Ankara Emniyeti’ndeki işkence iddialarına ilişkin, aylar önce hazırlanan ve baroda istifalara neden olan 5 ayrı rapor Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi tarafından yayınlandı
Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi, Ankara İl Emniyet Müdürlüğü TEM Şube Müdürlüğü, Narkotik Şube Müdürlüğü ve Sincan Polis Merkezi Amirliği’nde görevli polislerin gözaltında kötü muamele ve işkence yaptığı kişilere ilişkin hazırladığı beş ayrı raporu yayımladı.
23 Ocak, 2 Mart, 8 Mart ve 4 Nisan 2022’de hazırlanan beş ayrı raporda polisin gözaltı sürecinde bulunan kişilere fiziksel ve cinsel saldırı tehdidinde bulunduğu ifade edildi. Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi tarafından görevlendirilen avukatlar, görüşme odasına telefon ile alınmadı ve bu da bazı raporlarda kötü muamelenin fotoğraflanmasının önüne geçti.
Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’nde görevli avukatların 25 Ocak 2022’de kamuoyu ve basına yansıyan işkence iddiaları üzerine Ankara TEM Şube’ye gittiği belirtilen raporda, avukat görüşme odası olarak tarif edilen yerin kapısına “cep telefonu ile girmek yasaktır” yazıldığı kaydedilerek “Gerek CMK’da gerekse de ilgili diğer mevzuatlarda kolluk avukat görüşmesi esnasında avukatın cep telefonunu görüşmeye sokamaması gibi bir düzenleme bulunmamaktadır” denildi. Raporda, avukatların, bu uygulamanın varsa kötü muamele ve işkencenin fotoğraflanması olanağını ortadan kaldırdığına işaret ettiği belirtildi.
Hastane yerine nezarethane muayene
Raporlara göre, kötü muamele ve işkenceye maruz bırakıldığını belirten kişiler, avukatlara, “mülakat” adı altında görüşmeye götürüldüklerini ve “itirafçı olmaya zorlandıklarını, tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını” ifade ettiler. Raporda, kişilere yapılması gereken hekim muayenesinin hastane yerine nezarethanede yapıldığı belirtildi.
İşkenceye maruz bırakıldıklarını belirten kişiler, elleri kelepçeli şekilde ayakta ve yatırılarak uzun süre bekletildi. Raporda, kişilerin maruz bırakıldıklarını belirttikleri tehditler şöyle sıralandı:
‘Kalk bize striptiz yap’ denildi
“Mülakatlar esnasında tehdit ve hakaretlerin yanı sıra çıplak şekilde soyulduğunu, çıplak haldeyken kendisine sinkaflı hakaret ve fiiller işlenmesi ile tehdit edildiğini, mülakatlar esnasında farklı cisimlerle cinsel saldırıya maruz bırakmakla tehdit edildiğini, bu mülakatta bu tehditlerin artmasının yanı sıra soğuk su ile iki defa ıslatıldığını ve soğuktan dolayı ciddi şekilde üşüdüğünü beyan etmiştir.” Görüşülen diğer bir kişi ise avukatlara, zor kullanılarak gözaltına alındığını, mülakatlar esnasında şahsına yönelik olarak “Kalk bize striptiz yap” denildiğini ve kendisine sinkaflı hakaretlerin edildiğini ifade etti.
Süpürge sapıyla cinsel işkence tehdidi
Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’nde görevli avukatların, 8 Şubat 2022’de işkence ve kötü muamele iddiaları üzerine Ankara TEM Şube’ye gittiği ve görüşmeler sırasında camlı olan avukat görüşme odasına avukatların cep telefonlarının alınmadığı kaydedilen raporda, avukatların kötü muamele ve işkenceye maruz bırakılan kişilerle ilgili şu tespitlerine yer verildi:
“Görüşülen kişinin 6 gündür gözaltında bulunduğu… Gözaltının ilk günü bulunduğu nezarethaneden TEM kampüsü içindeki başka bir binaya götürülerek işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı… Mülakat’ adlı görüşmede, itirafçı olmaya zorlandıkları…Şişe ve süpürge sapıyla cinsel saldırı tehdidi: Polisler, kişi fenalaşınca ‘Dikkat edelim’ diye konuştu.” Polisin, işkenceye maruz bırakıldığı belirtilen kişiye çeşitli cisimlerle karşı cinsel saldırıya teşebbüs ettiği ailesine sinkaflı laflar ettiği, ‘Eğer istediklerimizi söylemezsen 23-30 yıl yatarsın aileni göremezsin denildiği” bilgisi de raporda yer aldı.
