Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle başlayan açlık grevi eylemleri yayılarak devam ediyor. Alman aktivistler eylemcilerle dayanışma için ‘Leyla mücadelen kalbimizde’ adıyla açlık grevi eylemi başlattı
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde uygulanan mutlak tecridin kaldırılması talebiyle başlayan açlık grevi eylemleri her geçen gün daha da yayılarak devam ediyor. DTK Eşbaşkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi eylemi 157. gününe girerken 66 cezaevinde 300’ün üzerinde tutuklunun başlattığı eylem 4. ayına dayandı. Yine 1 Mart’ta tüm cezaevlerinde yaklaşık 7 bin tutuklunun başlattığı eylem de devam ediyor. Şimdiye kadar 7’si tutuklu 8 eylemci tecridi protesto etmek amacıyla yaşamına son verdi. Güven ve cezaevleriyle sınırlı kalmayan açlık grevi eylemleri dünyanın bir çok yerinde yankı buldu. Fransa’nın Strasbourg kentinde gazeteci ve siyasetçilerin de aralarında bulunduğu 14 kişinin ve Birleşik Krallık Galler Bölgesi’nde İmam Şiş’in eylemi 118. gününe girdi. Irak Federe Kürdistan Bölgesi’nde bulunan Hewler’de aynı taleple açlık grevi eylemine başlayan Nasır Yağız 144. gününde. Kanada’nın Toronto kentinde Yusuf İba tarafından başlatılan açlık grevi eylemi ise 92. gününde devam ediyor. Aylardır süren açlık grevi eylemlerine dünyanın her yerinde dayanışma eylemleri de devam ediyor. Almanya’nın başkenti Berlin’de bir grup alman aktivist de açlık grevi eylemcileriyle dayanışma amacıyla açlık grevi eylemine başladı.
‘Medya sansürü kaldırmalı’
Alman aktivistler sosyal medya hesabı “@HungerstreikB” üzerinden açıklama yaparak “Leyla mücadelen kalbimizde” adıyla başşlattıkları eyleme herkesin destek vermesi için çağrıda bulundu. Aktivistler, Berlin’in Kreuzberg ilçesindeki Heinrichplatz meydanında basın açıklaması yaparak eylemlerine başlayacaklarını duyurdu. Gazetemiz baskıya girdiği sırada aktivistlerin açıklamaları gerçekleşmemişken sosyal medya hesapları üzerinden yaptıkları açıklama şöyle: “Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebine destek veriyoruz ve Alman medyasının bu direniş üzerinde uyguladığı sansürü vereceğimiz direnişle kaldırılacağını düşünüyoruz.”
15 Nisan’a kadar sürecek
Berlin Direniş Komitesi adıyla yapılan açıklamada tecridin ortak mücadeleyle kaldırılacağı belirtilerek kendisine devrimci ve demokrat diyenlerin harekete geçmesi gerektiği ifade edildi. Komite ayrıca aktivistlerin eylemlerini sürdüreceği meydanda bugün ve yarın saat 16.00’dan itibaren çeşitli etkinliklerin de düzenleneceği bilgisini verdi. Aktivistlerin açlık grevi eylemi 15 Nisan tarihine kadar sürecek.
Avrupa’da sessizlik eylemi
Avrupa ülkelerinin Öcalan’a uygulanan tecrit ve buna karşı geliştirilen açlık grevleri karşısındaki sessizliği dünya çapında düzenlenen sessiz eylemlerle protesto ediliyor. Londra, Paris, Köln, Hamburg, Manheim, Frankfurt, Hannover, Berlin, Nürnberg, Strasbourg, Atina, Stockholm, Kopenhagen, Graz, Toronto, Limassol, Lozan, Toulouse, Amsterdam ve Viyana’da gibi kentlerde eylem Öcalan’ın 70. yaş gününe ithafen 70 kişiyle yapıldı.
‘Herkes direnişin parçası olmalı’
Tekirdağ 2 No’lu F Tipi Kapalı Cezaevi’nde 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde olanlardan biri de 27 yıllık tutuklu Yaşar Aslan. Ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde eylemlere illişkin mesaj gönderen Aslan, eyleme başladıkları günden bu yana üzerlerindeki baskının sıklaştırıldığını aktardı. Radyoların ellerinden alındığını ve hükümete yakın televizyon kanalları dışında alternatif kanalları izlemelerinin engellendiğini kaydeden Aslan, şunları söyledi: “Cezaevinde 4 aydır açlık grevinde olan arkadaşlarımız var. Arkadaşların durumu ağır ama yine de B-1 vitamini verilmiyor. Bizim halkımızdan istediğimiz, bu direnişin çığ gibi büyümesidir. Bizler içeride bedenimizi açlığa yatırarak tecride karşı bir duruş sergiliyoruz. Önemli olan bu direnişin dışarıda farklı bir boyutta sürdürülmesidir. Herkes bir şekilde bu direnişin bir parçası olabilir.”
