MAPEG Transatlantic Petroleum’un Amed’de kaya petrolü işletme ruhsat sahasına ilave arazi talebini kabul ederek şirketin ruhsat alanı 147 milyon m2’ye ulaştı. Diğer yandan TPAO, kaya petrolü için sondaj ihalesine çıkarken, bölgede ekolojik yıkım büyüyecek
Yusuf Gürsucu
ABD merkezli çok uluslu şirket olan Transatlantic Petroleum’un Türkiye’de kurduğu şirket olan ‘Transatlantic Petroleum Ham Petrol ve Doğal Gaz Arama ve Üretim AŞ’ine, Amed (Diyarbakır) coğrafyasında daha önce verilen 118 milyon 700 bin metrekarelik petrol işletme ruhsat sahasına, 27 milyon 860 bin metrekare genişliğindeki sahanın ilavesi için başvuru yaptı. İlave arazi talebi Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından onaylandı. MAPEG’in onayının ardından şirketin Amed’de petrol işletme ruhsat sahasının yüzölçümü 146 milyon 560 bin metrekareye çıktı.
Türkiye’ye yerleştiler
Amed ve Trakya bölgesinde kaya gazı ve kaya petrolü çıkarılması aralıksız sürerken sondaj bölgeleri ise her geçen gün genişliyor. Amed’de Schell firması ve TransAtlantic Petroleum sondaj çalışmalarıyla petrol ve kaya gazı üretimlerini ağırlıklı olarak Amed’de sürdürürken, iktidarın şirkete verdiği muafiyetler dikkat çekici. Diğer yandan TransAtlantic Petroleum ve alt şirketi olan Kanadalı Valeura Energy’nin bağlı ortaklığı olan Thrace Basin Natural Gas (Türkiye) Co. Trakya’da sayısı 350’lere varan kaya gazı sondaj ve üretim noktaları genişleyerek bölgeyi adeta istila ediyor. Ayrıca Amed’de Çin Devlet Petrol Şirketi CNPC’nin iştiraki Greatwall Drilling Company ile birlikte İhlas Holding AŞ ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) aynı amaçla bölgede sondajlar yapıyor.
TransAtlantic Petroleum
ABD Texsas merkezli çok uluslu Transatlantic Petroleum şirketi, Türkiye’ye Avustralya merkezli Pet Exploration Mediterranean International’ın (PEMI) adlı şirketin Türkiye’de elde ettiği ruhsatları satın alarak girdi. Daha sonra Trans Atlantic Exploration Mediterranean International adını alan şirket Energy Operations Turkey (EOT) adlı firmanın lisanslarını ve operasyonlarını da devraldı. Ayrıca TPAO ile Transatlantic arasında Amed ve Trakya’da ortak çalışma için bir mutabakat imzalandı. TransAtlantic Petroleum WEB Sitesinde, “Kaynak kullanım potansiyelini kanıtlamak, tanımlamak ve geliştirmek ve hissedarlarına büyüme sağlamak için Kuzey Amerika teknolojisini (hidrolik kırma) kullanmaya kararlıdır” denilmekte.
TransAtlantic’e muafiyetler
Yine şirketin sitesinde yer alan bilgiler arasında, Türkiye’ye yüzde 12,5 telif hakkı ödendiği ancak üretim vergisinin olmadığı, arama ruhsatlarında KDV muafiyeti, üretim kiralamalarında iade gibi destekler aldıklarını açıklamasıyla nasıl bir yağma sürecinin işlediğini ortaya koymakta.
Diğer yandan dünyada yaklaşık 50 yıldır yoğun sanayileşmeye bağlı olarak doğal yaşam hızla kirlenip zehirlenmekte. 1970’lerden bugüne tutulan çevresel istatistikler, ülkelerin ekonomik büyüme hedefine bağlı olarak çevreyle ilgili maliyetlerin sermaye büyüme oranlarına etkisi nedeniyle çevreyi korumaya yönelik hiçbir adım atmamakta. Dünya enerji ve maden tekellerine Türkiye’de verilen destekler dışında doğada istedikleri gibi yıkım yaratma özgürlüğü sağlanırken, Kürt coğrafyasında bu durum sınırsız boyutlarda uygulanmakta.
