PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde yaşamına son veren Zülküf Gezen’in cenazesi, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda polislerce alıkonularak, bazı aile bireylerin katılımıyla Yeniköy mezarlığında defnedildi. HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, “Cenaze korsanvari bir şekilde kaçırıldı” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın üzerindeki ağırlaştırılmış tecridi protesto etmek için kendisini asarak yaşamına son veren Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Cezaevindeki Zülküf Gezen’in cenazesinin, İstanbul Atatürk Havalimanı’na getirilmesi ardından sabah 09.50 uçağı ile Diyarbakır’a getirilerek, Bağlar ilçesinde bulunan Yeniköy Mezarlığı’nda defnedilmesi bekleniyordu.
Polis: Bu gece defnedeceğiz
İstanbul Atatürk Havalimanı morgunda bekletilen Gezen’in cenazesi, ailesinden habersiz alıkonularak, Diyarbakır’a getirildi. Cenazenin Türk Hava Yolları’nın TK2600 sayılı seferi ile 00.20’de Diyarbakır’a getirildiği öğrenildi. Cenazenin Diyarbakır Havalimanı’na iniş yapması ardından Gezen’in ailesini arayan polis, “Bu gece cenazeyi defnedeceğiz. İster katılırsınız, ister katılmazsınız” dediği ileri sürüldü.
‘Korsanvari şekilde kaçırıldı!
Haberi alan Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri cenazeyi almak üzere gittikleri Diyarbakır Havalimanı’nda polislerce engellendi. HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, havalimanının abluka altında alındığını belirterek, girişlerinin engellendiğini söyledi. Cenazenin Diyarbakır’a ulaştığını doğrulayan HDP Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran ise “Cenaze korsanvari bir şekilde kaçırılarak, Diyarbakır’a getirildi. Havalimanı karakola dönüştürülmüş durumda ve geçişimiz engelleniyor” dedi.
Mezarlığın girişi tamamen ablukaya alınmış. Ama bilinmelidir ki; Zülküflerin haklı ve meşru talepleri ablukalarla bastırılamaz. #ZülküfGezenÖlümsüzdür pic.twitter.com/8vobE4Ej6i
— Ayşe Acar Başaran (@ayseacar_b) March 17, 2019
‘Ben devletim’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Pero Dündar, Musa Farisoğuları, Remziye Tosun, Nuran İmir, Feleknas Uca, Saliha Aydeniz ve Ayşe Acar Başaran, cenazeyi almak üzere Diyarbakır Havalimanı’na geldi. Havalimanı yüzlerce polis ve zırhlı araçlarla abluka altına alınarak, HDP’li vekillerin geçişi engellendi. Burada vekilleri kalkanlarla çembere alan polis müdürü, milletvekillerinin cenazeye katılmalarına izin vermeyeceğini belirterek, “Ben devletim, devlet kararı var. Aileye taziyede bulunabilirsiniz ama cenazeye katılamazsınız” dedi.
Polis eşliğinde defnedildi
Daha sonra polis, cenazeyi alarak ranger ve sivil araçlar eşliğinde Yeniköy Mezarlığı’na götürdü. Yeniköy Mezarlığı’nı da zırhlı araçlar ve çevik kuvvet ekipleri ile abluka altına alan polis, HDP’li vekiller Saliha Aydeniz, Semra Güzel ve Nuran İmir’i sürükleyerek mezarlığa girişlerini engelledi. Cenaze, polis eşliğinde bazı aile bireylerinin de katılımıyla defnedildi.
Taziyeler kabul ediliyor
Gezen ailesi, Diyarbakır Kayapınar ilçesi Huzurevleri Mahallesi’nde bulunan Şaklat Yas Evi’nde taziyeleri kabul ediyor.
Temelli mezarlığı ziyaret edecek
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, milletvekilleri ve partililer, bugün saat 12.00’de Gezen’in Yeniköy Mezarlığı’ndaki mezarını ziyaret edecek.
Gezen’in amcasından savcılığa yalanlama
Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, Gezen için ‘fedai eylem gerçekleştirmedi, intihar etti’ şeklinde bir açıklama yaptı. Gezen’in amcası Ahmet Gezen, savcılığın yaptığı açıklamanın gerçeği yansıtmadığını belirterek, “Zülküf 1 Mart’ta açlık grevine katılmak istedi ancak arkadaşları sağlık sorunlarından dolayı izin vermedi. Açlık grevinde olan arkadaşlarına refakat ediyordu. Avukatların cezaevinden edindiği bilgilere göre Zülküf fedai eylem gerçekleştirdi” şeklinde konuştu.
