Ölüm orucundaki Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım’ın sağlık durumlarının kötüye gittiğini belirten Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Uğurlu, Adalet Bakanlığı’nı sorunu çözecek adımlar atmaya çağırdı
Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Sibel Balaç’ın 145’inci ve Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde tutulan Gökhan Yıldırım’ın 139’uncu gününde devam eden ölüm orucu eylemlerine ilişkin Ankara Tabip Odası’nda (ATO) basın toplantısı düzenlendi. Basın toplantısına ATO, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), İnsan Hakları Derneği (İHD), Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD), Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) yöneticileri katıldı. “Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım Yaşasın, Adil Yargılanma Hakkı Sağlansın” pankartının bulunduğu toplantıda katılımcı kurumlar adına ATO Yönetim Kurulu Üyesi Ayşe Uğurlu konuştu. Balaç’ın zihinsel engelliler öğretmenliğinden sürgün ve mobbing nedeniyle istifa ettiğini belirten Uğurlu, aynı yıl Kanun Hükmünde Kararnameyle (KHK) işinden ihraç edilen emekçilerin Yüksel Caddesi’nde gerçekleştirdikleri “İşimi Geri İstiyorum” eylemlerine katıldığını hatırlattı.
Sağlık durumları kötü
Uğurlu, adil yargılama talebi ve cezaevindeki ihlallerinin sona ermesi için Balaç’ın 19 Aralık 2021 tarihinde, aynı taleplerle Yıldırım’ın da 25 Aralık 2021 tarihinde ölüm orucuna başladığını söyledi. Uğurlu, hızlı kilo kaybından dolayı Balaç ve Yıldırım’ın sağlık durumlarının kötüye gittiğini, Adalet Bakanlığı’na verdikleri dilekçelerdeki taleplerinin karşılanması için beklediklerini ifade etti.
Hızlı kilo kaybı
Uğurlu, şu bilgileri aktardı: “Yaşamları için geçen her saat, her dakika kritik öneme sahip. Ailesinden ve avukatlarından aldığımız bilgiye göre, Balaç ölüm orucuna başladığında 85 kiloydu, bu süreçte 30 kilo kaybetti ve şu anda 55 kilo. Yıldırım, 1.75 boyunda, ölüm orucuna başladığında 62.5 kiloydu bu süreçte 10 kilo kaybetti ve şu anda 47,5 kilo. Sağlık durumundaki değişiklik, kilo kaybının bu denli yüksek olması bizleri endişelendirmektedir. Bu bulgular, insan sağlığı açısından geri dönüşü olmayan bir sürecin belirtisi olabilir. Balaç ve Yıldırım’ın ölüm orucunu sonlandırmaları için gerekli koşulların bir an önce sağlanması son derece önemlidir.”
Bağımsız sağlık heyeti çağrısı
Balaç ve Yıldırım’ın acilen bağımsız sağlık heyeti tarafından muayene edilmesi gerektiğini ifade eden Uğurlu, açlık grevi ya da ölüm orucuna katılan kişiye kendi sözlü ve yazılı beyanına aykırı bir müdahalede bulunulamayacağını, böyle bir müdahalenin etik ya da hukuken de kabul edilemeyeceğine vurgu yaptı.
Adil yargılanma talebi
Adalet Bakanlığı’nı sorunu çözecek adımlar atmaya davet eden Uğurlu, “Hapishanelerde yaşanan hak ihlallerine son verilmesini, sağlık hakkı kadar hayati bir hak olan ‘Adil yargılanma hakkı’nın kullanımının önünde durmak yerine, yetkilileri çözüm bulmaya çağırıyoruz” dedi.
Nuray Balaç: Evladımı serbest bıraksınlar
Ardından konuşan Balaç’ın annesi Nuray Balaç, “Evladımı serbest bıraksınlar. Olmayan bir suçtan yargılanıyor. Kızım bu yüzden ölüm orucuna başladı. Kızımın ölümünü izlemek istemiyorum. Artık sesimizi duysunlar. Hak aramak suç mu? Adalet bakanlığına da sesleniyorum, ailelerin haykırışını duysunlar artık” diye konuştu.
Yaşamı savunmak için
Yıldırım’ın abisi Erkan Yıldırım ise şunları söyledi: “Çocuklarımız her gün biraz daha eriyerek canları gidiyor. Çocuklarımız bağımsız mahkemelerce yargılansın, talepleri karşılansın. Hasta değiller ama cezaevlerinde bulunan hasta tutukluların serbest bırakılmasını istiyorlar. Ölmek için bu eylemi yapmıyorlar. Yaşamı savunmak için bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Yetkililer ve halk bir an önce seslerini duysun istiyoruz.”