Amed ve Trakya coğrafyası kaya gazı ve kaya petrolü sahaları olarak işaretlendi. 10 yılı aşkın süredir Amed’de sürdürülen kaya gazı sondajlarına kaya petrolü sondajları da eklenirken, bölge adeta yok oluşa sürükleniyor
Yusuf Gürsucu / İstanbul
ABD merkezli Transatlantic Petroleum’un, Amed’in Sur ilçesinde yılda 28 bin 800 ton kaya petrolü üretip depolayacağı açıklandı. ABD’li şirket, Yeniev-10 ve Yeniev-11 lokasyonlarında açılacak 2 sondaj kuyusundan günde yaklaşık 80 ton petrol çıkarmayı hedefliyor. Ayrıca kaya petrolü çıkarılması kapsamında yapılacak çalışmalar sonucunda, petrolle birlikte kaya gazı çıkışı olacağı ve oluşturulacak düzenek ile bu gazların gaz yakma jeneratörlerinde yakılarak elektrik ihtiyacının karşılanması planlanacağı belitiliyor. Ayrıca fazla miktarda oluşacak gaz ise flare’ye gönderilerek yakma işlemine tabi tutulacağı açıklamalarda yer alıyor.
TransAtlantic şirketi ve muafiyetler
ABD Texsas merkezli çok uluslu Transatlantic Petroleum şirketi, Türkiye’ye Avustralya merkezli Pet Exploration Mediterranean International’ın (PEMI) adlı şirketin operasyonlarını satın alarak girdi. Daha sonra Trans Atlantic Exploration Mediterranean International adını alan şirket Energy Operations Turkey (EOT) adlı firmanın lisanslarını ve operasyonlarını da devraldı. Ayrıca TPAO ile Transatlantic arasında Amed ve Trakya’da ortak çalışma için bir mutabakat imzalandı. TransAtlantic Petroleum websitesinde, “Kaynak kullanım potansiyelini kanıtlamak, tanımlamak ve geliştirmek ve hissedarlarına büyüme sağlamak için Kuzey Amerika teknolojisini (hidrolik kırma) kullanmaya kararlıdır” denilmekte. Yine sitesinde yer alan bilgiler arasında, Türkiye’ye yüzde 12,5 telif hakkı ödendiği ancak üretim vergisinin olmadığı, arama ruhsatlarında KDV muafiyeti, üretim kiralamalarında iade gibi destekler aldıklarını açıklaması dikkat çekici.
Şirketler Amed ve Trakya’da
Transatlantic Exploration Mediterranean International, Petrako Petrol Doğalgaz İnşaat Taahhüt İşleri ve Dış Tic. Ltd. Şti. ve Valeura Energy Netherlands B.V. adlı ortaklıkla, Kırklareli’nin Lüleburgaz, Edirne’nin Süloğlu ve yine Kırklareli’nin Havsa ilçelerinde kaya gazı sondajlarını Kırklareli ve Tekirdağ’a genişleyerek aralıksız sürdürmekte. Amed’de ise Schell firması ve TransAtlantic Petroleum sondaj çalışmaları ve gaz üretimi devam ederken, Çalık Grubu ile İhlas Holding kaya gazı ve kaya petrolü için ulus ötesi şirketlerle kurdukları ortaklıklarla bölgeye yerleşti.
4,7 milyar varil kaya petrolü!
ABD, şu ana kadar yapılan tahminler doğrultusunda dünyadaki kaya gazı potansiyeline ülke ülke yer veren bir rapor yayımladı. ABD Enerji Enformasyon İdaresi’nin (EIA) raporunda Türkiye de yer aldı. Türkiye’den Trakya ve Kurdistan bölgelerindeki rezervlerin incelendiği rapora göre, bu iki bölgede toplam 4.6 trilyon metreküp yerinde kaya gazı var, ancak bunun 651 milyar metreküpü alınabilir nitelikte. Öte yandan, bu iki bölgedeki kaya petrolü miktarı ise toplam 4.7 milyar varil olduğu açıklandı.
