Paris’teki katliamı ve gözaltıları protesto eden Amed Emek ve Demokrasi Platformu, ‘Tüm kamuoyunu, siyasi katliamlara ve baskılara karşı ses yükseltmeye çağırıyoruz’ dedi
Amed Emek ve Demokrasi Platformu, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Keskin Bayındır ve yöneticilerin gözaltına alınmasına ve Paris’ te Ahmet Kaya Kültür Merkezi’ne yapılan saldırıya ilişkin Dağkapı Meydanı’nda açıklama yaptı. Açıklamaya, Özgür Kadın Hareketi (TJA), Halkların Demokratik Partisi (HDP) İl Eşbaşkanları Gülistan Atasoy, Zeyyat Ceylan, HDP Amed Milletvekili İmam Taşçıer, Barış Anneleri ve çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi katıldı.
Açıklamada konuşan HDP Amed Milletvekili İmam Taşçıer, Paris’teki saldırıyı kınayarak, “Bu saldırı neden yapıldı, kim yaptı bunun üzerinde duracağız. Bu saldırı sıradan bir saldırı değil. Esnaflara ve kültür merkezlerine saldırı oldu. 3 yere saldırılmış ve 3 yer de Kürtlerin yeridir. 10 yıl önce yine Paris’te 3 Kürt siyasetçi katledilmişti. Bu yüzden Kürdistan’ın her yerinde Kürtler hep birlikte saldırıya karşı eylemlerini yapmalı. Demokratik siyaset için çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.
‘Saldırı teşhir edilsin’
Siyasi soykırım operasyonlarına değinen Taşçıer, “Sessiz kaldıkça bu saldırılar daha da çoğalacak. İstemiyorlar ki tek kelime Kürtçe olsun, Kürtler haklarını savunsun. Kürt sorunu çözülmedikçe demokrasi bu ülkeye gelmeyecek. Bugün Paris’teki saldırı Kürtlerin demokratik siyasetine yöneliktir. Herkes ayağa kalksın bu saldırıları teşhir etsin. İktidar ve muhalefet partilerinin saldırıya sessiz kaldılar. Biz bu saldırılara karşı mücadelemize devam edeceğiz. Diz çökmüyoruz” diye belirtti.
Platform adına açıklamayı Ziraat Mühendisleri Odası Eşbaşkanı Samet Ucaman okudu. Paris’te yaşanan katliama değinen Ucaman 10 yıl içinde Kürtlere karşı iki saldırının düzenlenmesinin Fransız devletinin ırkçı saldırılara karşı koruyamadığının göstergesi olduğunu dile getirdi. Ucaman, “Bu saldırı, 10 yıl önceki Paris katliamından sonra Fransa devletinin hiç ders çıkarmadığını, Kürt sorununu anlamadığını göstermektedir. Kürt aktivistler, siyasi yasaklı oldukları ülkelerin istihbarat örgütlerinin hedefleridir. Takip edilen, daha önce saldırı gerçekleştirmiş bir ırkçının istihbarahat örgütlerince kullanılabileceği açıktır. Irkçı eğilimleri olan ve saldırı halinde katliamın sorumluluğunu asıl failden uzaklaştıracak, kullanılmaya uygun böyle bir kişinin Kürtleri katledebilmesi, Fransa’nın Kürt sorununa yaklaşımındaki ciddiyetsizliğin ve pervasızlığın tezahürüdür” ifadelerini kullandı.
‘Bu bir siyasi katliamdır’
Kürtlerin sadece kendi topraklarında değil, dünyanın her yerinde hayati tehlike altında olduğuna dikkati çeken Ucaman, “Kürt köyleri boşaltılmış; Kürtler, şehirlere göç etmek zorunda bırakılmıştır. Şehirleri yakılan, cezaevi ve bitmek bilmeyen baskılara maruz bırakılan Kürtler, mecburen topraklarından ayrılmış, dünyanın dört bir yanındaki ülkelere iltica etmiştir. Bütün bu hak ihlallerine karşı çıktığı için sürgünde yaşamak zorunda kalan Kürt aktivistler, bugün Avrupa’da öldürülmektedir. Bu bir siyasi katliamdır. Katliam bir an önce araştırılmalı, arkasındaki güçler açığa çıkartılmalıdır. Daha önceki katliamda failin kimler ile görüştüğü, kimler tarafından yönlendirildiği orta çıkmasına rağmen soruşturmaya yeterli ehemmiyet verilmemesinin sonucunda bu katliam gerçekleşmiştir. Siyasi ilticacılara karşı gerçekleştirilen bu saldırıların sorumlularının bulunması ve tüm ayrıntılarıyla kamuoyuna açıklanması gerekmektedir” diye konuştu.
‘Kürtleri susturmayı başaramayacaklar’
DBP’ye yönelik gözaltılara da değinen Ucaman, “HDP’ye yönelik siyasi yasaklamanın, Kürt partilerine yönelik operasyonların peşpeşe gelmesi, Türkiye’nin Kürt’e yönelik tavrının net olduğunu göstermektedir. Kürtleri siyaset dışına iten, sivil toplum örgütlerine ve siyasi partilerine yönelik baskı ortamı yaratmak isteyen iktidar, dün başaramadığı gibi bugün de Kürtleri susturmayı başaramayacaktır. Siyasi partilerin kapatılması mücadelenin büyümesini engellememiştir. Kürt siyasetçilerin tutuklanması mücadelenin gelişmesini engellememiş, bu saldırlar Kürtler nezdinde, sahiplenmeyle cevaplandırılmıştır. Bu saldırıların seçim hazırlığı olduğu ortadadır. Halkın iradesine yönelik, demokrasiyi yok sayan bu saldırı politikasının terk edilmesi gerekmektedir” dedi.
Halka çağrı
Ucaman devamında sözlerini şöyle tamamladı: “Amed Emek ve Demokrasi Platformu olarak, katliamı kınıyor, sorumluların bulunmasına yönelik çağrımızı yineliyoruz. İktidarın demokratik tahammülleri yok sayarak DBP’ye yöneltiği baskılarına son verilmesini talep ediyoruz. Tüm kamuoyunu, siyasi katliamlara ve baskılara karşı ses yükseltmeye çağırıyoruz.”
Açıklama bir dakikalık oturma eyleminin ardından son buldu.
AMED