PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde derinleşen tecrite karşı Wan ve Amed halkı büyük yürüyüşlere hazırlanıyor, MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Zeki Baran, ‘vicdanı olan herkesin bu yürüşlerde yer alması gerektiğini’ belirtti
24 yıldır ağır tecrit altında bulunan ve kendisinden 20 aydır hiçbir şekilde haber alınmayan PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın son olarak Avrupa İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) ile görüşmeye çıkmaması endişeleri arttırdı. Aylardır yüzlerce avukatın yaptığı görüş başvurlarına dönüş yapılmazken, Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Özgür Kadın Hareketi (TJA), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP), MED Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuki ve Dayanışma Dernekleri Federasyonu (MED TUHAD-FED), Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) ve Barış Anneleri, tecride ilişkin 11 Aralık’ta Amed’de, 12 Aralık’ta ise Wan’da kitlesel yürüyüşe hazırlanıyor.
‘Kürt halkının mücadelesi ezilen halkların ortak paydasıdır’
Tecrite dair konuşan MED TUHAD-FED Eşbaşkanı Zeki Baran, “Sayın Öcalan’ın düşünce ve fikirlerinin özelliği ne bir kişi, ne grup, ne aile, ne de sadece toplumdur. Kürdistan’da yaşayan ve tüm dünya insanları içindir. Sayın Öcalan, mevcut sistemin tüm sorunlarını değerlendirerek, düşünce ve fikirlerini kamuoyu ile paylaştı. Kürt halkının 50 yıldır sürdürdüğü özgürlük mücadelesi de bu özelliğe dayanmaktadır. Kürt halkı yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı ama Sayın Öcalan’ın paradigması sayesinde Kürtler kendilerini yeniden tanıdı. Kürt halkının mücadelesi tüm ezilen halkların ortak paydasıdır” dedi.
Artık fiziki özgürlüğü gerekiyor
Rojhilat ve İran’da yaşananlara dikkat çeken Baran, İran’da “Ahlak polisi” tarafından katledilen Jîna Emînî şahsında evrenselleşen “Jin jîyan azadî” sloganın da Abdullah Öcalan’ın paradigmasının bir parçası olduğunu ve şu an tüm dünyaya yayılan bir slogan haline geldiğini vurguladı.
Baran, “Bu nedenle Sayın Öcalan’ın düşünceleri ve fikirleri sadece Kürt halkı için değil, tüm Ortadoğu ve dünya halkları içindir. Sayın Öcalan büyük bir lider, dolayısıyla Öcalan’ın fiziki olarak özgür olması gerekir ki halklara öncülük etsin. Tecrit her ne kadar Öcalan ve halk arasında fiziki olarak bir mesafe bırakmış olsa da onun düşünce ve fikirleri her zaman halkların arasında yayılıyor” dedi.
‘İmralı derin bir izolasyon içinde’
CPT’nin İmralı ziyaretinde Abdullah Öcalan’la görüşüp görüşmediğine ilişkin açıklama yapmamasını da eleştiren Baran, “Sayın Öcalan görüşmeye gitmeyerek bu tutuma tepki vermiş olma ihtimali var. Ama CPT daha önce İmralı cezaevini ziyaret etmiş ve işkence yapıldığına dair haberler gelmiş, ancak İmralı cezaevinde bir değişiklik olmamasına rağmen CPT buna uymamıştı. Tecrit tedbirlerini uygulayanlar Türk devletinin yetkilileri olmasa da CPT diyor ki biz raporumuzu Türkiye ile paylaşacağız, sonra açıklama yapacağız, o zaman gelişinin ve uygulamasının anlamı nedir. Sayın Öcalan’ın sağlığıyla ilgili de endişeler var, 20 aydır kendisinden haber alınamıyor. İmralı cezaevi derin bir izolasyon içinde. İnanıyorum ki Kürt halkının duruşu ve mücadelesi bu tecridi kıracaktır” dedi.
Katılım çağrısı
Tecride karşı 11 Aralık’ta Amed ve 12 Aralık’ta Wan’da yapılacak olan yürüyüşe katılım çağrısında bulunan Baran, “Wan’da hasta ve infazları yakılan tutuklular için başlatılan adalet nöbetinin yıldönümünde tecride yönelik yürüyüş yapılacak. Hasta tutukluların durumları doğrudan tecritle bağlantılıdır. Öcalan üzerinde ki tecride ve hasta tutukluların serbest bırakılması için kendisine insanım, vicdanım var diyen herkesi eyleme katılmaya çağırıyoruz” dedi.
WAN