ÖHD’li Yusuf Çakas, salgınla beraber cezaevlerinde artan hak ihlallerine dikkat çekerek, duyarlılık çağrısı yaptı
Koronavirüs (Covid-19) salgınıyla birlikte cezaevlerinde tecrit, sağlık hakkına erişimin engellenmesi gibi bir çok hak ihlalinde artış yaşandı. Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Hapishane Komisyon üyesi ve Mezopotamya Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED) yöneticisi avukat Yusuf Çakas, pandemiyle birlikte cezaevinde artan hak ihlallerine karşı, duyarlılık çağrısında bulundu.
Mezopotamya Ajansı’na konuşan Çakas, cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlülerin seyahat etmek dışında, sağlık, iletişim, yaşam hakkına sahip olduklarını kaydetti ve uluslararası mevzuatta bu hakların güvence altına alındığını hatırlattı.
Keyfi uygulamalara karşı çıkanlara ceza
Özellikle pandemi süreciyle birlikte izole edilmiş yerler olan cezaevlerinde hak ihlallerinde artışların yaşandığını dile getiren Çakas, yaşanan ihlallerin cezaevindeki yönetim ya da personellerin keyfi uygulamaları sonucu yaşandığını belirtti.
Cezaevi personellerinin keyfi uygulamalarını protesto eden tutukluların, bu eylemlerinin sonucunda disiplin cezası aldıklarını ifade eden Çakas, “Pandemi sürecinde daha çok ihlaller oldu. Açık ve kapalı aile görüşlerinin olmaması cezaevlerinde temasın kesilmesi, tutukluların dış dünya ile bağlantılarının kopması, beraberinde keyfi uygulamaları getirdi. Bu keyfi yaklaşmalarda yaşanan tartışmalar disiplin cezası ya da kötü muamele olarak tutuklu ve hükümlülere dönüyor” dedi.
Su bile verilmiyor
Çakas, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinden bir kaçını şöyle sıraladı: “Elazığ Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlülere yönelik işkence iddiası vardı. Yine aynı cezaevinde pandemi öne sürülerek görüşler kaldırılırken, iki ya da üç kişilik odalarda ayakta sayım dayatılıyor. 3 kişilik bir odada ayakta sayım yapılmasının izah edilir bir yanı yok. Yemek kalitesi düşürüldü. Çölyak hastaları gibi diyet uygulanması gereken tutuklular var. Bazı hükümlülerin bu diyet listelerine uyulmamasından ağır hastalık süreçleri başladı. Örneğin Urfa Hilvan 1 Nolu Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlülere su verilmiyor. Su kesintisi yaşanıyor bu koşullarda içme suyuna ulaşamayan ya da düzenli duş alamayan kişinin hijyen koşullarına ulaşması mümkün değil. Osmaniye, Afyon Cezaevi’nde de özellikle son dönemlerde sorunların yaşandığı biliniyor. Kırşehir Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine ilişkin devam eden bir açlık grevi söz konusu. Elazığ Cezaevi’nde de Kürtçe gelen mektuplarda çeviri sorunu yaşanıyor. Özel çeviri için yüksek meblağlar isteniyor. Ya Kürtçe gelen mektubu örgütsel değerlendirip hiç vermeme durumu var, yada çeviri talebi ile ciddi ücretler alınmakta.”
Çağrı
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin tüm kamuoyu tarafından bilindiğini vurgulayan Çakas, “Sırf siz onu sevmiyorsunuz, sizinle benzer görüşte değil diye ‘tutukluların işkence görme hakkı vardır’ diyemezsiniz. O nedenle bizim çağrımız tüm hukuk örgütlerine, siyasi partilere, barolara ve Meclis’edir; lütfen bu konuda duyarlı olalım. Bir kişi eğer cezaevinde hak ihlaline uğruyorsa bu hepimizin sorunudur. Bu tüm toplumun sorunudur” diyerek duyarlılık çağrısında bulundu.
DİYARBAKIR