TPAO’dan kaya petrolü sondajı
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), bir yıl süreli, yatay sondaj hizmet alım ihalesi açtı. 27.11.2024 tarihinde TPAO Genel Müdürlüğü/İhale salonunda yapılacak ihalede iş ortaklığı ve konsorsiyum olarak teklif sunulamayacağının belirtilmesi sondajın adrese teslim ihale olacağını göstermekte. İhalenin ise TransAtlantic gibi tekelleşen ve bunun için Türkiye’ye yerleşmiş olan şirketlere verilmesi kaçınılmaz. Kaya gazı ve kaya petrolü sondajlarında 2 bin ila 5 bin metre yeraltına inilir ve hedeflenen derinliğe inildiğinde ise sondaj yatay olarak sürdürülür. Ardından yatay sondaj borusuna açılan deliklere içinde 600’e yakın kimyasal ve kum bulunan su çok yüksek basınçla yeraltına basılarak kayaçlarda çatlatma ortaya çıkarılır.
1 kuyuda 300 bin m3 su
Bir adet sondaj kuyusuna bir seferde 18 bin m3 nitelikli su basılmaktadır. Bir kuyuya bu su basma işlemi 15-20 kez tekrarlanmakta ve toplamda bir kuyuda ortalama 300 bin m3’e ulaşmaktadır. Kullanılan kimyasallar, çıkarılan petrol ve gazla birlikte yer altından yüzeye çıkan ağır metallerle dolu akışkanlar nedeniyle sular hiçbir biçimde geri kazanılamamaktadır. Sondaj kuyuları arttıkça yer üstü ve yer altı sularının tükenip kirleneceği, yeraltı sularını depolayan akiferlerin yok edileceği, çevrede bulunan barajların ve derelerin kuruyacağı ve tarımın yapılamayacağı ve nihayetinde tüm insan ve hayvanların bölgede yaşayamaz hale gelerek göç etmek zorunda kalacağı bir gelecek bu yolla ortaya çıkarılmakta.
ABD’de 636 milyon m3 su zehirlendi
31 Ekim 2023 günü Texas Tribune gazetesinde Climate News’in hazırladığı bir rapor yer aldı. Raporda, petrol ve gaz şirketleri, sadece ABD’nin Permiyen havzasında yürüttükleri kaya gazı ve kaya petrolü çıkarma işlemi nedeniyle yılda 168 milyar galon suyu kirlettiği belirlendi. Bölgede ki kirlilik, atık suların doğrudan akarsulara, nehirlere veya göllere dökülmesiyle ortaya çıktığı belirtildi. 636 milyar litre, yani 636 milyon m3 su enerji üretmek adına geri kazanılamaz durumda kirletilirken yer altı suları yani akiferler tüketildi, diğer yandan yer altındaki temiz su, yerini kirli suyla karışık zehirli akışkana bıraktı.
Mezopotamya ve Trakya
Mezopotamya ve Trakya topraklarının ortak yönü her iki bölgenin nitelikli tarım alanları olmasıdır. Trakya’da 350’yi aşan sayıda kaya gazı sondaj kuyusu açılırken, Amed coğrafyasında doğalgaz kuyularına kaya petrolü kuyuları eklendi. Amed dışında Kürt coğrafyasının tamamında petrol sondajları sürerken, kaya gazı ve kaya petrolü sondajları ile bu süreç genişleyerek devam ettirilmekte. ABD’nin başını çektiği ve içinde Türkiye’nin bulunduğu birçok ülkede gerçekleştirilen kaya petrolü ve kaya gazı sondaj ve üretim süreçleri su ve çevre kirliliği çok yüksek boyutlara taşımakta.
EKOLOJİ SERVİSİ