Raporda Amed vurguları!
Amed havzasının öncelikle petrol eğilimli aktif bir havza olduğu ifade edilen raporda, burada bugüne kadar 100 petrol sahası keşfi yapıldığı vurgulanıyor. Amed havzasının, Suudi Arabistan ve Irak’ın petrol bölgeleriyle benzer coğrafyaya sahip olduğu kaydedilen raporda, “TPAO ve Shell, şu anda Sarıbuğday-1 sahasında kaya gazı aramaları yapıyor. Shell, bu havza için beş kuyulu bir arama programı açıkladı” deniliyor. Raporda, Trakya havzasıyla ilgili, “Türkiye’deki toplam doğalgaz üretiminin yüzde 85’inin gerçekleştiği bu havzada, bugüne kadar 13 kaya gazı ve 3 kaya petrolü sahasında toplam 350 kuyu açıldı. Trakya Havzası’ndaki faaliyetlerin çoğu sıkı gaza yönelik oldu ve özellikle TPAO ile TransAtlantic Petroleum tarafından gerçekleştirildi. Bu şirketler henüz kaya gazı testlerine yönelik bilgi yayınlanmadı” ifadeleri yer almakta.
ABD’de 636 milyon m3 su zehirlendi!
31 Ekim 2023 günü Texas Tribune gazetesinde Climate News’in hazırladığı bir rapor yer aldı. Raporda, petrol ve gaz şirketleri, sadece ABD’nin Permiyen havzasında yürüttükleri kaya gazı ve kaya petrolü çıkarma işlemi nedeniyle yılda 168 milyar galon suyu kirlettiği belirlendi. Bölgedeki kirliliğin, atık suların doğrudan akarsulara, nehirlere veya göllere dökülmesiyle ortaya çıktığı belirtildi. 636 milyar litre, yani 636 milyon m3 su enerji üretmek adına geri kazanılamaz durumda kirletilirken yeraltı suları yani akiferler tüketildi, diğer yandan yeraltındaki temiz suyun yerini kirli suyla karışık zehirli akışkana dönüştü.
Biden LNG ihracatını durdurdu
Bu yaşanan yıkımlar sonucunda Mart ayı başında yayınlanan ve petrol ve gaz endüstrisinin iklim değişikliğine katkıda bulunan güçlü bir sera gazı olan metan salınımını önleyen Çevre Koruma Ajansı kuralları nedeniyle ABD hükümetine dava açıldı. ABD Temyiz Mahkemesi’nde DC Devresi için açılan davada, ilk olarak geçen yıl açıklanan ve yeni kaya petrolü kuyularında üretilen kaya gazının rutin olarak yasaklanması gibi önlemler alınması istendi. Bu gelişmelerin ardından ABD Başkanı Joe Biden kaya gazından mamul LNG’ye ihracat yasağı koydu
Sular tükenip zehirleniyor
Kaya gazı ve kaya petrolü çıkarılma sürecinde bir adet sondaj kuyusuna bir seferde 600’e yakın zehirli kimyasallarla kum eklenerek yaklaşık 18.000 m3 su basılmaktadır. Bir kuyuya bu su basma işlemi 15-20 kez tekrarlanmakta ve toplamda bir kuyuda ortalama 300.000 m3 su basılmaktadır. Kullanılan kimyasallar, çıkarılan petrol ve gazla birlikte yeraltından yüzeye çıkan ağır metallerle dolu akışkanlar nedeniyle sular hiçbir biçimde geri kazanılamamaktadır. Sondaj kuyuları arttıkça yerüstü ve yeraltı sularının tükenip kirleneceğini, yeraltında suyu depolayan akiferlerin yok edileceğini, çevrede bulunan barajların ve derelerin tamamının kuruyacağı bir gelecek Amed ve Trakya coğrafyalarını bekliyor.