Refakatçi yok
Cenazenin aile bireyleri tarafından dün gece İstanbul Atatürk Havalimanı’nda morga teslim edildiğini ve sabah 09.50 uçağı ile getirilmesinin planlandığını belirten amca Gezen, “Gece 23.00’te devlet güçleri Diyarbakır’daki evimize geldi. Cenazeyi getirdiklerini söylediler. Aysun adında birinin refakatçi olduğunu söylediler. Ancak ailede Aysun adında kimse yok. Bize, ‘Eğer gelip cenazenizi havalimanından alacaksanız alın, almayacaksanız yarınki olaylara tedbiren cenazeyi kaldıracağız’ dediler. Mezarı hazırladıklarını, hocayı getirdiklerini, aile katılmazsa cenazeyi kaldıracaklarını söylediler” diye aktardı.
‘Cenaze namazını 4 kişi kıldık’
Ailenin cenazeyi almak için Diyarbakır Havalimanı’na gittiğini ifade eden Gezen, “Havalimanından Yeniköy Mezarlığı’na kadar polis ablukasında gittik. Milletvekillerini de içeri almadılar. Cenazemizi kendimiz yıkadık. Cenaze namazında da dört kişi katıldık” diye konuştu.
‘Ambulans verilmedi’
Cenaze namazının ardından duaların okunmasına müsaade edilmeyerek, cenazenin derhal defnedilmesi yönünde baskıya maruz kaldıklarını dile getiren Gezen, “Camiden mezarlığa kadar ambulans verilmedi. Ambulansın mesaisinin bittiğini söylediler. Bu bir konsepttir. Bütün bu tür cenazelere bunu yapacaklar. Akrabalarının dahi cenazeye katılmasına izin verilmedi. Allah hakkımızı bırakmasın” diyerek tepki gösterdi.
Halasına da izin yok
Gezen’in halası Behiye Bulut’un dün gece cenaze törenine katılmak için Yeniköy Mezarlığı’na gittiği, ancak mezarlığı abluka altına alan polisin cenazeye katılmasına izin vermediği öğrenildi.
İHD: Hükümeti derhal göreve çağırıyoruz
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, Zülküf Gezen’e ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Kürt sorununa yaklaşımdaki olumsuzlukların Öcalan şahsında somutlaştırıldığı İmralı Cezaevi’ndeki hukuk dışı tecrit koşullarına karşı başlatılan açlık grevlerine dair kaygılarının gittikçe arttığını aktaran İHD, şu ifadeleri kullandı: “Güven’in başlattığı ve 131’inci gününe ulaşmış durumda. Açlık grevine duyarsız kalan hükümetin bu tutumu, kamuoyunun bu hukuk dışı uygulamaya karşı duyarsızlığı ve toplumun sessizliği, mahpusların farklı eylem biçimleri ile seslerini duyurma çabasına girmesine neden oldu. Ve daha şimdiden, Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Hapishanesinde tutulan 32 yaşında bir mahpus, Zülküf Gezen hayatına son verdi.
Sadece yasaların uygulanması suretiyle dahi çözülebilecek bir sorunu çözme yolunda adım atılmaması ve hükümetin konuyu seçim sonrasına ertelediğine dair duyumlar, mahpusların yaşam hakkının siyasi çıkarların gölgesinde bırakıldığını düşündürmektedir. İnsan hakları savunucuları olarak, Zülküf Gezen’in ölümünden duyduğumuz üzüntüyü ve hükümetin yaklaşımından duyduğumuz kaygıyı paylaşırken, başlı başına bir işkence olan tecrit uygulamasının tüm hapishanelerden tamamıyla kaldırılması için mücadele etmeye devam edeceğimizi bir kez daha duyuruyoruz. Zülküf Gezen’in ölümünde olduğu gibi, açlık grevi sürecinde yaşanacak ve mahpusların yaşam hakkını ortadan kaldıracak ya da sağlıklarında kalıcı hasar bırakacak her tür olaydan; İmralı hapishanesinde hukuku uygulamayan, hukuku uygularken ayrımcılık yapan, açlık grevlerine duyarsız kalan başta hükümet olmak üzere tüm yetkililer sorumlu olacaktır. Hükümeti ve devlet yetkililerini açlık grevinin son bulması için derhal göreve çağırıyoruz.”