Fenalaşana kadar işkence
İşkenceye maruz bırakıldığını iddia eden kişi, “fenalaştığını, polislerin de bu durumdan çok korktuklarını ve kendi aralarında özellikle uzun süreli iz bırakmayacak bölgelerine dikkat edelim diye konuştuklarını” da avukatlara aktardı. Raporda, kişinin memurların, “Her yeri izliyoruz her yeri biliyoruz” diyerek avukat odasının da dinlendiğini ima ettiklerini söylediği aktarıldı. Kişinin raporun yayımlanması için şart koştuğu belirtilerek, tutanakta “Görüşülen kişi, işbu tutanak ve raporlamanın yapılabileceğine onay verdiğini ancak tek şartın kendisinin gözaltı süreci içerisinde değil sonrasında açıklanması olduğu yoksa kendisinin canlı olarak buradan çıkamayacağından korktuğunu beyan etmiştir” denildi.
İşkence izleri tespit edildi
Avukatlar, 7 Mart 2022’deki kötü muamele ve işkence iddialarına ilişkin Ankara İl Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü’ne gitti. İşkenceye maruz bırakıldığını belirten kişi, avukatlara yaşadıklarını anlattı. Avukatlar yaşananları şu sözlerle raporladı: “Görüşülen kişi darp, cebir ve hakaretlere maruz kaldığını, aynı zamanda şeker hastası olduğunu bu yüzden de bir türlü kendine gelemediğini, durumunun kötü olduğunu beyan etmiştir. Görüşülen kişi polisler tarafından, ‘seni bitireceğiz, seni sokakta gezdirmem’ şeklinde küfürlü tehdit ve hakaretlerde bulunulduğunu ifade etmiştir. Ayrıca, avukat tarafından yapılan tespitlerde mağdurun çok bitkin olduğu, sekerek yürüdüğü, vücudunun çeşitli yerlerinde kızarıklıklar ve şişlikler olduğu tespit edilmiştir.”
Raporda, kişinin şiddete maruz bırakıldığını belirttiği ve kişinin işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığına dair darp ve cebir izlerini gösteren raporlar olduğu bilgisine yer verildi.
Boynu sıkılarak nefessiz bırakıldı
Baronun, 4 Nisan 2022 tarihli raporuna göre, 7 Mart 2022’de Ankara Sincan Polis Merkezi Amirliği’ndeki işkence iddialarına ilişkin, işkenceye maruz bırakıldığı iddia edilen kişinin avukatının talebiyle, mağdurla görüştü. Raporda, yanındaki üç-dört kişi ile birlikte mağdurun doktor raporu alınmadan Fatih Polis Karakolu’na getirildiği belirtilerek, şunlar söylendi: “Görüşülen kişi, yapılan ilk ve usulsüz gözaltı işleminde orada bulunan bir komiser ve üç polisin kendisine fiziksel şiddet uyguladığını, saçının sürekli çekildiği, polisin eliyle boynunu sıkarak nefessiz bıraktığı ve jopla koluna vurduğu, kolundaki şişkinliğin sebebinin bu olduğunu beyan etmiştir.”
İşkece izleri fotoğraflandı
“Kilolu komiserin sinkaflı sözlerine maruz bırakıldığını belirtilen mağdur”la görüşmelere dayanarak hazırlanan rapora göre, 7 Mart 2022 tarihi görüşmede şunlar tespit edildi: “Mağdur, ellerini ve kollarını tutarak kendilerini korumaya müsaade etmediklerini beyan etmiştir. Mağdurun sağ ve sol bileğinde şişkinlik ve kızarıklık görüldüğü ve jopla vurulduğundan bu hale gelmiş olacağı izlerden tespit edildi. Mağdurun sol boynunda morarmalar tespit edilmiş olup fotoğraflanmıştır. Mağdur, kalçasına vurduklarını beyan edilmesi üzerine kalçasına da bakılmış buradaki şişkinlikler görülmüş fakat fotoğraflanmamıştır.” Mağdurun, yanındaki diğer kişilerden birinin çok ciddi dövüldüğünü ve yüzünün sağ tarafının tamamının mosmor olduğunu beyan ettiği belirtilen raporda, “Görüşülen kişi Fatih Polis Karakolu kayıtlarında görüleceği üzere önce usulsüz gözaltı yapılarak işkence ve kötü muameleye maruz kaldığını ve kaydının alınmadığını ardından hastaneye götürülüp getirildikten sonra kaydının yapıldığını bu hususun kamera kayıtlarında da görüleceğini beyan etmiştir.”
