Aral Gölü 1960’larda Sovyet yönetiminin göle su veren iki nehrin suyunu sulama amaçlı olarak geniş pamuk tarımı alanlarına yönlendirmesiyle kurumaya başladı. Büyüklüğü nedeniyle deniz diye de adlandırılan Aral Gölü’nün kuruması, Orta Asya için tam bir ekolojik yıkımdı. Göl yatağına çöken toksik kimyasal maddeler bugün bile cidddi sağlık problemlerine yol açıyor. Bu sorunlarla baş etmek isteyen Özbekistan hükümetinin göl yatağına milyonlarca ağaç dikerek bir orman oluşturma projesini uygulamaya başlayacağı duyuruldu.
Göl niçin kurudu?
Sovyet Birliği’nde 1960 yılında Özbekistan ve Kazakistan’da pamuk üretiminde büyük patlama yaşanırken, gölden alınan sular nedeniyle göldeki su azalmaya başladı. Yetkililer ise burada bir sorun olduğunu kabul etmedi. Yerel halk gölün nasıl çekildiğini kanıtlamak için her yıl geriye giden sahil şeridini çubuklarla işaretlemeye başladı. Suyun hacmi küçüldükçe, tuzluluk oranı yükselmeye ve herşeyi zehirlemeye başladı. Aral Gölü sonunda eski büyüklüğünün yüzde 10’una kadar indi, yani İrlanda büyüklüğünde bir göl yok oldu.
Sağlık sorunları büyüdü
Bölgede yapılan pamuk tarımı sürecinde yoğun olarak tarım ve haşere ilaçları kullanıldı. Bu ilaçlar ise nehirler yoluyla Aral’a akarak bütün canlıları zehirledi. Sulara karışan kimyasal maddeler birçok sağlık sorunu yarattı ve su çekildikçe sorunlar daha da ağırlaştı. Göl kurudukça göle akmış olan tarım ilaçlarından kalan zehirli kimyasal maddeler dibe çöküp kuruyan yatakta kaldı. Çölleşen göl yatağından kalkan tozlar ise çok geniş bir bölgede insanlar tarafından hâlâ solunuyor. Bölge insanları arasında büyüme sorunları, azalan doğurganlık, ciğer ve kalp hastalıkları çok yaygın ve kanser oranı çok arttı. Bir araştırmaya göre akciğer kanseri oranı 1981’den 1991’e kadar iki misline çıktı.
Orman zehirden koruyacak
Özbekistan yetkilileri göl yatağında orman yetiştirme projesinin bölge halkının sağlığını ciddi şekilde iyileştireceğini düşünüyor. Kuruyan gölün insan sağlığı üzerindeki etkisini azaltmak için saksaul ağacı dikilmeye başlandı. Özbekistan hükümeti milyonlarca saksaul ağacının göl yatağındaki zehirli maddelerin havaya karışmasına engel olmasını umuyor
Saksaul, Orta Asya bozkırlarına mahsus çalımsı bir ağaç türü ve şu anda Özbekistan’ın iklim değişikliğine karşı mücadelesinde elindeki tek koz. Yetişkin bir saksaul ağacının kökleri 10 m3’e kadar toprağı tutabilir. Ağaçlar sayesinde su yatağındaki tozların havaya karışması önlenecek. Plana göre, kuruyan göl yatağı bu ağaçlarla kaplanacak. Şu ana kadar kurumuş göl yatağının yarım milyon hektarına saksaul dikimi yapılmış. Fakat daha ağaçlandırılması gereken üç milyon hektarı aşkın bir alan var. Şu andaki dikim hızıyla göl yatağının tamamen ormanlaşması 150 yıl alabilecek.
EKOLOJİ SERVİSİ