Antep’te düğünde meydana gelen katliama ilişkin görülen davanın avukatlarından Mehmet Alagöz, geçen 2 yılda görülen 4 duruşmada mahkeme heyetinin tüm taleplerini reddettiğini belirterek, ” Heyet eldeki sanıkları cezalandırıp dosyayı kapatmayı amaçlıyor. Bizim için eldeki sanıkların ceza alıp almaması öncelikli bir arayışımız değildir. Bizim önceliğimiz hakikatin ortaya çıkarılmasıdır” dedi.
20 Ağustos 2016 tarihinde Antep’in Şahinbey ilçesine bağlı Beybahçe mahallesinde düzenlenen bir düğüne yönelik canlı bomba eyleminde 40’ı çocuk 56 kişinin yaşamını yitirdi, 69 kişi de yaralandı. DAİŞ tarafından düzenlenen katliama ilişkin görülen dava “Güvenlik” gerekçesiyle Antep’ten Kayseri 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşındı. Katliamın üzerinden geçen 2 yılda 11’i tutuklu 1’i tutuksuz kişinin yargılandığı davada şuana kadar görülen 4 duruşmada somut bir ilerleme yaşanmadı.
Yargı sürecini değerlendiren dava avukatı Mehmet Alagöz, mahkeme heyetinin dosyaya sıradan adli bir vakaymış gibi yaklaştığını söyledi. Bugüne kadar görülen tüm duruşmalarda mahkeme heyeti tarafından taleplerinin reddedildiğini aktaran Alagöz, heyetin hakikati ortaya çıkaracak bir irade ortaya koyamadığını ifade etti.
‘Ailelerin davaya ilgisinin arttı’
Dava dosyasının Kayseri’ye nakledilmesini “Davanın mağdur ailelerden kaçırılması” olarak tanımlayan Alagöz, ilk duruşmada bu amacın başarıldığını, ancak sonrasında ailelerin davaya ilgisinin arttığını aktardı. Sanıkların soruşturma aşamasında verdikleri üzerlerine atılı suçlamaları kabul ettikleri ifadeleri reddettiklerini ifade eden Alagöz, sanıkların “İşkence altında ifade verdik” iddiasında bulunduklarını belirtti. Sanıkların iddialarını araştırmak için verdikleri tüm taleplerin reddedildiğini vurgulayan Alagöz, “İddiaların doğru olup olmadığını ortaya çıkarabilmek için gerek sanık vekilleri, gerek bizler ilk duruşmadan beridir heyetten ifade odalarının güvenlik kamera kayıtlarını talep ediyoruz. Çünkü ifade odalarında kameralar mevcut ve o kayıtlar TEM arşivinde mevcuttur. Şayet biz onları dosyaya getirtebilmiş olsaydık, sanıkların doğru veya yalan söylediğini öğrenmiş olacaktık” dedi.
‘Bizim önceliğimiz hakikatin ortaya çıkarılmasıdır’
Bir sanığın yer göstermenin sahte olduğunu, bulunan materyallerinde emniyet tarafından gömüldüğünü ve o yeri ise emniyet yetkililerin kendisine gösterdiğini iddia ettiğine dikkat çeken Alagöz, bu ciddi iddianın açığa çıkarılmasının kolay olduğunu ifade etti. Yer gösterme işlemine ait görüntünün emniyetten istenmesini talep ettiklerini, ancak heyetin bu talebi de kabul etmediğini belirten Alagöz, “Heyet eldeki sanıkları cezalandırıp dosyayı kapatmayı amaçlıyor. Bizim için eldeki sanıkların ceza alıp almaması öncelikli bir arayışımız değildir. Bizim önceliğimiz hakikatin ortaya çıkarılmasıdır. Emniyet de bu dosyayı sümen altı etmeye çalışıyor. Ankara Gar patlamasında açığa çıkan istihbarı bilgiler DAİŞ’in Antep’te bir Kürt ailenin düğününe saldırı yapacağı yönündedir. Fakat bu bilgiyi alan emniyet Antep’te hangi önleyici faaliyeti yürütmüştür, sorusuna cevap bulamıyoruz” diye konuştu.
‘Dosyayı kalabalık göstermeye çalışıyorlar’
4’üncü duruşmanın bitirildiğini, ancak canlı bomba saldırısının kim tarafından, nasıl yapıldığına dair bile hiçbir verinin ellerinde olmadığına dikkat çeken Alagöz, şuana kadar alınan kararların hiç birinin gerçek failleri bulmaya yönelik olmadığını söyledi. Alagöz, sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu dosyada 12 kişinin adı var ama 2 kişinin olayla hiç alakası yok. Dosyada Ankara’dan Antep’e bomba almak için gelen iki kişi sanıktır. O kişilerin düğün patlamasıyla alakası yoktur. Bu dosyaya alınmalarının nedeni dosyayı kalabalık göstermektir. Antep’te düzenlenmiş olan operasyonlarda öldürülen polislerin dosyaları da bu dosya ile birleştirilmiş. Bu dosyada ki sanıkların hepsinin düğün patlamasıyla alakalı olduğu yönünde bir algı varsa bu yanlış bir algıdır.”
Kaynak: MA