MEBYA-DER Eşbaşkanı Yüksel Almas’a verilen hapis cezasının gerekçeli kararında, mahkeme Almas’ın katıldığı eylemlerde şiddet olmadığını tespit edip eylemlerin ‘şiddet niyetiyle’ yapıldığını savundu
Mezopotamya Beşiğinde Yaşamını kaybeden Ailelerle Dayanışma Derneği (MEBYA-DER) Eşbaşkanı Yüksel Almas’a “örgüt üyeliği” iddiasıyla verilen 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasının gerekçeli kararı hazırlandı.
Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesinin verdiği 10 yıl hapis cezası kararının Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi tarafından eksik inceleme nedeniyle bozulmasıyla yeniden görülen davanın gerekçeli kararı 84 sayfadan oluştu.
Davanın gerekçeli kararında, MEBYA-DER’in kuruluşundan beri PKK ile ilişkisi olduğu savunuldu. Çatışmalarda yaşamını yitirenlerin yakınlarının verdiği mevlidin “sözde mevlit” olarak nitelendirildiği gerekçeli kararda, ceza verilmeye gerekçe yapılan “şiddetsiz eylemler”, “şiddet niyetiyle” gerekçelendirildi.
‘Şiddet kullanma niyeti’
Anayasanın 34’uncu maddesinde demokratik gösteri hakkını kullanımın “şiddet kullanılmasıyla” sınırlandırılmasına farklı bir yorum getiren mahkeme, gerekçeli kararında, “Şiddet kullanma niyetinde olan kişilerin katıldığı veya düzenlediği gösteriler barışçıl toplantı kavramı dışındadır. Dolayısıyla henüz şiddet hareketlerine başvurmamış olsalar bile şiddet kullanma niyetinde olduğu makul gerekçelerle ortaya konulmuş olan kişilerin katıldığı veya düzenlediği gösteriler barışçıl toplantı kavramı dışında mütalaa edilebilir” yorumunu yaptı.
Eylemlerde şiddet yok tespiti
Mahkeme gerekçeli kararında, Bölge Adliye Mahkemesinin bozma ilamında Almas’ın katıldığı 24 “eylemde şiddet olup olmadığının” araştırılması konusunda ise “şiddet olayının olmadığını” tespit ederek, “Sanığın katıldığı söz konusu toplantı/gösteri/yürüyüşlerde şiddet eylemlerine karıştığı tespit edilmemiştir” ifadelerine yer verdi.
Şiddeti teşvik gerekçesi
Gösterilerin “şiddetsiz” olduğunu kabul eden mahkeme, gerekçeli kararında, şiddet olayların gerçekleştiği geçmiş olayların bulunduğunu, bu eylemlerin şiddeti teşvik etkisinin küçümsenmemesini gerektiğini öngörüsünde bulunarak, “Terör örgütü lehine, somut olaylardakine benzer söylem ve davranışların PKK tarafından daha önce gerçekleştirilenlere benzer şiddet eylemlerinde bulunmaya teşvik etmesi riski küçümsenmemelidir” ifadeleriyle gelecek öngörüsünde bulundu.
Örgüt talimatı denildi
Şiddet eylemi olmasa bile Almas’ın katıldığı eylemlerin barışçıl toplantı ve gösteri kavramının dışında kaldığını gerekçeli kararında savunan mahkeme, kararında şu ifadelere yer verdi: “Sanığın eylem ve faaliyetlerinin PKK/KCK/YPG örgütünün hedef ve talimatlarıyla örtüştüğü, eylem ve faaliyetleriyle şiddete ve demokratik olmayan yöntemlere başvurulmasını teşvik eden sanığın eylemlerinin demokratik yaşam için ciddi bir tehdit oluşturduğu, silahlı çatışma ortamının devam ettiği koşullarda, anayasal hakları kötüye kullanılarak örgüte eleman kazandırmak, örgütün yandaş sayısını artırmak ve örgütün şiddet eylemlerini meşru göstermek amacıyla faaliyet gösterdiği kabul edilen sanığın cezalandırılması üst norm denetiminde denetlenen acil bir toplumsal ihtiyacı karşıladığı da kabul edilmiştir.”
Kaynak: MA