Erdoğan, bir kez daha Adana Mutabakatı’na dayanarak Kuzey Suriye’ye müdahale edeceklerini söyledi. Lavrov ise Ankara ve Şam’ın yakınlaşması gerektiğini, mutabakatın sınır güvenliği üzerinden sürebileceğini kaydetti
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Swissotel Bosphorus’ta İslam İşbirliği Teşkilatı Bölgesindeki Kızılay ve Kızılhaç Ulusal Dernekleri İşbirliği Ağı Kuruluş Toplantısı’nda konuştu. Erdoğan’ın insani yardım temalı bir toplantıda savaş ağırlıklı bir konuşma yapması ise dikkat çekti. Yemen’deki iç savaş nedeniyle insanlık trajedisi yaşandığını ve 14 milyon Yemenlinin kıtlık ve açlık pençesinde olduğunu söyleyen Erdoğan, 8 yıldır iç savaştan ağır zarar gören Suriye’ye yeni bir harekat düzenleme hazırlığında olduklarını dile getirdi.
Son günlerde 1998 yılında Suriye ile imzalanan Adana Mutabakatı’nı Suriye kentlerine operasyon yapmanın gerekçesi olarak göstermeye başlayan Erdoğan, Kuzey ve Doğu Suriye’ye harekat düzenleyeceklerini belirterek şöyle dedi: “Türkiye olarak inşallah çok yakında hem bilinçli bir şekilde bırakılan DEAŞ artıklarını hem de ülkemize karşı eğitilen DEAŞ’lıları da temizleyeceğiz.
Güvenliğini sağladığımız diğer bölgeler gibi Fırat’ın doğusunu da çok yakında huzura, emniyete ve istikrara kavuşturacağız. Bu amaçla ABD ve Rusya başta olmak üzere sahada askeri varlığı olan güçlerle temaslarımızı sürdürüyoruz. Her iki tarafla da son derece olumlu istişareler gerçekleştirdik. Diplomatik çabalarımızı devam ettirirken, aynı zamanda da bir sonraki adım için hazırlıklarımızı tamamladık. Bu süreçte amacımız, kendi milli güvenliğimiz özellikle güçlendirmenin yanında Suriye’nin toprak bütünlüğünü garantiye almaktır.” Erdoğan, ABD ve Rusya başta olmak üzere ne bölge aktörlerinin ne de uluslararası güçlerin sıcak baktığı ‘tampon bölge’ konusundaki ısrarını da sürdürdü.
Lavrov’dan açıklama
Türkiye’nin aklına Adana Mutabakatı’nı getiren Rusya’dan ise yeni bir açıklama geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Kazakistan Dışişleri Bakanı Beybut Atamkulov’la Moskova’daki görüşmesinin ardından açıklamada bulundu. Lavrov, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Erdoğan’ın 23 Ocak’taki görüşmesinin ardından gündeme gelen Adana Mutabakatı’nın Ankara ve Şam tarafından sınır güvenliğinin sağlanması için kullanılabileceğini düşündüklerini ifade etti. Lavrov, Suriye hükümetinin de sınır güvenliğinin sağlanması için bu mutabakat temelinde çalışmaya hazır olduğu açıklamasını yaptığının altını çizdi. Ancak Lavrov’un açıklamasının aksine Suriye Dışişleri Bakanlığı’ndan 3 gün önce yapılan açıklamada, mutabakatın artık yürürlükte olmadığı, Türkiye’nin 2011 yılından bu yana ülkelerine saldıran teröristleri destekleyip silahlandırdığı vurgulanmıştı.
İdlib uyarısı tekrarlandı
Bu arada Lavrov, El Nusra militanlarının İdlib’deki varlığının Türkiye ve Rusya arasındaki İdlib mutabakatını da ihlal ettiğini belirtti. Lavrov, “İdlib’de terör yuvasının var olmaya devam ettiği çok açık bir gerçek ve Suriyeli meslektaşlarımız, bunun kökünü kazımakta kararlı olduğunu teyit etti. Gerilimi azaltma bölgesi çevresinde silahsızlandırılmış bölge kurulması da dahil olmak üzere Türk-Rus İdlib mutabakatında öngörülen adımları atmaya biz de hazırız. Ancak El Nusra ve yeni uzantısı Heyet Tahrir el-Şam’ın İdlib’in büyük bölümünü ele geçirmiş olması, İdlib’deki sorunu çözmek için varılan mutabakata uygun değil” diye konuştu.
DIŞ HABERLER