Ankara’da kuvvetli yağışlardan sonra arka arkaya yaşanan sel olayları, kent merkezi ve ilçelerde birçok yeri sular altında bıraktı. Yaşananların ardından gözler uzun bir aradan sonra yetersiz kalan kent altyapısına çevrilirken; meslek odalarından ‘afet değil rant’ yorumu geldi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan seli, “afet değil rant” sözleriyle değerlendirdi. Yaşananların en büyük nedeninin son 25 yılda dere yataklarının ve vadilerin imara açılması olduğunu kaydeden Candan, “Dere yataklarının üzerine yollar inşa edildi, alttan akan bir su var. Üstten gelen yağmur sularının drenajında yetersiz kalınması ve yağmur suyunun tahliye edilememesinin sonucu olarak su taşkınları yaşanıyor’’ dedi. Değerlendirmesinde özellikle İmrahor Vadisi’ndeki DSİ’ye ait olan taşkın önleme bölgesinin bir inşaat şirketine AVM yapılması için tahsis edildiğini söyleyen Candan, “Bugün başkentin sular altında kalması aslında gelişmişlik düzeyimizi göstermektedir. Bunun çözümünde yerel yönetimlerin yönetim anlayışlarını değiştirmesi ve meslek odalarını dikkate alması gerektiğini vurguluyoruz” diye konuştu.
Ne olmuştu?
Ankara’da 5 Mayıs’ta öğle saatlerinde başlayan sağanak yağış birçok yerleşim alanında meydana gelen sel nedeniyle hayatı olumsuz etkileyince, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna, “Bu 500 yılda bir vuku bulacak bir afet. Ankara’nın tarihinde bu bölgede böyle bir şey görülmemiş. Bunun önlemi olamaz. Çok kısa sürede böyle bir afetle karşılaşınca ne yapabilirsiniz!” demişti. Çok geçmeden 21 Haziran’da Ankara tekrar sele, su baskınlarına teslim oldu.
ANKARA