Ankara Tabip Odası raporuna göre,hastanelerdeki kişisel koruyucu ekipman sıkıntısı hala devam ediyor.
Ankara Tabip Odası (ATO), pandemi döneminde aktif saha deneyimleri ışığında mesleki riskler, sağlık kurumlarında koruyucu ekipmanların durumu, sağlık çalışanlarının sorunları ve çözüm önerileriyle ilgili “Kişisel Koruyucu Ekipman Raporu” hazırladı. Raporda, sağlık çalışanlarının Kovid-19 pandemisinde de ön saflarda mücadele ettiği belirtilerek, “2019 İnfluenza Pandemi Programında kişisel koruyucu ekipmanların stoklanması belirtilmesine ve Aralık ayında Çin’de ortaya çıkmasının ardından, 3-4 ay sonra ülkemizde ilk resmi vakanın bildirilmesine rağmen salgınla mücadelede sağlık çalışanları için elzem olan kişisel koruyucu ekipmanların hazırlığının yeterli olmadığını deneyimleyerek gördük” denildi.
Raporda, Türkiye’de ilk kez 10 Mart’ta Kovid-19’un görülmesinin ardından Aile Sağlığı Merkezleri (ASM) başta olmak üzere pek çok kamu hastanesi, bazı üniversite hastaneleri ve özel sağlık kuruluşlarının, kişisel koruyucu ekipmanlar (KKE) konusunda eksikliklerini dile getirmeye başladığı hatırlatıldı. Ayrıca, Ankara’da bir hastanede kişisel koruyucu ekipman verilmeden, hastaya müdahale etmesi konusunda anestezi uzmanlarına baskı uygulandığı ve hekimlerin tutanak tutarak, müdahalede bulunmayacaklarını bildirdikten sonra malzeme temin edildiği de kaydedildi.
Yetersizlikler
Raporun devamında şu detaylar yer aldı:
“* 11 Mart’ta Ankara İl Sağlık Müdürlüğü tarafından e-posta yoluyla ASM’ler için bir malzeme talebi listesi oluşturuldu. Birinci basamakta görevli sağlık çalışanı sayısı belli iken KKE sayısı toplanması bile planlı bir salgın yönetiminin birinci basamak için mevcut olmadığını göstermekteydi.
* Sağlık Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu KKE kullanım rehberine göre malzeme sayısı pandemi sürecinde çok yetersiz kalmıştır ve aile hekimliğinde sürekli olarak malzeme temini nasıl olacak kaygısı hakim olmuştur. Sahada çalışan hekim ve hemşireler de ellerindeki kısıtlı malzemeye göre hareket ederek rehberde yer aldığı gibi değil çok daha dikkatle koruyucu ekipman kullanmışlardır.
İhtiyaç devam ediyor
* KKE eksiğinin giderileceğine dair bir güven olmadığı için de sık sık maske, eldiven ve dezenfektan çalınması gibi sorunlarla karşılaşılıyordu. KKE‘lerdeki nicelik sıkıntısının yanında nitelik sıkıntısı da vardı. Özellikle Ffp2 maskeler çalışanlara hiç güven vermemekle birlikte sık sık yırtılmakta idi. Nisan, Mayıs aylarında da hala KKE sıkıntısı devam etti. Kovid birimleri dışındaki çoğu yerde günlük maksimum bir maske uygulaması halen de devam ediyor. Hastanedeki çoğu bölümün siperlik ve Ffp2 maske ihtiyaçları Ankara Tabip Odası tarafından karşılandı.
* Ankara merkezde bu sıkıntılar yaşanırken, perifer ilçe hastanelerinde ise hekimlerin KKE’leri kendilerinin temin ettiklerini öğrendik. Hemşire, özellikle temizlik işçilerinin, tıbbi sekreterlerin uzun süre KKE ekipmandan yoksun çalıştıkları bilgisine ne yazık ki ulaştık.
* Üçüncü basamak hastanelerde de KKE bakımından birçok sıkıntı vardı. Mesela Dışkapı’da acilde bile istenilen zamanda n95 maske bulunamıyordu. Ankara Tıp acilde siperlikleri asistanlar kendileri yapmak zorunda kalıyordu. Yine çoğu hastanede çalışanlara günlük maksimum bir maske veriliyordu ve bu uygulamaya devam ediliyor. Salgının en başından beri Ankara’da birçok yerde KKE ihtiyacı vardı ve bu ihtiyaç halen sürmekte.
Koruma sağlanmadı
* İşyeri hekimlerinin kullandığı KKE ekipmanları, İş Sağlığı ve Güvenliği Birimleri’nde (İSGB) işyerleri tarafından sağlanıyor, dolayısıyla daha çoğunlukla kurumsal ve büyük işyerleri olan zaten eskiden de bir işçi sağlığı programı olan ve uygulayan işyerlerinde koruyucu ekipman sağlanması sorunu yaşanmasa da, işyeri hekimlerinin koruyucu ekipman sağlanmasında bir standart bulunmamaktadır. Zaman zaman gönderilen cerrahi maske, antiseptik solüsyon ve eldiven gibi malzemeleri olsa da bunların gerek sayıları gerekse de nitelikleri tam zamanlı bir korumayı sağlayacak kadar değildir.
Maske eksikliği
* Pandemi hastanesi ilan edilen özel hastanelerde çalışanların çoğu kendi olanakları ile cerrahi maske ve N95 maske aldıklarını söyleyerek, yardımcı personelin malzeme sıkıntısı yaşadığını ve verilen maske ile gün boyu idare etmek zorunda olduklarını ifade ettiler. Gerekli ekipmanın sağlanmamasında maliyetin önemli bir etken olduğu kanaatini dile getiren özel hastane çalışanları bazı yönetimlerce ‘hasta değilseniz maske takmayın’ şeklindeki uyarıları da maliyet ve hasta kaçırma kaygısına bağlıyorlar. Özel hastane çalışanları devletin bu duruma ve özel hastanelerin yaşadığı sıkıntılara acilen el atması gerektiğinin de altını çiziyorlar.”
Kişisel koruyucu ekipman azlığının önemli bir risk ve enfeksiyon artışı nedeni olduğu kaydedilen raporda, malzeme temininin Sağlık Bakanlığı tarafından dökümante edilmesi ve yaz aylarında olası yeni dalgalar yanı sıra, Eylül ayında mevsimsel influenza ile çakışması, muhtemel vaka artışları için stoklar oluşturması gerektiği belirtildi. Raporda, ATO’nun sürecin yakın takipçisi olmaya devam edeceği de vurgulandı.
HABER MERKEZİ