olduğunu dile getirerek, “Erkek ve devlet şiddeti her yerde kendini gösteriyor. Rojava’da, Şengal’de, Türkiye’de, bölgemizde, Afrika’da, Mısır’da, Hindistan’da, yani bir bütün olarak her yerde kadınlar erkeklerin iktidarı altında ezdirilmeye çalışılıyor” sözlerine yer verdi. Türkiye ve bölgede artan kadın katliamlarını, irade gaspı ve kadın kazanımlarına yönelik saldırıları da değinen Çur, HDP Kadın Meclisi ve TJA olarak oldukları her yerde bu saldırıları ve baskıları boşa çıkarmaya çalıştıklarını ifade etti. Kadınların değiştirme gücüne sahip olduğunu hatırlatan Çur, şöyle devam etti: “Bizim değiştirme gücümüzden korkuyorlar. Bu korku saldırılarının dozunu artırıyor ve bizi durdurmak, sindirmek için her şeyi yapıyorlar. Biz korkmuyoruz. ‘Kadın Mücadelesi Her Yerde’ şiarımızla her yeri mora boyayacağız ve kadınlar olarak sesimizi, rengimizi göstereceğiz.”
Kadın iradesine darbe
TJA aktivisti Zelal Bilgin ise kadın üzerinde artan erkek baskısına dikkat çekerek, “AKP ve MHP iktidarı kendilerini ayakta tutabilmek için kadına saldırıyor. HDP’nin yönetim politikasına baktığımız zaman, temsiliyetinde eşitlik ve kadın sayısının da fazla olduğunu görürüz. Bu da iktidarı korkutuyor” diye ifade etti. Bilgin, İstanbul Sözleşmesinin olan 6284 sayılı kanununun aynı zamanda kendileri için bir kazanım olduğunu dile getirerek “Kadın, bu kazanımları mücadelesiyle elde etti. Ancak hükümet kadını yalnızlaştırmaya çalışarak şiddete mahkum ediyor. Bu sebeplerden ötürü de en önemli şey olan eşbaşkanlığa yöneliyorlar. Kayyum atamaları esasında kadın iradesine yönelik darbedir” dedi.
‘Eylemlerimiz sürecek’
Rosa Kadın Derneği ve TJA’ya yönelik saldırıları da dile getiren Bilgin, “Dernek çalışmalarını illegalize ve kriminalize etmek istiyorlar. İyice anlaşılması gerekir ki gözaltı ve tutuklamalar olsa da onlarca kadın yine de dernek çalışmalarında yer almaya ve kadınlara ulaşmaya devam edecektir. Tutuklama ve gözaltı çalışmalarımıza engel değil” dedi. Kadına yönelik erkek şiddeti, taciz ve tecavüzün artış kaydettiğini dile getiren Bilgin, son olarak, “Bu sebeplerden ötürü böyle bir kampanya başlatmaya karar verdik. Eylem ve yürüyüşlerle alanlara ineceğiz ve sosyal medya üzerinden de eylemlerimizi sürdüreceğiz. Tacizcilerin affını öngören yasa üzerinde duracağız ve bunu herkesin gündemine koyacağız” ifadelerini kullandı.
DİYARBAKIR