Antep’te IŞİD saldırısında yaşamını yitiren 56 kişi için yapılan anmada konuşan avukat Mustafa Yalçın, katliam ile Kürt kimliğinin hedef alındığını söyledi
Antep’in Şahinbey ilçesi Beybahçe Mahallesi’nde 20 Ağustos 2016 tarihinde Kürt bir ailenin düğününe yönelik IŞİD’in canlı bomba saldırısı sonucu yaşamını yitiren 40’ı çocuk 56 kişi, katledildikleri yerde anıldı. Katliamın yaşandığı sokakta yapılan anmaya, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, katliamda hayatını kaybeden ailelerin yakınları, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Antep İl Örgütü, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Antep Temsilciliği, İnsan Hakları Derneği (İHD) Antep Şubesi ve kentte bulunan çok sayıda demokratik kitle örgütü temsilcisi katıldı.
Anmada konuşan HDP Antep İl Eşbaşkanı Avni Binici, yaşanan katliamının planlı olduğunu belirterek, “6 yıl geçti ama katliam doğru düzgün bir şekilde araştırılmadı. Ankara katliamından sonra katliamı yapanlar ‘Kürtlerin düğün yapmasına izin vermeyeceğiz’ dediler ve 20 Ağustos’ta bu katliamı gerçekleştirdiler. Bu katliamın failleri yargılanmayana ortaya çıkmayana kadar bu davanın peşini bırakmayacağız” diye belirtti.
Kürt kimliği hedef alındı
ÖHD Antep Temsilciliğinden ve dava avukatı Mustafa Yalçın, yapılan katliamın Kürt kimliğini hedef aldığını vurgulayarak, katliamın canavarca bir hisle yaş cinsiyet fark etmeksizin yapıldığını söyledi. “Katliamın üzerindeki sır perdesi bugün bile tam olarak kaldırılabilmiş değildir” diyen Yalçın, şunları söyledi: “Çok büyük bir organizasyon gerektiren ve cumhuriyet tarihinin en kanlı katliamlarından biri olarak kayıtlara geçen bu olayla ilgili kamu görevlilerinin sorumluluğu tartışılmaya dahi açılmamış ve alelacele hukuksuzca yapılan bir yargılama sonucu dosya kapatılmaya çalışılmıştır. Ne yazık ki bu ve aynı dönemdeki diğer katliamlar arasında bağlantı çok açık olmasına rağmen, olayla ilgili olarak kamu görevlilerinin açık ihmalleri olmasına rağmen, siyasi iktidar bu yönün açığa çıkmasını istememiştir. Ankara Gar saldırısı soruşturmasında kendilerini bir Kürt düğününde patlatacakları yönünde verdikleri ifadelere rağmen önlem alınmadığını, devam eden Suruç Katliamı dosyasında ki bağlantılardan da daha iyi anlamaktayız.”
Katliamın daha yaşanmadan önce engellenebileceğini belirten HDP Antep Milletvekili Mahmut Toğrul, iktidarın bugün İŞİD zihniyeti ile mücadele edenlerle mücadele ettiğini söyledi. Toğrul, “İŞİD çetelerini Suriye’nin Kuzeyinde kentleri yakıp yıkmalarına direnen Kürtler bugün iktidarın hedefinde olmaya devam ediyor” dedi.
Anma, katliamın yaşandığı yere karanfil bırakılmasıyla sona erdi.
Ne olmuştu?
Antep’te, 20 Ağustos 2016’da IŞİD’in Kürt bir ailenin sokak düğününü hedef alan bombalı saldırısında, aralarında kadın ve çocukların da olduğu 56 kişi yaşamını yitirmişti. Soruşturma kapsamında 16 Ekim 2016’da hücre evine düzenlenen operasyonda, örgütün il genelindeki faaliyetlerini planlayan, lojistik destek sağlayan ve “canlı bomba” hücrelerini yöneten Mehmet Kadir Cebael, Şehitkamil ilçesinde saklandığı evde operasyonla öldürülmüş, aynı gün başka bir canlı bombanın üzerindeki patlayıcıyı infilak ettirmesi sonucu 3 polis hayatını kaybetmişti.
Antep’te 12 sanık hakkında açılan ve kamu güvenliği gerekçesiyle Kayseri’ye nakledilen davada, mahkeme heyeti, sanıklar Abdurrahman Alnajjar, Ahmet Köşgeroğlu, Hacı Polat, Hasan Uzun, Mehmet Karakurt, Mehmet Şahin Erğan, Ali Çalıkuşu ve Mehmet Çalıkuşu’na “Anayasa’yı ihlal” suçundan birer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası vermişti.
Heyet, 56 kişinin ölümü ve sonrasında 3 polisin yaşamını yitirmesi olaylarına ilişkin de “kasten öldürme” suçundan sanık Abdurrahman Alnajjar’ı 60 kez, diğer sanıklar Ahmet Köşgeroğlu, Hacı Polat, Hasan Uzun, Mehmet Karakurt, Mehmet Şahin Erğan, Ali Çalıkuşu ve Mehmet Çalıkuşu’nu ise 57’şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırmıştı.
Ayrıca 8 sanığı, 87 kişinin yaralanması nedeniyle de “öldürmeye teşebbüs” suçundan her bir yaralı için 18’er yıl hapis cezasına çarptıran mahkeme heyeti, sanıklar Yunus Sarı ve Enes Karataş’a, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 9’ar yıl hapis cezası verirken, sanıklar Fadile Cebael ve çocuk sanık Hamza Nuri Çalıkuşu’nun delil yetersizliğinden beraatına karar vermişti.