Rojava Devrimi 10 yaşında. Arap, Türkmen ve Çerkes kadınlar Rojava Devrimi’ni anlattı: ’19 Temmuz Devrimi’ni kutsal görüyoruz. Birçok kadınımız hala din ve geleneklerin baskısı altında. Kadınların buna karşı mücadele etmelerini istiyoruz. Arap kadınlar artık köleliğe karşı başkaldırmalılar’
Halkların dilini, kültürünü yok etme politikasını sürdüren ve çelişkilerin derinleştiği Suriye’de 19 Temmuz 2012’de Kobanê’de yakılan kıvılcım ile başlayan Rojava Devrimi aradan geçen 10 yıl içeresinde tüm dünyayı etkisi altına aldı. Devrime katılan ve öncülük eden kadınlar varlıklarını ve iradelerini tüm dünyaya gösterdi.
Devrim sürecine dahil olan Minbicli Türkmen, Arap ve Çerkes kadınlar JINNEWS’ten Sîdra Mamo’ya konuştu.
‘Devrimle kendimi tanıdım’
Minbic’deki Zenubya Kadın Topluluğu üyesi Arap Rabia Bekro, 19 Temmuz Devrimi’nin kendilerine büyük bir irade kazandırdığını belirtti. “Rojava Devrimi bir kadın devrimidir” diyen Rabia, bunun nedeni olarak ise kadınların devrimde önemli ve etkili bir mücadele yürütmüş olmalarını gösterdi. Rabia, “Kadınlar işgale karşı özsavunmalarını yaparak direndi ve hala direnmeye devam ediyor. Bu devrimin tüm yükü kadınların omuzlarında. Özellikle kadının askeri alandaki varlığı bize güç verdi. Kadının silah aldığını görmek, bize büyük bir cesaret verdi, moral kaynağı oldu. Bu yüzden 19 Temmuz Devrimi’ni kutsal görüyoruz. Devrim olmasaydı durumumuz şimdi böyle olmazdı. Devrim mücadelesi içerisinde yer aldıktan sonra kişiliğimde birçok şey değişti. Bir şeylere karşı çıkma gücünü yakaladım. Yıllarca ‘hayır’ diyememiştim, bu sayede sesim yükselmeye başladı. Kendimi tanıdım ve doğru fikirlerle tanıştım. Öğrendiklerimi tüm kadınlara anlatabilme gücüm var” şeklinde konuştu.
‘Arap kadınlar köleliğe başkaldırmalı’
Geleneksel ve dini etkilerin baskısı altına olan kadınlara seslenen Rabia Bekro, “Ne yazık ki, birçok kadınımız hala din ve geleneklerin baskısı altında. Kadınların buna karşı mücadele etmelerini ve bu durumdan çıkmalarını istiyoruz. Arap kadınlar artık köleliğe karşı başkaldırmalılar ve evden dışarı çıkabilmeliler. Baskı altındaki tüm kadınların gerçekleri görmelerini ve özgürlüklerine kavuşmalarını istiyoruz. Bunun için de mücadele etmelerini istiyoruz” çağrısında bulundu.
Demokratik ulus perspektifi
Zenubya Kadın Topluluğu’nun Türkmen üyesi Heyat Salêm de, Rojava Devrimi’nin Kuzey ve Doğu Suriye halkları ve bileşenlerinin birliği ile gerçekleştirildiğini söyledi. Heyat, “Bu devrim bizler ve tüm Kuzey ve Doğu Suriyeli kadınlar için önemli bir adımdı. Önder Apo’nun düşünce ve felsefesi sayesinde tüm Kuzey ve Doğu Suriye’de yaşayan halklar birlik oldu ve demokratik ulus perspektifini esas aldı. Devrim tüm dünyayı etkiledi ve varlığımızı ispatlamak için bize büyük bir imkan tanıdı. Ülkemizi işgalden kurtarmak için daha çok çalışıp mücadele etmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
‘Tek bayrak, tek millet, tek dil, tek din iktidarı altında yok olmakla karşı karşıya kalmıştık’
Yine topluluğun Çerkes üyesi Senai Recep ise Çerkes halkı olarak kendilerini devrimle ispatladıklarını belirtti. Senai Recep, şunları dile getirdi: “Çerkes halkı olarak 19 Temmuz bizim varlık gerekçemiz oldu. Çünkü tek bayrak, tek millet, tek dil, tek ulus, tek din iktidarı altında yok olmakla karşı karşıya kalmıştık. Ancak şimdi bizler kendi dilimiz ve ulusumuz ile varız. Kuzey ve Doğu Suriye’de tüm halklar artık kendi kimlikleri ve dilleri ile var. Bu bizim için çok anlamlı. Bu yüzden tüm kadınların haklarımızı elde edinceye mücadele etmelerini istiyoruz.”