Apê Musa, katledilmesinin 31’inci yılında mezarı başında anıldı. Anmada konuşan DFG Eşbaşkanı Serdar Altan, ‘Apê Musa’nın katledilmesi ile hakikati öldürmek istediler ama gerçekleri karanlıkta bırakamıyorlar, hakikati de öldüremiyorlar’ dedi
20 Eylül 1992 yılında Amed’de katledilen Kürt bilgesi, gazeteci ve yazar Musa Anter (Apê Musa), katledilmesinin 31’inci yıldönümünde Mêrdîn’in Nisêbîn (Nusaybin) ilçesine bağlı Sitîlîlê kırsal mahallesindeki anıt mezarı başında anıldı. Anma programına Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) ve Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu (MKGP) üyeleri, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Milletvekilleri, Yeni Yaşam Gazetesi yazarı gazeteci Hüseyin Aykol, siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı.
‘Kalemi yerde kalmadı’
Özgürlük ve demokrasi mücadelesinde hayatını kaybedenler anısına durulan saygı duruşu ile başlayan programda ilk olarak DBP Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz söz alarak, Apê Musa’nın katledilmesi ile kaleminin yere düşeceğinin düşünüldüğünü ancak Apê Musa’nın “küçük generallerinin” kalemini yerde bırakmadığını söyledi. MA Editörü Abdurrahman Gök ile beraber onlarca gazetecinin bugün hakikatleri açığa çıkarmak istedikleri cezaevinde olduklarını kaydeden Aydeniz, tutuklu MA muhabiri Fırat Can Aslan’a bağlama verilmemesini hatırlatarak “O kadar büyük bir düşmanlık yapıyorlar ki, notadan bile korkuyorlar. Hakikatten o kadar korkuyorlar ki notalarımızı da kendilerine düşman görüyorlar” dedi. Kürtlere yaklaşımın 100 yıldır “güvenlik” eksenli olduğunu söyleyen Aydeniz, “Güvenlik gerekçesi boş bir gerekçedir. Asıl mesele Kürtlerin varlığı ve yokluğu meselesidir” dedi. Aydeniz, Kürt sonunun çözümünün de Kürt halkının statüsünün tanınmasıyla mümkün olduğunu söyledi.
‘Hakikati öldüremiyorlar’
Ardından söz alan DFG Eşbaşkanı Serdar Altan da, Apê Musa’nın katledilmesinin üzerinden geçen 31 yıla rağmen öğrencilerinin kendisini anmaya devam ettiğini belirterek, “Apê Musa’nın katledilmesi ile hakikati öldürmek istediler aslında. Ama bugün görünüyor ki, gerçekleri karanlıkta bırakamıyorlar. Hakikati öldüremiyorlar. Buradaki toplanmamız da, buradaki fotoğraf da bunu gösteriyor” dedi. Apê Musa’nın katledilmesi ile birlikte Kürt basını için yeni bir sürecin başladığını kaydeden Altan, Kürt basınının çalışması ile birlikte Kürtlerin gerçekliğinin Dünyaya duyurulduğunu kaydetti. Kürt halkının acısı, sevinci, mücadelesi ve kahramanlıklarının dünyaya bu şekilde duyurulduğunu dile getiren Altan, “Bunların ortaya çıkarılması ve bu sürece gelinmesi normal yollarla olmadı. Kan dökülmesiyle oldu. Bu uğurda büyük bedeller ödedik. Bu yolda ödenen bedeller ile bir yol açıldı ve biz de bugün bu yolu devam ettiriyoruz” diye konuştu.
‘Apê Musa takipçileri mücadeleye devam ediyor’
Önceki yıl gerçekleştirilen anmada DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu’nun anmaya katıldığını ve kendisinin şuan cezaevinde olduğunu hatırlatan Altan, “Bu da gösteriyor ki, bu kalem yerde kalmaz. Apê Musa gider, torunları, çocukları, takipçileri gelip bu mücadeleye devam ediyor. Arkadaşlarımız cezaevinde olmasına rağmen yoldaşları kalemlerini yerde bırakmıyor. Bu gerçeklik bizim için bir işaret olmuş durumda. Düşman da bu gerçekliği görüyor. Dostumuz da görüyor” dedi. Altan, her ne olursa olsun ne Kürt halkının ne de Kürt gazetecilerin geri adım atmayacağını aksine her zaman mücadelelerini daha da ileri taşıyacaklarını söyledi.
Ardından söz alan Anter Anter de, Apê Musa’nın kalemini yerde bırakmamak için her yıl mezarı başında toplandıklarını dile getirerek, bu misyonu ölüme kadar devam ettireceklerini söyledi. Anmaya katılanlara teşekkür eden Anter, Apê Musa’nın yolunda yürümeye devam ettiklerini söyledi.
MÊRDÎN