‘Talepler acil karşılanmalı’
Berivan Bitmen 119 gündür Kayseri Bünyan Kadın Kapalı Cezaevi’nde açlık grevi eyleminde. Berivan Bitmen’in ablası Afife Bitmen, kardeşinin sağlık durumunun kötüleştiğini belirterek kardeşi ve açlık grevindeki diğer eylemcilerin acil olarak sağlık ekibi tarafından kontrollerinin yapılmasını istedi. Kardeşinin sağlık durumundan endişe etmeye başladıklarını belirten abla Bitmen, tutukluların kritik eşiği çoktan aştığını söyledi. Yetkililere seslenen Bitmen, “Cezaevlerine acil bağımsız heyetler giderek hem onların taleplerini yerinde dinlemeli hem de daha da önemlisi acil bağımsız sağlık kuruluşları giderek onların durumunu gözlemlemelidir. Artık buna bir dur denilerek talepler yerine getirilmelidir” şeklinde konuştu.
‘Çağrılar havada kalmamalı’
Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle Kandıra Cezaevi’nde 88 gündür açlık grevi eyleminde olan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in babası Fahrettin Tuncel, gelinen aşamada insanların kendisini ölüme yatırmasının toplumda ve ailelerde büyük endişeler yarattığını dile getirdi. Tuncel, “Bu endişeleri gidermek için bütün toplumun açlık grevi eylemlerine sahip çıkması gerekiyor. Bu duyarlılık çağrılarımız hep havada kalıyor. Çünkü, hükümet halk üzerinde büyük bir baskı oluşturmuş. Cenazeler bile ailelerine teslim edilmeden gizli saklı gömülüyor. Bu tepkiselliğin daha da büyük patlamalara neden olmaması için hükümetin bir an önce tecridi kaldırması gerekir” diye konuştu.
‘Tutukluların ailelerine baskı yapılıyor’
Marmara bölgesinde, Bcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için süresiz- dönüşümsüz açlık grevinde olan tutukluların direnişini çeşitli hak ihlalleriyle kırmaya çalışan devletin, şimdi de ailelere bu yönde baskı kurduğu ortaya çıktı. Marmara Zindanları Dayanışma İnisiyatifi Üyesi Bilal Basutçu, ailelerin kendini polis olarak tanıtan şahıslar tarafından sürekli rahatsız edildiklerinden şikayetçi olduklarını belirtti. Söz konusu şahısların aileleri ziyaret çıkışında cezaevleri önünde beklediklerine veya telefonla aradıklarına dikkat çeken Basutçu, “Aileler kendilerini polis olarak tanıtan bu şahısların, sürekli arayarak veya cezaevleri önünde yollarını keserek çocuklarını açlık grevinden vazgeçirmeleri yönünde baskı kurduklarını söylediler” dedi.
Aileler tepkili
En son 9 Nisan’da Silivri Cezaevi’nde çocuğunu ziyaret etmeye giden bir babanın aynı baskıya maruz kaldığını anlatan Basutçu, babanın önünü kesen bu kişilere, “Çocuklarımızı açlık grevinden vazgeçirmek yerine, açlık grevine yol açan sebebi ortadan kaldırın” şeklinde cevap verdiğini aktardı. Bu tür şantaj ve baskıların tepkilerin daha da artmasına neden olduğunu vurgulayan Basutçu, ne ailelerin ne de tutukluların bu baskılara boyun eğmeyeceğinin altını çizdi.
Anneler: Taleplerin arkasındayız
Açlık grevi eylemcilerinin sayıları 1 Mart’tan itibaren binleri bulurken, sağlık durumları da giderek kötüleşiyor. Çocukları açlık grevinde olan tutukluların aileleri de tecridin kaldırılması ve grevlerin sonlandırılması için çabalarını sürdürüyor. Amed Barosu’nda açlık grevinde olan tutukluların anneleri, çocuklarının eylemleri ve talepleri hakkında konuştu. 2016 yılından bu yana oğlu Agit Dolan’ın tutuklu olduğunu belirten anne Saciye Dolan, tecridin bir an önce kalkması ve açlık grevlerinin sonlandırılması gerektiğini kaydetti. Dolan, “Oğlum ile görüştüğüm de, hapishane müdürlerinin değiştiğini ve iyi birine benzemediği için ne tür sorunlar yaşayacaklarını kestiremediklerini söyledi. Eylemlerinden kaynaklı da çok mutlu olduklarını gördüm. Onları merak etmememizi ve direnişlerinden dolayı keyifli olduklarını söyledi” diye konuştu. Diyarbakır T Tipi Cezaevi’nde tutuklu olan Muhammed Gül’ün annesi Nurten Gül ise oğlunun 1 Mart’tan bu yana açlık grevinde olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: “Sağlık durumları hiç iyi değil. Tecrit kaldırılmayana kadar eylemlerinden vazgeçmeyeceklerini söylüyorlar. Bizde çocuklarımızın taleplerinin arkasındayız. Zaten bu yüzden açlık grevindeyiz. Çocuklarımıza destek amaçlı bu eylemimize başladık. Eğer tecrit kırılmaz ve sesimizi duymazlarsa biz bu eylemlerimizi ayrı ayrı yerlerde sürdürmeye devam edeceğiz.”
HABER MERKEZİ