Süleyman Soylu’nun avukatları hedef alarak yaptığı açıklamalara yanıt veren Amed Baro Başkanı Nahit Eren bu ifadelerin suç olduğunu söyledi
Süleyman Soylu, katıldığı bir etkinlikte avukatları hedef alarak, “Ne zaman PKK’nın avukatları içeri tıkılır o zaman Türkiye’de PKK diye göreceksiniz bir şey kalmaz. Hedef onlardır. Bu kadar açık ve net” dedi.
MA’dan Cengiz Özbasar’a konuşan Amed Baro Başkanı Nahit Eren, Soylu’nun, avukat ve hukuk meslek örgütlerini hedef haline getirerek, suç işlediğine belirtti.
Öfke var
Süleyman Soylu’nun barolara ve avukatlara dönük tehdit ve hedef gösteren açıklamasının ilk olmadığını ifade eden Eren, 2019 yılında da Soylu’nun barolarını kriminalize edici ve hedef gösterici söylemlerde bulunduğunu anımsattı. Avukatların, “Avukatlık Kanunu” gereği insan haklarını savunma ve korumakla yükümlü olduğunu belirten Eren, “Bu da barolara ve avukatlara, yaşanan hak ihlallerine karşı raporlama, hukuki mücadele verme gibi bir sorumluluk yüklüyor. Biz de bu yükümlülük gereği zaman zaman kamudan gelen insan hakları ihlallerine karşı raporlar hazırlayıp kamuoyu ile paylaşıyor ve suç konusuna dahil edip, hukuki süreçlerini takip ediyoruz. Maalesef bu çalışmalarımız devleti yönetenleri rahatsız etmekte. Bu rahatsızlık da bu çalışmaları yürütenlere karşı bir öfkeye dönüşmekte. Soylu’nun yaptığı açıklamaların özünde de bu yatıyor” diye konuştu.
Kriminalize etti
Türkiye gözaltı operasyonları öncesi kamuoyunda algı oluşturularak operasyonların başlatıldığına dikkat çeken Eren, 25 Nisan’da Amed merkezli bir operasyonda aralarında 25 avukatın da bulunduğu gözaltı operasyonlarına işaret etti. Eren, “Operasyonda yine İçişleri Bakanı, operasyon görüntüleri ile avukatlık mesleğini kriminalize etti. Bu tür yargıyı etkileyen açıklamalardan siyasetçilerin uzak durması ve yargıyı tesir altına almaması gerekir” diye belirtti.
Hukuk çalışması rahatsız ediyor
Türkiye’de hak örgütleri tarafından hazırlanan hukuk çalışmalarının iktidarları her dönem rahatsız ettiğini kaydeden Eren, şunları söyledi: “Bu da ülkede politik iklime, toplumsal sorunların çözümüne yönelik iktidarın çözüm politikasından kaynaklanıyor. Biz bu sorunları hangi dönemlerde yaşıyoruz? Devletin ya da iktidarların Kürt sorununu barışçıl ve demokratik zeminde çözümden uzaklaşıp, sorunu salt bir güvenlik sorunu olarak görüp güvenlikçi politikalara yönelmesiyle yaşıyoruz. Böylelikle yaşanan hak ihlallerini gündeme taşıyanlar, iktidarlar tarafından hedef haline getiriliyor.”
AMED