Mülakat adı altında itirafçı olmaya zorlandı
Baronun 4 Nisan tarihli raporunda, görüşülen kişinin “mülakat” adı altında görüşmelere götürüldükleri belirtilerek, “Burada itirafçı olmaya zorlandıklarını, tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını ifade etmiştir” denildi. Rapora göre, görüşülen kişi birden fazla defa mülakata çıkarıldığını, mülakatta psikolojik şiddete maruz bırakıldıklarını belirtti.
TEM’de işkence ve tehdit
Baronun 4 Nisan 2022 tarihli bir diğer raporuna göre, 6 Mart 2022’de Ankara TEM Şube’deki işkence iddialarına ilişkin, işkenceye mağdur bırakıldığı ve üç gündür gözaltında tutulduğu iddia edilen kişiyle avukatlar görüştü. Tutanaklar ile kayıt altına alınan işkence ve kötü muamele iddialarıyla raporda şunlar yer aldı: “Görüşülen kişi, gözaltının ilk günü ve ikinci gününde gece saat 3-3.30 civarı bulunduğu nezarethaneden TEM kampüsü içerisindeki nizamiye girişinde, soldaki başka bir binaya götürülerek mülakat adı altında işkence ve kötü muamelelere başlandığını ifade etmiştir. Görüşülen kişi ‘mülakat’ adı altında görüşmelere götürüldüklerini, mülakat esnasında odada ve içten geçmeli olan yan odada toplamda altı-yedi kişinin olduğunu ve avukatsız olarak bu mülakatların yapıldığını, burada itirafçı olmaya zorlandıklarını, tehdit ve hakaretlere maruz kaldıklarını, birden fazla defa mülakata çıkarıldığını, mülakatta kendilerine psikolojik baskı uygulandığını ifade etmiştir.”
Hapisle tehdit
“Mülakat” adı altında işkenceye maruz bırakıldığını belirten mağdur ile yapılan görüşmede tespit edilenler, rapora şöyle kaydedildi: “Görüşülen kişi polislerin mülakat esnasında kendisi ve ailesine sinkaflı çok ağır hakaretler edildiğini, eğer istediklerimizi söylemezsen 23-30 yıl yatarsın aileni göremezsin denilerek baskı yapıldığını, yine bu küfürler, tehditler ve dayaklar esnasında bir seferinde özellikle eşini sorduklarını ve ardından hakaret ettiklerini beyan etmiştir.”
‘Ölmekten korkuyorum’
“Mağdur beyanında; mülakatın yapıldığı odanın yandan geçmeli diğer odasında polislerin alkol aldıklarını çok kötü alkol koktuklarını, bu yüzden de her an her şeyi yapabilmelerinden çok korktuğunu beyan etmiştir. Görüşülen kişi bu üç günde hekim muayenesinin yalnızca ilk alındığında olduğunu, birinci ve ikinci günde, 24 saat geçmesine rağmen hiç doktora götürülmediklerini, birinci gün akşamı doktor önlüklü bir şahsın emniyette nezarethaneye gelerek, koridorda bir şeyi olan var mı diye bağırdığını ancak ikinci gün bunun dahi yapılmayarak kimsenin gelmediğini, kendisinin iki sene önce kalp krizi geçirdiğini bundan dolayı tansiyon problemleri olduğunu mülakat esnasında vücudunun elektriklendiğini bu şekilde ölmekten çok korktuğunu beyan etmiştir.”
Ne olmuştu?
Ankara Barosu, Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında kötü muamele ve işkence yapıldığı iddialarıyla ilgili Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi rapor hazırlamıştı. Hazırladıkları raporlar, Ankara Barosu yönetimi tarafından kamuoyuna açıklanmadığından raporu hazırlayan Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi üyeleri istifa etmişti. Ankara Barosu Başkanı Kemal Koranel de raporların yayınlanması gerektiğini yönetim ile paylaştığını ancak çoğunluğun oyu ile raporun yayınlanmaması için karar alındığını belirttikten sonra muhalefet şerhinde bulunmadığı için hata yaptığını anladığını belirterek “itibar suikastine” uğradığını söyledi ve görevinden istifa etti.
Ankara Barosu, 67’nci Olağan Genel Kurulu’nda raporların yayınlanması kararı alındı. Alınan karar üzerine, aylar önce hazırlanan 5 rapor yayınlandı.
Kaynak: MA