Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un ‘azınlıkların refah içinde yaşadığı’ iddiasını gazetemize değerlendiren Rumların Evrensel Federasyonu Başkanı Nikolaos Uzunoğlu, açıklamanın gerçeği yansıtmadığını söyledi
Gülcan Dereli/İstanbul
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın Türkiye’deki azınlıkların sorunlarıyla ilgili atılan adımların anlatıldığı videoya ilişkin gazetemize konuşan İstanbullu Rumların Evrensel Federasyonu Başkanı Nikolaos Uzunoğlu, Rumların videodaki gibi gerçekten Türkiye’de refah ve hoşgörü içinde yaşamadığına dikkat çekti. Videoyu değerlendiren Uzunoğlu, “Geçen haftalarda Yunanistan’da verdiğim birçok yayında söylediğim gibi, şu anda İstanbul’da yaşayan toplum üyelerimiz, 1955-2003 yılları arasında yaşanan şartların tam tersine, Türkiye’nin dış ilişkileri gelişmelerinden hiçbir etkisi yoktur. 1960-70’lerde şahsen yaşamış olduğum ciddi menfi ayrımcılık şartları sebebinden bugün toplumumuzun hayatına dış ilişkilerin tesir etmemesini kayda değer olduğuna inanıyorum” dedi.
125 binden bin 500’e düştü
Türkiye’de ne kadar Rumun yaşadığına ilişkin de bilgi paylaşan Uzunoğlu, “Bilindiği gibi 1923’lerde 125 bin fertten oluşan İstanbul Rum Toplumu şu anda bin 500 üyeden azdır. Belki grafik (altta) her şeyi anlatmaktadır” diye konuştu.
Nüfusu çok azalan toplumlar karşılaştıkları sosyal sorunları çözmede zorluk çektiğini söyleyen Uzunoğlu, “Bu durumda da bu geçerlidir. Yukarıdaki grafik bu korkunç azalmanın sebeplerini göstermektedir. Okullarda öğrenci sayısının azalması eğitimi etkilemektedir. Vakıflarımızda seçimlerin 2013’den (bazılarına 1991’den) yapılamaması ki bu mevcut kanunları zıttır, çok sorunlar yaratmaktadır” ifadelerini kullandı.
‘Rum mallarıyla kazanç’
6-7 Eylül pogromu sonrası binlerce Rum göç etmek zorunda kaldı. Geriye kalanların malvarlığını sorduğumuz Uzunoğlu, “Can havli ile İstanbul’dan ayrılmaya mecbur edilen Rumlar çoğu zaman mülklerini terk etmek zorunda kalmışlardır. Etabli statüsünde olan Yunanistan vatandaşı olan Rumların mülkleri 1964’te 6/3801 gizli kararnamesi ile 1987 yılına kadar bloke edilmişti. Uzun zaman geçmesi ile mülk hakları büyük zarara uğramış ve zorluklar yaratmıştır. Konuların çözümü için Kamu Başdenetçiliği gözetimi altında bir rehberlik servisin kurulmasını önermiştik ve bekliyoruz. Sorunun bir başka boyutu son yıllarda bu mülklerin üzerinden meşru olmayan yollardan kazanç çıkaran bir zümrenin geniş çapta etkinlikleridir. Kamu Başdenetçiliği bu soruna dikkat vermelidir” diye konuştu.
AİHM kararları gösteriyor
Ne kadar bir mal varlığının olduğunu sorduğumuz Uzunoğlu, “Kişisel mülkler hakkında tahmini bir cevap vermek zordur. Ancak AİHM kararları ile geri verilen veya tazminat eden ödenen mülklere bakarsanız bu mülklerin ciddi boyuta olduğu anlaşılmaktadır. Tabii ki ne kadar sayıda mülk sorunun olduğu öneminden fazla yaşanmış haksızlıkların varlığıdır” dedi.
Siyasi hesaplar engel
Rumların başta eğitim olmak üzere en temel haklarından çoğunlukla yararlanamadığını ve Heybeliada Ruhban Okulu sorunun hala çözülmediğini söyleyen Uzunoğlu, “1960-70’lerde yaşanmış olan sorunların ana sebebi o zaman hükümetlerin T.C. kanunlarına karşı olan kısıtlamalardan kaynaklanmakta idi. Okullarımızın sorunların çözümüne Türk yardımcı müdürler destek vermektedir. Bu da, 1960’da kısıtlamaları uygulayan yardımcı müdürlerin tutumundan tamamen zıttır. Heyebeliada Ruhban Okullu’nun açılması kanımca sorunun T.C. makamları tarafından siyasi açıdan bakılmasıdır. Buda mevcut T.C. yasalarına karşıdır” diye vurguladı. Paylaşımından dolayı Cumhurbaşkanı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’a yaşadıkları sorunları anlatacağını söyleyen Uzunoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk önce İstanbul Rum Toplumunun 1955 ve 1964 yılları devamında zorunlu göç sebebinden çektikleri çileleri ve çok feci şartlar altında yaşanılan bu köklerinden sökülen şu anda 60-70 yaşında olan toplum üyelerinin karşılaştıkları sosyal sorunları anlatacağım. Bu durum karşısında federasyonumuzun insani sosyal dayanışma programını anlatacağım. Bu programa 2019’da bize TİKA aracılığı ile Sayın Dr. Serdar Çam’ın kararı ile verilen insani yardım için teşekkürlerini sunacağım. Bildiğim kadarı ile bu 1923’den beri ilk kez olmuştur. Devamında askıda kalmış olan sorunları ve çözüm yollarını kendisine anlatacağım.”
Her şeye küsmüşlerdi
Rumların Yunanistan’daki yaşamlarına dikkat çeken Rum Federasyonu Başkanı Uzunoğlu, “Toplumun büyük kısmı Yunanistan toplumuna, İstanbul’u unutmayarak, entegre olmuştur. Ancak nüfusun yüzde 20 oranı henüz vatanlarından isteklerine karşı kopmaları yüzünden ciddi sosyal ve sağlık sorunları ile yaşamaktadır” dedi.
Türkiye’den Yunanistan’a göç etmek zorunda kalan Rum topluluğunun psikolojisine de dikkat çeken Uzunoğlu şöyle konuştu: “İstanbul Rum Toplumu 50 sene kadar zorunlu göç sebebinden travmalar içinde yaşamıştır. Psikolojik reaksiyon yaş ve cins göre farklı olmuştur. Yaşı 40 dan fazla olan Rum kadınların ciddi bir kısmı depresyon hastalığına kapılmıştır. Nüfusun büyük kısmı nostalji çekmesine rağmen Türkiye’yi hatırlatan her şey ile küsmüşlerdi. Durum bir derece son yıllarda değişmekte ve İstanbul 30-40 sene sonra ziyaret edenlerin sayısı artmaktadır. Önemli olan genç nesillere İstanbul’un Evrensel kültürünü tanıtmaktadır. Bu konularda federasyonumuz özenle çalışmaktadır.”
Propaganda videosu
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, 28 Temmuz’da Twitter’dan paylaştığı kış aylarında çekilen bir propaganda videosunda Müslüman olmayan azınlıkların Türkiye’de ne kadar sorunsuz yaşadıkları savunuluyor.