Transatlantic Petroleum şirketinin Amed’de sürdürdüğü kaya gazı ve kaya petrolü üretimleri için işletme ruhsatı süresi dolarken, ruhsat süresi 10 yıl daha uzatıldı. Bu durum ise bölgede ekolojik yıkımın genişleyeceğini gösteriyor
ABD Texsas merkezli çok uluslu Transatlantic Petroleum şirketinin Amed’de sürdürdüğü kaya petrolü ve kaya gazı üretimleri için elinde bulundurduğu ruhsatın 2034 yılına kadar uzatıldığı öğrenildi. TPAO ile Transatlantic arasında Amed ve Trakya’da ortak çalışma için imzalanan mutabakatta üretim işletmesinin açılması için tanınan süre 2024 yılı sonunda bitiyordu. Şirket petrol işletme ruhsatının süresinin uzatılması için yaptığı başvuruda, MAPEG’e ruhsatın uzatılışından itibaren 4 yıl içinde dört adet kuyunun en az üçünü açarak planlanan üretim programını gerçekleştireceğini taahhüt etti. MAPEG ise bu taahhütnameye dayanarak şirketin ARİ/TRS/K/M45-a2-1 pafta numaralı petrol işletme ruhsatının 18 Mart 2034 tarihine kadar 10 yıl süre ile uzattı.
Sur’da 4 işletme hazırlığı
Diğer yandan geçtiğimiz mart ayında yapılan duyuruda Transatlantic Petroleum Ltd. Şirketinin Türkiye yapılanması olan Transatlantic Petroleum Ham Petrol ve Doğal Gaz Arama ve Üretim A. Ş. Şirketi Amed’in Sur İlçesinde Ham Petrol Arama – Çıkarma (Üretim) ve Depolama faaliyeti gerçekleştireceği Yeniev-7 ve Ofköy-1 adı verilen lokasyonların ardından bu kez Yeniev – 12 ve Yeniev – 13 lokasyonlarında yeni sondajlar eklendi. Ayrıca faaliyet kapsamında yapılacak sondajlarda ortaya kaya gazının yakma jeneratörlerinde yakılarak elektrik ihtiyacının karşılanacağı, fazla miktarda oluşacak gazın ise flare’ye gönderilerek yakma işlemine tabi tutulacağı belirtildi.
Üretim vergisi yok
Amed dışında Kürt coğrafyasının tamamında petrol sondajları sürerken, kaya gazı ve kaya petrolü sondajları ise sürüyor. İktidar tarafından 2024 yılında yoğunlaşmaya başlanacağı belirtilen kaya gazı ve petrolü için sondajlar hemen her yerde karşımıza çıkmaya başladı. TransAtlantic Petroleum WEB Sitesinde yer alan bilgiler arasında, Türkiye yüzde 12,5 telif hakkı ödendiği ancak üretim vergisinin olmadığı, arama ruhsatlarında KDV muafiyeti, üretim kiralamalarında iade gibi destekler aldıklarını açıklaması dikkat çekerken, verilen 10 yıllık üretim ruhsatı bölgede yağma boyutunda arama ve üretim faaliyetinin genişleyeceğini gösteriyor.
Shell’le başladı
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve Shell, Amed ve Êlih şehirlerinin kuzeyinde petrol aramak için birlikte çalışmak üzere Kasım 2011’de anlaşma imzalamıştı. Anlaşmaya göre, “Dadaş Projesi” adı verilen arama faaliyetlerini Shell yönetmekte. Dadaş Projesi, devlet tarafından verilen yaklaşık 1.500 kilometrekarelik dört adet ruhsatlı alanı; güneyde Amed ile Êlih ve kuzeyde Hezro ilçesi yakınlarında bir nokta ile proje alanını çaprazlama kesen Amed ve Fargîn arasındaki otoyol ile oluşturulan üçgen. Ruhsat kapsamında Shell, TPAO ile birlikte yerin 3.000-4.500 metre altında bulunan şeyl tabakasında kaya petrolü ve kaya gazı araması başlatıldı. İlk kaya petrolü ve kaya gazı kuyusu ise Amed’in Sur İlçesine bağlı Kasrik köyünde açıldı ve ardından Pîreman (Sarıbuğday) köyünde devam ediyor. Bölgede Transatlantic Petroleum şirketinin yanı sıra Çin Devlet Petrol Şirketi CNPC’nin iştiraki Greatwall Drilling Company ile birlikte İhlas Holding AŞ aynı amaçla Amed’de sondajlar yapıyor.
Sular tükeniyor, yaşam yok ediliyor
Kaya gazı ve kaya petrolü çıkarılma sürecinde bir adet sondaj kuyusuna bir seferde 600’e yakın zehirli kimyasallarla birlikte yaklaşık 18.000M3 nitelikli su basılmaktadır. Bir kuyuya su basma işlemi 15-20 kez tekrarlanmakta ve toplamda bir kuyuda kullanılan su ortalama 300.000M3’e ulaşmaktadır. Kullanılan kimyasallar, çıkarılan petrol ve gazla birlikte yer altından yüzeye çıkan ağır metallerle dolu akışkanlar nedeniyle sular asla geri kazanılamıyor. Sondaj kuyuları arttıkça yer üstü ve yer altı sularının tükenip kirleneceği, yeraltında sularını depolayan akiferlerin zehirlenip yok edileceği, çevrede bulunan barajların ve derelerin kuruyacağı ve tarımın yapılamayacağı ve nihayetinde tüm insan ve hayvanların bölgede yaşayamaz hale gelerek göç etmek zorunda kalacağı bir geleceğe hızla ilerleniyor.
EKOLOJİ SERVİSİ