Talezi Ayaz, Kırşehir S Tipi Cezaevi’nde tutulan ve kemik erimesi bulunan oğlunun cezaevinde yaşadığı hak ihlallerini aktardı ve ihlallere karşı İHD’ye başvurdu. Anne Ayaz, sevk edilen oğlunu görmekte zorlandığını da söyledi
Amed’in Sûr (Sur) ilçesinde 28 Kasım 2015’te ilan edilen sokağa çıkma yasağı sırasında daha 18 yaşındayken tutuklanan ve yargılandığı davada 31 yıl hapis cezası verilen Süleyman Ayaz, Mereş merkezli depremlerin ardından Diyarbakır D Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden Kırşehir Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. Tutuklu Ayaz, Kırşehir S Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşadığı hak ihlallerini ailesine aktararak, insan hakları savunucuları ve avukatların cezaevini ziyaret etmesi talebinde bulundu.
‘Konuşmakta zorluk çekiyor’
Oğluyla görüşen anne Talezi Ayaz, oğlunun cezaevinde yaşadığı hak ihlallerini Mezopotamya Ajansı‘na anlattı. Anne Ayaz, oğlunun hastalıkları nedeniyle konuşmakta zorluk çektiğini belirterek, “Bağırsak sorunu, nefes darlığı ve astımı var. Bana, ‘Anne yerimiz çok dar, nefesim artık çıkmıyor’ dedi. Oğlumun daha önce kilosu gayet iyi durumdaydı. Şimdi çok zayıflamış, doğru düzgün yemek yiyemediklerini, yıkanamadıklarını söylüyordu. Hastalıklarının ağırlaşmasından çok korkuyorum, oğluma bir şey olursa, dünyayı yıkarım. 18 yaşında cezaevine girmişti, şimdi 50 yaşında gözüküyor. 8 yıldır sabahtan akşama kadar ağlıyorum, gözlerimde artık yaş kalmadı” ifadelerini kullandı.
‘Oğlumun yakın şehre getirilmesini istiyorum’
“Oğlum Diyarbakır’dayken görmeye gidebiliyorduk, telefonla konuşabiliyorduk” diyen anne Ayaz, şöyle devam etti: “Oğlumun yakın bir şehre getirilmesini istiyorum. Oğlum burada cezaevindeyken 20 dakika telefon görüşleri oluyordu, orada sadece 10 dakika veriyorlar. Daha kelimelerimiz ağzımızda telefon kapanıyor. Onu görmek için uzak bir yere gidiyoruz, maddi durumumuz yok, yüzde 96 engelli çocuğum var, o kadar uzağa gidip oğlumu görmekte zorlanıyorum. Engelli çocuğumun raporunu da gönderdim, gelebilecek durumumun olmadığını söyledim ama hiçbir şey yapmadılar.”
‘Bebeğe çıplak arama yaptılar’
Cezaevinde 4 ay sonra yaptığı görüşte yaşadıkları zorlukları anlatan Ayaz, şunları söyledi: “Pazar günü gece saat 22.00’de yola çıktık, sabah saat 06.00’da vardık. Görüşümüz saat üçteydi, görüşe ben, oğlum ve kızım gittik. Kızımın 6 aylık bebeği vardı, mecbur onu da getirdi. İçeri almadan önce hepimizi aradılar, ancak 6 aylık torunuma çıplak arama yaptılar. Bebek onların ellerinde bayılacak hale gelmişti. Bizim bebeğe yaklaşmamıza da izin vermiyorlardı ve bebeği ararken tiksinerek arama yapıyorlardı. Daha sonra bebeğin emziğini aldılar, ‘yasak’ dediler. Küçücük bebeğin emziğinden ne çıkar dedik, karşı çıktık, bebeğin emziğini bir şekilde aldık. Bebek biz Diyarbakır’a geri dönene kadar da kendine gelemedi.”
‘Avukatların ilgilenmesini istiyoruz’
Oğlunun hastalıkları arasında kemik erimesi olduğunu da aktaran anne Ayaz, “Oğlum küçük yaşta cezaevine girdiği için kemik erimesi var. Doktor kemik testinin yapılması gerektiğini belirtmiş. Hastanede kemik testi yaptırmak için dilekçe vermiş, ancak cezaevi idaresi reddetmiş. Oğlumun tek talebi avukatların onlarla ilgilenmesi ve dilekçelerinin avukatlar aracılığıyla gönderilmesidir. Oğlumu ve diğer tutsakları ziyaret etsinler, hiçbir şey yapmasalar da çocuklarımız kendilerini iyi hisseder” ifadelerini kullandı.
Anne Ayaz, Kırşehir S Tipi Kapalı Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine dair İnsan Hakları Derneği’ne başvuruda bulunduğunu belirtti.
Hak ihlallerine dair MA’nın ulaşmaya çalıştığı cezaevi ise telefonlara cevap vermedi.
AMED