Eğitimin ancak anadilde olduğunda faydasının olabileceğini söyleyen Eğitim Sen’li Vedat Kara, ‘Anadilde eğitim haktır’ dedi. Eyüp Subaşı ise Kürtçe’nin resmi dil olarak hala kabul edilmediğini belirterek, devletin bu sorunu çözmesi gerektiğini söyledi.
Bedri Türkmen/İstanbul
Ekonomik sebeplerle öğrenci ve velilerin büyük mağduriyetler yaşadığı bir eğitim öğretim dönemine daha giriyoruz. 2019- 2020 Eğitim Öğretim yılı da diğer eğitim öğretim yılları gibi birçok sorunla başlıyor. Tartışmaların odağında olan eğitim sistemine ilişkin “Eğitimde 2023 Vizyon Belgesi” hazırlayan Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, eğitimle ilgili vaatlerini yerine getirmediği gibi talepleri de karşılamadı. Selçuk, binlerce akademisyen ve öğretmenin düşüncelerinden dolayı ihraç edildiği bir süreci görmezden gelirken, kadrolu öğretmen atamalarını yerine sözleşmeli öğretmen atamayı tercih etti. MEB 2019- 2020 eğitim ve öğretim yılı için anadilde eğitimi ise gündemine dahi alınmazken, derslerde Türk Dili ile Din ve Ahlak dersi zorunlu tutuldu. Özellikle milyonlarca Kürt öğrencilerin kendi anadilinde mahrum olarak bir eğitim öğretim yılına girmesini, Eğitim Sen’den Vedat Kara ve Kürt Araştırma Enstütisü’nden Eyüp Subaşı gazetemize değerlendirdi.
‘Eğitim reformu şart’
Okullarda anadilde eğitim sorununun eğitimin sisteminin çok kötü olmasından dolayı artık neredeyse fark edilmediğini ifade eden Vedat Kara, “Anadil eğitim haktır’ klişesinin ötesinde bir şeylerden söz etmek gerekiyor. Anadilde eğitim haktır. Bunun artık tartışılmaması gerekiyor. Lakin bugün eğitim sistemi o kadar berbat ki bütün sorunların içinde belki de bu sorun fark edilemiyor. Ama eğitimin içerisinde yer alan özveri ile çalışan eğitimcilerin gözlemlediği bilimsel olarak ortaya koyduğu bir gerçektir ki anadilinde eğitim olmadan düşünen, üreten, yaratan gençlerin yetişmesi mümkün değil” dedi. Bugün dünyada bilinen çift dilli eğitimin mümkün olduğunu ve bunun Türkiye’de de mümkün olabileceğini söyleyen Kara, “Ama politik nedenlerle bu anadilde eğitim denince sadece Kürtçe olarak algılandığı için devlet tarafından bunun konuşması yasaktı ama şimdi de filli olarak o yasak sürüyor. Buradan bakıyor devlet. Ve çözümü zorlaştırıyor. İkili eğitimin öğrencilere verilmesi imkansız değildir. Türkiye’de baştan bir eğitim reformu yapmak sağlıklı bir gelecek açısından eğitimin planlanması gerekiyor. Ülkenin gençlerine pozitif bir eğitim vermek, bilimsel bir eğitim vermek şarttır. Bilimsel, demokratik, laik, eşitlikçi bir eğitim anlayışı için anadilde eğitim şarttır “diye konuştu.
‘Çocuklar ilgi göstermez’
Eğitimin ancak anadilde olduğunda faydasının olabileceğini söyleyen Kara, sözlerini şöyle noktaladı: “Türkiye’deki okullarda yani geçmişte sadece belki Kürdistani bölgelerde yaşanıyordu ama bugün büyük metropoller de var. Sadece Kürtçe için değil pek çok Suriyeli var. Araplar içinde geçerli bu. Başka farklı diller içinde geçerli olan bir şey. İnsanların kendi anadilinde aynı kavramları kavraması bile başka bir dille anlaması açısından da çok fark var. Birçok derste bir şey anlatmak istediğiniz zaman öğrenciler kavramları anlamıyor. Okulda birçok düzensizliğin başında belki de anadilde eğitim verilmemesinden kaynaklanıyor. İnsanlar anlamadığı şeylerde ilgi göstermezler. Bundan daha doğal bir şey yok. Örneğin ailede her şeyi anadilinde anlatıyor. Dolayısıyla başka bir dilden eğitim verdiğiniz zaman eğitim sistemi olarak başta başa hatalı bir sistemdir.”
Kürtçe var kabul edilmeli
Kürt Araştırma Enstütisü’nden Eyüp Subaşı ise Kürtçe’nin hala Türkiye’de resmi dil olarak kabul edilmediğine dikkat çekti. Bu nedenle Kürtçe eğitimin hala olmadığını kaydeden Subaşı, “Seçmeli olarak olmasına rağmen öğrencilerin seçmemesi için tüm zorlukları çıkarıyorlar. Dolayısıyla temel sorun olan anadil eğitim sorunu hala çözülmüş değil. Devletin çözme gibi bir niyeti de yok. Çocuk hakları açısından baktığımızda da çocukların hakları engellenmekte. Dolasıyla eğitim yılı tekrardan hak ihlalleriyle başlıyor diyebiliriz” sözlerini kullandı.
‘İSMEK yeterli değil ama…’
CHP’nin İSMEK’te vereceği Kürtçe eğitimin de bu sorunun çözümü olmayacağını ifade eden Subaşı, “Kürtler, Türkiye’nin eşit vatandaşları, CHP de bunu sürekli dile getiriyor, eğer böyle görüyorsa sadece İstanbul’da milyonlarca Kürt yaşamakta. O zaman belediyenin yürüttüğü hizmetler de iki dilde olması gerekiyor. Bunu programına alması, Kürtçe kreşlerin açılmasının önünü açar. İSMEK yeterli değil ama iyi bir adım olarak görüyorum. Şunu da söyleyebiliriz. İSMEK Kürtlerin taleplerini yerine getiremez” ifadelerini kullandı.