Kimyasal silah kullanımının ‘soykırım’ olarak tanımlayan Barış Anneleri, herkesin kimyasal silahlara karşı harekete geçmesi gerektiğini vurguladı
Yadigar Aygün / İstanbul
Türkiye’nin kimyasal silah kullanımına karşı tepkiler sürüyor. DBP Marmara Bölgesi Eş Sözcüsü Dilber Demir ve Barış Anneleri, Türkiye’nin savaş politikalarına ve kimyasal silah kullanımına karşı tüm alanlarda mücadele edeceklerini söyledi.
Türkiye’nin Kürdistan Demokratik Partisi (KDP) ortaklığı ile Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik 17 Nisan’da başlattığı işgal saldırıları sürüyor. Saldırıların sürdüğü süreçte, tüm dünyada insanlığa karşı suç olarak kabul edilen kimyasal silahlar kullanıldı. Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında kimyasal silah kullanımından kaynaklı 17 HPG ve YJA-Star üyesinin hayatını kaybettiği açıklandı. Kimyasal silaha maruz kaldıktan sonra yaşamını yitiren 2 HPG’linin görüntüleri de yayınladı. Kimyasal silahların kullanımı bir insanlık suçu olmasına rağmen şuan hala devletler buna karşı bir adım atmadı.
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Marmara Bölgesi Eş Sözcüsü Dilber Demir ve Barış Anneleri, kimyasal silah kullanımın insanlık suçu olduğunu ve Dünya’daki tüm devletlerin, kimyasal silahlara karşı sessiz kaldığını belirtti.
Dünya kör sağır dilsiz
Kimyasal silah kullanımın insanlık suçu olduğuna dikkati çeken DBP Marmara Bölgesi Eş Sözcüsü Dilber Demir, tüm dünyanın bu suça göz yumduğunu söyledi. Kürt halkına yönelik yüzyıllardır savaş politikalarının sürdüğünü belirten Demir, “Savaş bir insanlık suçudur. Kürtler özelinde özel bir savaş politikası yürütülüyor. Dersim Katliamı’nda, Zilan Katliamı’nda da kimyasal silah kullanıldı. Şimdi Güney Kürdistan’da özgürlük alanlarında bu kimyasal silahların kullanıldığını görüyoruz. Kürtler, söz konusu olunca tüm dünya buna gözünü kapatıyor. Ukrayna savaşında Rusya ‘Kimyasal kullanacağız’ sözüne bile dünya ayağa kalkıyor. Konu Kürtler, olunca herkes kör sağır ve dilsizi oynuyor” dedi. Kimyasal silah kullanımına karşı mücadele edeceklerinin altını çizen Demir, herkesin kimyasal silahlara karşı harekete geçmesi gerektiğini vurguladı.
‘Sessiz kalmayalım’
Barış Annesi Bedia Gökyüz de kimyasal silah kullanımın insanlık suçu olduğunu belirterek, devletlere ve kurumlara çağrıda bulundu. Kürt halkına karşı yürütülen savaş politikalarına karşı sessiz kalmamak gerektiğini söyleyen Gökyüz, “Bir anne olarak tüm dünyaya sesleniyorum. Dünyanın gözleri kör olmuş durumda. Bu kimyasalları neden Türkiye’ye veriyorlar? Sürekli insan haklarından gem vuran Avrupa, insanlık suçu işlenirken hiçbir şey yapmıyor. Herkese gelince hak var Kürtlere gelince hak yok. Bu insanlığa, vicdana sığmıyor. Türkiye’nin ne işi var orada ne yapıyor orada? Türkiye ve KDP ortaklığında dağları, ovaları, hayvanları hep zehirlediler. Doğayı kimyasallarla katlettiler. Yaşamı hep bozdular” diye belirtti.
‘Kimyasal soykırımdır’
AKP-MHP iktidarının savaş politikalarıyla ayakta kalmaya çalıştığını belirten Barış Annesi Güler Buğday ise,
kimyasal silah kullanımın soykırım olduğunu vurguladı. Savaş politikaları yerine demokratik çözümlerin olması gerektiğinin altını çizen Buğday, “25 senedir barış mücadelesini sürdürüyoruz. Çalmadığımız kapı kalmadı. 40 yıldır hep barış istedik. Kimse savaş istemiyor. Bizde dünya insanları gibi dünya halkları gibi birlikte yaşamak istiyoruz. AKP- MHP, biri din adı altında biri milliyetçilik adın altında birleşti. Masalarında Kürt soykırımı var. Her şeyin bilincindeyiz. Sistemi, çok iyi biliyoruz. Buna rağmen barış istiyoruz. Barış diye haykırıyoruz” dedi. Savaşlara karşı tüm annelere, kadınlara, siyasi partilere, kurumlara, devletlere birlik olma çağrısı yapan Buğday, “Birlik olalım bu savaşı durduralım. Katliamlara, savaşlara, kimyasal silahlara karşı tüm her yerde sonun kadar mücadele edeceğiz” şeklinde konuştu.