Gezen’in mezarını ziyaret eden kitleye polis müdahalesi
Gezen’in kabrini ziyaret etmek üzere Yeniköy Mezarlığı’na gitmek isteyen kitleye polis müdahale etti. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan ve partinin bölge vekillerinin de aralarında bulunduğu kitlenin önü mezarlık girişinde kesildi. Buraya kalkan ve zırhlı araçlarla barikat kuran polis, kitleye tazyikli suyla müdahale etti.
Polis ile vekiller arasında uzun süren mücadelenin ardından vekiller barikatı aştı. Mezarlık içinde bir kez daha polisler tarafından çembere alınan vekillerin kabrin başına gitmesine izin verilmedi. Vekiller Gezen ailesine taziye ziyaretinde bulunmak üzere Şaklat Yasevi’ne doğru geçti.
Valilikten Diyarbakır’a girişlere kısıtlama!
Zülküf Gezen’in cenazesi için Urfa, Mardin, Elazığ ve Bingöl’den Diyarbakır’a girişlere kısıtlama getiren bir genelge yayınladığı belirtilirken, Bingöl’den Diyarbakır’a gelmek için yola çıkan HDP’li vekillerin de içinde olduğu yurttaşlar, genelge gerekçe gösterilerek askerlerce yoldan çevrildi.
HDP Bingöl İl yöneticileri ve yaklaşık 150 yurttaş, sabah saatlerinde araçlara binerek, Gezen’in hem mezarını hem de taziyesini ziyaret etmek için yola çıktı.
Sadece vekiller geçebildi
Araçlar Diyarbakır’a doğru ilerlerken 3 kez askeri karakollarda durdurularak kimlik kontrolleri yapıldı. Abalı Jandarma Karakolu’nda bir kez daha durdurulan araçların geçişine izin verilmedi. Aralarında HDP Bingöl Milletvekilli Erdal Aydemir ve Bingöl Belediye Eşbaşkan adayları Hişyar Özsoy ve Senem Çakas’ın da bulunduğu gruptan sadece milletvekilleri ve araçlarında bulunan kişilerin geçişine izin verilirken, geriye kalan yurttaşlar, İçişleri Bakanlığı’nın Bingöl Valiliği üzerinden gelen ve içinde Zülküf Gezen cenazesi nedeniyle “Urfa, Mardin, Elazığ ve Bingöl’den Diyarbakır’a girişin yasaklandığı” ifadesinin bulunduğu genelge gerekçesiyle yoldan geri çevrildi.
4 karakolda durdurdular
HDP Bingöl Merkez İlçe Eşbaşkanı Zeynel Barlas, saat 10.00’da yola çıktıklarını belirterek, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Genç ilçesi girişinde tüm araçlar durdurularak kimlik kontrolü yapıldı. Genç çıkışında da aynı muameleyle karşılaştık. Her iki noktada da yarım saat bekletildik. Yine Tapan Tepe Karakolu’nda daha sıkı bir arama ve kimlik kontrolü yapıldı. Bingöl il sınırını geçtikten sonra Abalı Jandarma Karakolunda vekillerin araçları geçti. Geri kalan tüm araçları durdurdular. Geri dönmemiz istendi. Genelge geldiği söylendi.”
Girişler yasak’
Genelgenin kim tarafından çıkarıldığını sorduklarını ifade eden Barlas, “Kontrol noktasında bulunan rütbeli astsubay telefonunu çıkararak valilik tarafından kendisine mail olarak gönderilen kararı gösterdi. Kararda Urfa, Mardin, Elazığ ve Bingöl’den Diyarbakır’a girişin yasaklandığını gördüm” diye konuştu.
Barlas, zırhlı araçla yollarının kapatıldığını ve kimlik kontrollerinden sonra geri dönmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Piroğlu: Her şey bittiğinde dostlarımızın sessizliği aklımızda kalacak
Gezen için HDP İstanbul il binasından Hacıahmet Mahallesi’ne kadar yapılacak yürüyüş polis tarafından engellendi.
İl binası önünde bir araya gelene ve aralarında Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Sedat Şenoğlu, Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) Genel Başkanvekili Şahin Tümüklü, HDP milletvekilleri Musa Piroğlu ve Zeynel Özen’in bulunduğu çok sayıda kişi Hacıahmet Mahallesi’nde seçim irtibat bürolarına kadar yürüyüş yapmak istedi. Polisin yürüyüşe izin vermemesi üzerine kitle oturma eylemi yaptı. Polisin tutumunu bir süre yaptıkları oturma eylemi ile protesto eden yurttaşlar daha sonra il binası önünde açıklama yaptı.
