Depremde 19 binanın yıkıldığı, 409 kişinin yaşamını yitirdiği, 900 kişinin yaralandığı ve şu ana kadar 500’ün üzerinde ağır hasarlı evin tespit edildiği Amed’te, Mezopotamya Ajansı (MA) depremzedelerin kent içindeki göç halini fotoğrafladı
Mereş’in Pazarcix ilçesinde 7,7 ve Elbistan ilçesinde 7,6 şiddetinde meydana gelen depremlerde resmi verilere göre, şu ana kadar yaşamını yitirenlerin sayısı 40 bini aştı.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verilerine göre; depremin etkili olduğu Mereş’te 8 bin 633, Semsûr’da 5 bin, Hatay’da 8 bin 268, Meletî’de 5 bin 578, Dilok’ta 10 bin 777, Kilis’te 447, Riha’da 338, Amed’te 434, Adana’da 30, Osmaniye’de bin 88 bina acil yıkılacak, yıkık ve ağır hasarlı olarak tespit edildi.
Deprem bölgelerinde arama kurtarma çalışmaları sürerken, binaların enkazında halen 200 bin kişinin olduğu tahmin ediliyor. Amed’te yıkılan binaların 7’sinde şimdiye kadar 409 kişinin cansız bedeni çıkartıldı.
Depremin ardından diğer kentlerde olduğu gibi Amed’te de AFAD arama kurtarma çalışmalarına gecikmeli olarak katılırken, enkaz altında kalanlara ilk müdahaleler depremzedeler tarafından yapıldı. Depremde sivil dayanışmanın en hızlı organize olduğu illerin başında Amed gelirken, bu organizasyonda, Kent Koruma ve Dayanışma Platformunun kurduğu Deprem Kriz Merkezi etkili oldu.
Kriz Merkezi, depremin ardından 250 bin depremzedeye barınma, gıda ve diğer yaşam malzemesi desteğinde bulunurken Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünün hasar tespit çalışmalarında ağır hareket etmesi barınma sorununu arttırıyor.
Hasar tespit çalışmasındaki aksamalar nedeniyle depremzedeler, sürekli bir iç göç halinde.
İç göçün yaşandığı yerlerin başında ise depremden en çok etkilenen ve savaş göçüyle büyüyen Rezan (Bağlar) ilçesi geliyor.
Binalardaki hasarlardan kaynaklı geceyi dışarıda geçiren halk, kendi imkanlarıyla barınabilecekleri güvenli alanlar yaratmaya çalışıyor.
Birkaç adım aralıkla ev nakil araçlarının göze çarptığı ilçede, yatak, yastık, yorgan gibi eşyalarla telaşlı hareket halinde olan depremzedelere rastlamak mümkün.
Gidecek bir yeri olmayanların dar sokak aralarında ya da binalarının altında bir araya gelerek, belirsizlik ve çaresizlik içinde bekleyişlerini sürdürüyor.
Çaresizlik, belirsizlik ve devletin ilgisizliğine yükselen tepkinin yanı sıra ilçede normale dönme çabaları da göze çarpıyor.
14 günlük kriz halinin ardından esnaflar da küçük küçük kepenklerini açmaya başladı.
İlçenin semt pazarları da parça parça kurulmaya başlandı. Pazarcı esnafı deprem nedeniyle yaşanan durgunluğun normalleşmeyle sona ereceğini umut ediyor.
“Kentsel dönüşüm” adı altında yıktırılan ancak projenin imara aykırılığı nedeniyle iptal edildiği mahallelerdeki yıkımlara deprem enkazları eklendi. Hasarlı, müstakil evlerin önünde, hala umudun yansıdığı kaçamak gülüşler varlığını koruyor.
Sokak aralarında, kapı önlerinde ayaküstü sohbetlere dalanlar ile kendi yalnızlığına gömülenlerin yan yana yaşadığı ilçede, asıl endişe kaynağı ise hayatlarındaki belirsizlik.