Irkçılık, örgütlü kötülüğün kimyasıdır, ırkçılık barbarlıktır, faşizmdir. Cumartesi ve pazar günü Bursa’da Amedspor takımına karşı sergilenen ırkçılığı ve yapılan faşist ve ırkçı saldırıyı herkes gördü. Önceden planlı şekilde hazırlanan saldırı daha maç başlamadan devreye konuldu.
Amedspor oyuncularının kaldığı otelin etrafını saran faşist güruh, takımın oyuncularına küfür ederek, ırkçı sloganlar atarak ve havai fişekler patlatarak tacizde bulundu.
Pazar günü Bursaspor deplasmanında maç daha başlamadan saldırganlar tribünlerde polisin kontrolünde sahaya inerek Amedspor oyuncularına saldırdılar. Ve maç boyunca saldırılar sürdü.
Maç bittikten sonra da soyunma odasına geçen Amedspor oyuncuları odalarında ve koridorlarda, Bursaspor Özel Güvenlik Amiri, kulüp personelleri ve polisin fiziki saldırılarına maruz kaldılar.
Irkçı faşist güruh tribünlerde beyaz Toros’lar, özel harpçi ve faili meçhul cinayetler ekibinin sorumlularından Yeşil’in ve JİTEM’ci katillerin fotoğraflarının olduğu pankartları açtılar.
Kürt halkına yönelik 90’ların katliam konseptine yönelik özleşmişliği faşist güruh tribünlere taşıdı.
Amedspor’a yönelik yapılan saldırı bir ilk değil. Amedspor daha öncesinde de çeşitli biçimlerde saldırılara, ırkçı faşist saldırılara maruz kalan bir takımdır.
Amedspor maç oynamaya gittiği bazı şehirlerde kendisine karşı Mehter marşlı gösteriler, hakemlerin taraflı tavrı, ırkçı söylemler, kendisine karşı kitleleri hakarete ve saldırıya yönlendirme temelinde saldırılar sürdürüle geldi.
Bu sefer saldırı daha bir üst düzeye vardırıldı. Ve saldırı iktidar eliyle organize edilmiş bir saldırıdır.
Bazı AKP’li yöneticilerin ‘saldırıları tasvip etmiyoruz, içinde eli olanlar cezalandırılacaktır’, ‘sorumluluğu tespit edilenler açığa alındı’ türünde açıklamaları kamuoyunda oluşan tepkileri boşa çıkarma amaçlıdır.
AKP-MHP iktidarı 6 Şubat depreminde yerine getirmediği görevlerden dolayı on binlerce insanın ölümüne, on binlerce insanın yaralanmasına ve büyük maddi yıkımda hayati düzeyde sorumluğu olan bir iktidardır. Halk bunu görüyor ve AKP-MHP iktidarını sorumlu tutuyor ve hesap soruyor.
Depremzedeler tüm baskılara rağmen her gün tepkilerini dile getirmede geri kalmıyorlar. Yine spor müsabakalarında Fenerbahçe maçında, arkasında Beşiktaş tribünlerinde “hükümet istifa” sloganlarıyla inletildi. Toplumun ezici çoğunluğu iktidara karşı büyük bir tepki ve mücadele içinde.
Bunu gören AKP-MHP iktidarı çıkışı Amedspor’a karşı ırkçı kampanya ve saldırıları devreye sokarak hem gündem değiştirme hem de ırkçı faşist cepheyi tahkim etmek istiyor.
Geçmişte Hitler başta olmak üzere faşist, ırkçı iktidarlar sporu kendi ırkçı, faşist iktidarları ve emelleri için kullandılar ve insanlık değerlerinde, spor değerlerinde ağır bir yaralamalara yol açtılar. Sonunda kötülükleriyle birlikte tarihi çöp sepetine gittiler.
AKP-MHP iktidarı seçime doğru giderken seçim kampanyasını ırkçılık ve Kürt düşmanlığı ekseninde yürütmeye yönelmiş durumda. Sporu da bu temelde bir zemin olarak kullanmak istediği ortada.
İktidarın ırkçı faşist zihniyetini kabul etmeyen ve yol açtığı yıkımdan dolayı istifa çağrısında bulunan takımlara ve taraftarlarına tehdit ve cezai uygulamalarda bulunurken, Amedspor takımına yönelik yapılan saldırıya ise göz yummaya ve geçiştirmeye çalışması nasıl kirli bir oyunun peşinde olduğu ortada.
Spora ırkçılığı hakim kılmaya çalışmak insanlık dışı ve en aşağılık yaklaşımıdır. Irkçı ve aşağılık saldırganlığa kimse boyun eğmez.
Amedspor’un Kürt halkı nezdinde kıymetli bir yeri vardır, ne Amed halkı ne de Kürt halkı Amedspor’a yönelik hakaretleri ve ırkçı saldırıları asla kabul etmeyecektir. Her Kürt ve Kürt halkı saldırıların Amedspor gerçeğinde kendisine yönelik olduğunun bilincinde. Her spor severin, her barış severin, her demokratın ve her anti ırkçının Amedspor’a yapılanlara tepki göstermesi gerekiyor.
AKP-MHP iktidarının ve özel savaş aygıtının kirli planları ancak güçlü bir karşı duruş ile boşa çıkarılabilir. Toplum da spor da spor camiası da ancak böyle sağlıklı bir nefes alabilir.