Burada konuşma yapan HDP Milletvekili Musa Piroğluşunları dile getirdi: “Her şey bittiğinde düşmanlarınızın sesi değil, dostlarımızın sessizliği aklımızda kalacak. Yoldaşlarımız bu sessizliği durdurmak adına kendi canlarını feda ediyorlar. Biz biliyoruz direnenler her zaman kazanır. Bugünler bitecek biz kazanacağız. O günler geldiğinde el ele tutmak için yan yana olmalıyız. Leyla Güven’in sesi İstanbul, İzmir, Amed’e yükselmiştir. Biz bu bedeli unutmayacağız. Bize bu bedelli yaratanlardan hesabını soracağız. Vardık varız var olacağız.”
Koçyiğit: Bu acılar yaşanmasın diye her gün haykırıyoruz‘
Zülküf Gezen’in mezarına gitmeleri engellenen HDP, HDK ve DBP Eş Genel Başkanları ve milletvekilleri Gezen’in taziyesinin kurulduğu eve geçti. Taziye evine gelen HDP’lileri, Gezen’in ailesi karşıladı. Temelli, Koçyiğit, Arslan ve milletvekilleri aileye başsağlığı dileklerini iletti. Polisin ablukaya aldığı taziye evinde ilk olarak konuşan Koçyğit, acılarının büyük olduğunu dile getirerek, “Bu ölümler yaşanmasın diye her gün haykırıyoruz, çağrı yapıyoruz. Bütün bu çağrılarımıza karşı kör, sağır kalan bir Adalet Bakanı var. Devlet kendi hukukunu, yasasını çiğnemiştir. Bize de çiğnediği yasalara uymamızı istemektedir. Biz alışmayacağız” dedi.
Aslan: Sorumlusu iktidardır
DBP Eş Genel Genel Başkanı Mehmet Arslan da, Gezen’in yaşamını yitirmesinin çok büyük bir anlam ifade ettiğini dile getirerek, “Tüm demokrasi güçlerinin bu sürece dair söyleyecek bir sözü olmalı. İnsanlar yaşamını yitirdikçe bizim ortak alanda yaşama irademiz daralacaktır. Yaşananların sorumlusu iktidardır. Daha büyük acılar yaşanmadan, cezaevlerinden acı haberler gelmeden hükümet bir an önce adım atmalıdır” diye konuştu.
Temelli: Artık bahane üretilmesin
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ise, yaptığı konuşmada, “Bugün burada çifte hukuksuzluğu ve adaletsizliği bir arada yaşıyoruz. Uzun zamandır, çok uzun zamandır, Sayın Leyla Güven Türkiye halklarına sesleniyor, büyük bir adaletsizliğe dikkat çekiyor. Tecrit denen bu hukuksuzluk, adaletsizlik son bulsun diye 131 gündür bedenini açlığa yatırmış durumda. Cezaevlerinde ve dünyanın bir çok yerinde insanlar bedenini açlığa yatırmış durumda. En başından Adalet Bakanlığı’na çağrıda bulunduk. Bu yasal ve hukuki talepleri karşılayın dedik. Biz cezaevlerinde kimse yaşamını yitirsin istemiyoruz. Ama maalesef dün bir arkadaşımız cezaevinde yaşamını yitirdi. Eğer, Adalet Bakanlığı üzerine düşen görevi yerine getirseydi, bugün yaşamını yitiren arkadaşımız yaşamaya devam ederdi. Bir an önce Adalet Bakanlığı üzerine düşeni yapmak zorundadır. 800’ye yakın kez avukatlar İmralı’ya gitmek için başvuru yapıyor ama her defasında bir bahane uydurularak talep reddediliyor. Artık bahane üretilmesin, artık bir başka insanı daha cezaevinde yitirmek istemiyoruz. Leyla Güven’i kaybetmek istemiyoruz. Bu kayıptan, bu ölümden çıkarılacak çok önemli dersler var. Tecrit meselesi, adalet, hukuk meselesi seçimlere, siyasete alet edilemez dedik. İnsan canından daha kıymetli bir şey yoktur. İnsan canı üzerinden siyasi hesap yapmayın. Adalet ve hukuka ses verin ve tecridin kalkması için ne gerekiyorsa onu yapın” diye belirtti.
Birçok kentte anıldı
Van, Muş, Hakkari, Ağrı, Mardin, Mersin, İzmir, Dersim ve Siirt gibi birçok ilde bir araya gelen halk, ”Yaşatmak için ölüme giden Zülküf Gezen’i minnetle anıyoruz” dedi.
Kaynak: MA