Aram Yayınevi, tarih, inceleme, öykü, günlük, roman ve mizah kategorilerinde 6’sı Kürtçe, 4’ü Türkçe, 3’ü çeviri ve 3’ü tekrar baskı olmak üzere toplam 16 yeni kitabı okuyucuyla buluşturdu
Aram Yayınevi, 6’sı Kürtçe, 4’ü Türkçe, 3’ü çeviri ve 3’ü tekrar baskı olmak üzere toplam 16 yeni kitabı okuyucularıyla buluşturdu. Tarih, inceleme, günlük, roman, öykü ve mizah kategorilerinde yayınlanan 13 yeni eser ve 3 tekrar baskı olmak üzere 16 eser raflardaki yerini aldı.
Yayınevi, Şiyar Dersim ve Nûjiyan Munzur tarafından kaleme alınan “Kalbimin Hikayesi”, Hayri N. Berfin’in yazdığı “Tarihi Canlı Yaşamak” ve Rojbin Perişan’ın son romanı olan “Kırık Taşlar” kitaplarının da ikinci baskılarını okuyucuyla buluşturdu.
İran tarihi el kitabı
C. Güneş İspir tarafından çevrilen ve orijinal adı “The Oxford Handbook of Iranian History” olan “İran Tarihi El Kitabı”, İran’ın zengin ve karmaşık tarihini derinlemesine inceleyen kapsamlı bir kaynaktır. Bu derleme, İran tarihini başlangıcından günümüze kadar geniş bir perspektifle ele alırken, çeşitli dönemlerin, kültürel etkileşimlerin ve sosyal değişimlerin de ayrıntılarını analiz ediyor.
Kitap, alanında uzman 16 akademisyen tarafından Oxford Üniversitesi için kaleme alınmış ve 16 bölümden oluşuyor. İran tarihinin ana hatlarını, önemli olaylarını ve temalarını kapsamlı bir şekilde ele alıyor. Kitap, zengin içeriği ve akademik titizliği ile İran tarihini anlamak isteyen herkes için vazgeçilmez bir başvuru kaynağı olma özelliği taşıyor.
Güçlü Hıristiyan devletlere karşı bir suçlama metni
Memet Baytimur tarafından çevrilen Johannes Lepsius’un orijinal ismi “Armenien und Europa: Eine Anklageschrift wider die” olan “Ermenistan ve Avrupa/Güçlü Hıristiyan Devletlere Karşı Bir Suçlama Metni” adlı bu kitap, Ermeni soykırımı ve Avrupa’nın bu tarihi trajediye yaklaşımı üzerine keskin ve etkili bir eleştiri sunuyor.
1894-1896 yılları arasındaki Ermeni katliamlarını ele alan ve Avrupa’nın bu olaylara karşı sessizliğini sert bir şekilde eleştiren bu kitapta Lepsius, Ermeni halkının yaşadığı trajedinin Avrupa’nın tarihi ve siyasi bağlamındaki yansımalarını derinlemesine araştırır ve bu konudaki mevcut anlatıların yanı sıra tarihi sorumlulukları sorguluyor. Kitap, Ermeni soykırımı hakkındaki toplumsal, politik ve entelektüel tartışmaları inceleyerek Avrupa’nın bu konuda aldığı tavırları ve uyguladığı politikaları eleştiriyor.
Sömürgecilik karşıtı yollar
Çevirisi C. Güneş İspir’in yaptığı, orijinal ismi “Constructing Worlds Otherwise/Societies in Movement and Anticolonial Paths in Latin America” olan “Başka Dünyalar İnşa Etmek/Latin Amerika’da Hareket Halindeki Toplumlar ve Sömürgecilik Karşıtı Yollar”, genç yaşlarda devrimci mücadeleye katılan yazar, gazeteci ve aktivist Raúl Zibechi’nin önemli eserlerinden biri. Dünya çapında toplumsal hareketlere odaklanan ve bu hareketlerin tarihsel bağlamlarını irdeleyen eserler üretmiş olan Zibechi, devrimci düşünceleri ve mücadele tecrübelerini aktarırken, aynı zamanda küresel düzeydeki özgürlük hareketlerinin tarihine de ışık tutuyor.
