Salgının cezaevlerinde insanlık dışı koşulları daha da görünür kıldığına vurgu yapan AMENAS, tutukluların serbest bırakılması için uluslararası dayanışma çağrısı yaptı
Ortadoğulu ve Kuzey Afrikalı Sosyalistler İttifakı (AMENAS), koronavirüs (Covid-19) salgınına karşı önlem alınmayan cezaevlerine ilişkin bir deklarasyon yayınladı. ABD, Çin ve Rusya’nın toplam 9 milyon tutuklu ile dünyanın cezaevi nüfusunun yarısına sahip olduğunu duyuran AMENAS, açıklamasında Brezilya, Hindistan, Meksika ve Güney Afrika’da ise en büyük cezaevlerinin olduğunu belirtti. Rusya’da pek çok üniversite öğrencisi ve çocuğun tutuklu bulunduğu bilgisinin paylaşıldığı deklarasyonda, “Çin’de ise 1,5 milyonluk hapishane nüfusunun yarısından fazlası politik tutuklu ve Şubat sonundan bu yana Çin hapishanelerinde 500’den fazla Covid-19 vakası tespit edildi” denildi.
Türkiye
Deklarasyonda, Türkiye’nin durumuna ayrıca dikkat çekilerek, cezaevlerine ilişkin şu bilgiler paylaşıldı: “Türkiye’de yaklaşık 200 ile 300 bin arasında tutuklu var. Bunların 49 binden fazlası politik tutuklu. İnsan Hakları İzleme Örgütü’ne (Human Rights Watch) göre; Türkiye gazeteci tutuklayıcı ülkelerin lideri durumunda. Pek çok aktivist de sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklu bulunuyor. Türkiye’de yetkililer hapishane nüfusunun üçte birini serbest bırakmaya olanak sağlayan yeni bir yasa kabul etti. Fakat Covid-19 pandemisi süresince gazeteciler, Kürt aktivistler ve politik aktivistler bu önlemin dışında bırakılıyor. Hapishane hücrelerinde sosyal mesafe mümkün olmadığından, bu binlerce insanın hayatını virüse bulaşma riski ile karşı karşıya bırakıyor.”
Suriye
Suriye’nin Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgesinde en yüksek cezaevi nüfusuna sahip olduğu kaydedilen deklarasyonda, Suriye’de yaklaşık 100 bin politik tutuklunun bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Ayrıca 43 insan hakları grubunun, Suriye’deki gözaltı merkezleri ve hapishanelerdeki tutukluların acilen serbest bırakılması için bir çağrıya imza attığı duyuruldu.
Filistin
İsrail hapishanelerinde 19 binden fazla tutuklunun bulunduğu ve bunların 4 bin 500’ünü Filistinlilerin oluşturduğu belirtilen deklarasyonda, “Filistinli tutukluların Covid-19 nedeniyle aile ve avukatları ile görüşmeleri tamamen kesildi. Tıbbi ihtiyaçlara erişim yoksunluğunu protesto eden Filistinli tutuklular hapishane yönetimince kendileri verilen yemekleri yemeyi reddediyor” diye belirtildi.
200 kadın açlık grevinde
Tebriz, Saqiz, Kurdistan, Ahvaz ve Hamedan gibi pek çok bölgedeki cezaevlerinde tutukluların isyanlarına dair çok sayıda haber geldiği kaydedilen deklarasyonda, Urmiye’deki 200 kadın tutuklunun Covid-19 salgınından korunmak talebiyle açlık grevinde olduğu aktarıldı.
Dayanışma çağrısı
İnsanların cezaevleri ile kampların kalabalık ve sağlıksız koşullarında virüsün hızla yayılması riski nedeniyle “ölüm cezasıyla” karşı karşıya olduğuna dikkat çekilen deklarasyonda, şunlar yer aldı: “Covid-19 salgını ile etkili bir şekilde mücadele etmek, tüm sömürü ve tahakküm biçimlerine karşı muhalefete dayanan küresel bir hapishane karşıtlığı eylemini gerektirir. Bu kritik anda fark yaratabilmek için dünyanın dört bir yanındaki hapishane karşıtlarıyla etkili bir tartışma yürütmek istiyoruz. Özellikle Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da bulunan tüm tutuklu hakları ve insan hakları savunucuları ve aktivistleri etkin bir tartışma yürüterek kamuoyu ve dayanışma yaratmaya çağırıyoruz.”
Kaynak: MA