Zibechi’nin çalışmaları, özellikle Latin Amerika’da ve dünya genelinde marjinalize edilmiş toplulukların mücadelesine odaklanıyor. Zibechi, Marx’ın eleştirisini ve Marksizmin Avrupa merkezli mirasını yeniden değerlendirerek, Abdullah Öcalan’ın Marksizm üzerine geliştirdiği eleştirileri, yenidünya düzenine yönelik düşüncelerini, Kürt toplumunda yarattığı dönüşümü ve onun kadın eksenli kurtuluş öğretisini ele alıyor.
Gerçekleşen rüya
Yazar Mustafa Gezgör’ün akademide geçirdiği 15 günlük izlenimlerini içeren “Gerçekleşen Rüya” kitabı, etkileyici, günlük formatında kaleme alınmış bir eser. Bu kitap, devrimci bir mücadelenin içinden gelen bir bireyin, akademi ortamındaki gözlemlerini, düşüncelerini ve deneyimlerini samimi bir dille paylaşıyor. Gezgör, günlüklerinde hem kişisel iç dünyasını hem de toplumsal olaylara dair derin analizlerini okurlarla buluşturuyor. “Gerçekleşen Rüya” kitabı, Gezgör’ün Aram Yayınevi tarafından “Zaman’ın Ardından” ve “Med Tarihi ve Kültürü” eserlerinden sonra yayınladığı üçüncü kitabı.
Kamelia
Yazar Eylem Kahraman tarafından kaleme alınan Kamelia, her biri titizlikle örülmüş, derin ve dokunaklı bir öykü kitabı. Kamelia, okuru farklı zaman ve mekânlara götürmenin yanı sıra kaderi acımasızlıklarla örülü bir coğrafyada insanın iç dünyasını ve hikâyelerindeki yıkıcı gizemleri keşfetme yolculuğuna davet ediyor. Eserde yer alan on dokuz öykü, etraflı insan portreleri ve zamansız temalarla dokunuyor. Her bir hikâye ayrı duygusal zenginliği ve edebi inceliğiyle okuyucuyu içine çekiyor.
Korkusuz adımlar/yeni bir başlangıç
“Korkusuz Adımlar/Yeni Bir Başlangıç,” 2008 yılından itibaren mücadelenin aktif sahalarında yer alarak ülkenin çeşitli bölgelerinde altı yıl boyunca yoğun çalışmalar yürüten Metin Uyar tarafından kaleme alınmış bir inceleme. 2014 yılında gözaltına alınıp tutuklanan, 19 yıl ceza alan, bir başka dosyadan ise 32 yıl ile yargılanan ve halen Giresun Espiye Cezaevi’nde bulunan yazar, bu eserinde kişisel ve toplumsal dönüşüm için gerekli adımları ve stratejileri içeren bölümlerle okuyuculara yol gösteriyor. Uyar’ın, adalet, özgürlük ve toplumsal mücadele dinamiklerini ele aldığı bu eser, hem kişisel hem de kolektif değişim olanaklarını araştırıyor.
“Özgür Basın Tarihi,” Kürt basın tarihinin önemli isimlerinden biri olan Hüseyin Aykol tarafından kaleme alındı. Kürt basınının dünden bugüne geçirdiği aşamaları detaylarıyla anlatan eserde Aykol, Kürt medyasının doğuşundan günümüze kadar uzanan zorlu yolculuğunu ve bu süreçte ödenen ağır bedelleri derinlemesine ele alıyor.
Kitap, İstanbul Cağaloğlu’ndaki küçük bir büroda birkaç kişiyle başlayan gazetecilik serüveninden, bugün uydudan yayın yapan ve beş kıtadan izlenebilen televizyon kanallarına, günlük gazetelere, yerel televizyonlara, radyolara ve çeşitli dergilere sahip dev bir medya sektörüne ulaşmanın öyküsünü anlatıyor. Aykol, bu sürecin ne denli zor ve mücadele dolu olduğuna dikkat çekerek, Kürt basınının özgürlük mücadelesindeki yerini ve önemini vurguluyor. Kitap, özgür basın geleneğinde hayatını kaybeden gazetecilerin anısına ithaf edilmiştir ve onların mirasını yaşatmayı amaçlamaktadır. Aykol’un kaleminden çıkan bu eser, yalnızca bir medya tarihini değil, aynı zamanda özgürlük uğruna verilen mücadelenin unutulmaz bir belgesini sunuyor.
Kürtçe kitaplar
Hüseyin Özsoy’un Kürtçe yazılmış ilk romanı “Xêr û Şerên Dûrî Çavan”, cezaevi yıllarının derin izlerini ve toplumsal mücadelelerin karmaşıklığını gözler önüne seren etkileyici bir roman. Yazarın 29 yıllık cezaevi hayatından damıtarak yazdığı kitap, sadece bireysel bir hikâye sunmakla kalmıyor; aynı zamanda tarih, felsefe ve insan psikolojisi gibi derinlemesine konulara da ışık tutuyor. Özsoy’un mizahi anlatımı, cezaevinin griliğini ve kasvetini bir nebze de olsa hafifletiyor, okuyuculara cezaevindeki yaşamın gerçek ve hayali yönlerini düşündürücü ve eğlenceli bir şekilde sunuyor.
“Jana Dil,” 30 yıl cezaevinde kalmış olan Hasan Beyret tarafından, özgürlük mücadelesinde yaşamını yitiren oğlu Bedri’nin ardından Kürtçe kaleme alınmış duygulu bir anı romanı özelliği taşıyor. Beyret, eserinde hem Kürt halkının özgürlük mücadelesinin izlerini hem de bir babanın derin acısını ve özlemini içten bir şekilde aktarıyor.
“Berfederya,” 31 yıldır cezaevinde olan yazar Yusuf Karataş tarafından kaleme alınan kitapta, Kürt halkının özgürlük mücadelesinin bir dönemine ışık tutan, hem gerçek hem de kurgusal 13 öykü yer alıyor. Yine 30 yılı aşkın bir süredir cezaevinde olan Resul Baltacı ve Fikret Karakoç tarafından kaleme alınan “Mistêk Ronahî,” mizah öykü kitabıdır. Kitap, farklı zamanlarda yaşanmış gerçek olayları konu eden hikayelerden oluşuyor. Kürt özgürlük hareketi ile cezaevi yaşamını mizahi bir perspektiften ele alıyor.
“Dildarê Serkeftinê,” Mahmut Aba tarafından kaleme alınan kitap da geçmişin izleri, unutulmuş hatıralar ve bir direniş hikayesi yeniden canlandırılmak isteniyor. Kitap, okuyucusunu savaşın ve direnişin sert gerçekleriyle yüzleştirirken, aynı zamanda insan ruhunun dayanıklılığını ve umudunu da gözler önüne seriyor. Aba’nın güçlü kalemiyle hayata geçirilen bu roman, hem bireysel bir direnişin hem de kolektif bir mücadelenin hikayesini anlatıyor.
“Xendeka Biloka/Gora Komî,” Hogir Berbir tarafından kaleme alınan ve 12 Eylül 1980 darbesi sonrasında Kürt Özgürlük Hareketi kadrolarının yaşadığı dramatik olayları konu alan güçlü bir roman. İlk romanı “Siya Şikestûnê Turcelê” ile tanınan yazar, bu kitabında farklı bir yaklaşım ve üslup kullanarak Kürt özgürlük mücadelesinin karmaşık ve zorlayıcı dönemlerini derinlemesine ele alıyor. Roman, Kürt Özgürlük Hareketi kadrolarının 12 Eylül 1980 darbesinden sonra yakalanmaları, yurt dışına çekilmeleri ve Mehmet Karasungur liderliğinde örgütlenme çabalarını anlatıyor. Kitap, Kürt özgürlük mücadelesi ilk dönem tarihine ilgi duyan ve 1980 sonrası dönemin dramatik olaylarını derinlemesine anlamak isteyen okurlar için önemli bir eser.
Kitaplara Aram Yayınları’nın satış sitesinden ulaşabilirsiniz.
KÜLTÜR SERVİSİ