Alî Mêrdan, 52 yıla 900 eser sığdırdı. Kürt şairlerine değer veriyor ve onların şiirlerine müzik yapıyordu
“Eğer insan nazik ve acılıysa makamlara yaklaşmasın. Makam sert bir kalp ister. Öyle olmazsa kişiyi eritir. Ne kadar güçlü ve aydın olursa olsun onu közün içine atar.”
Bu sözler Sanatçı Alî Mêrdan’a ait. 24 Temmuz 1981 tarihinde kaybettiğimiz Ali Mêrdan’ı kızı Qedriye Elî Mêrdan, sanatçı Hesen Germiyanî ve gazeteci Ferman Mihemed anlattı…
Alî Mêrdan 1904’te Kerkük’ün Bertakiye Mahallesi’nde doğdu. 1939 yılında profesyonel müziğe başladı.
1981 yılına kadar yani 52 yılda, 900 şarkı kaydetti. Bu eserlerin sözleri genelde Kürt şairlerine ait.
Mêrdan müzik yaptı.
Alî Mêrdan, çok sayıda plak ve kaset çıkardı. En çok tanınan bazı eserleri ise şunlar: Fatîma, Kiras Kuderê Awrîşim, Xom û Oda Kam, Kolan bi Kolan, Cana Besiyetî, Ew Parçam û Agirî Can, Şev û Roj Li Xeyal Li Ber Çavî, Mama Canî Mama ve Şadeşil Bo Çî Wat Kird.
‘Yetenekli ve mutevazıydı’
Alî Mêrdan, Arapça, Farsça ve Türkmen dillerini anadili Kürtçe seviyesinde konuşabiliyordu. Ud dahil birçok müzik aletini ustaca çalıyordu. Kızı, şu bilgileri veriyor: “Babam Kürt şairlerine çok değer veriyordu. Sürekli onların şiirlerini okuyor ve o bu şiirlere müzik yapmak istiyordu. 900 şarkı bu şekilde ortaya çıktı. Babam yetenekliydi ama ondan da öte çok mütevazı bir insandı. Kendi alanında bilgili olan insanlara çok saygı duyardı. Onların yanına gider, saatlerce, bazen günlerce onları dinlerdi.”
Miras bıraktı
Sanatçı Hesen Germiyanî de şöyle diyor: “O, Kürt müziğini emanet almış gibiydi. Makamları öğreniyor, sahipleniyor ve yeni eserlerle zenginleştiriyordu. Temiz bir ruhla, 52 yıl boyunca böyle çalıştı ve gelecek kuşaklara önemli bir miras bıraktı.”
Bilgiye saygı duyardı
Gazeteci Ferman Mihemed ise Alî Mêrdan hakkında şöyle konuşuyor: “Çocukken her gün Talabanî Tekkesi’ne gidiyor. Feqî ve meleleri dinliyor. İlk makamları onlardan öğreniyor. Orada müzik karşısında büyüleniyor. Ardından yıllara dayanan bir emekle bölge dillerini, makamlarını ve enstrümanlarını öğreniyor. O, bilgiye saygı duyan bir sanatçıydı. Öyle ki, bir gün aradığı bilginin Mısır’da olduğunu öğrenir ve kalkar Mısır’a gider.”
Alî Mêrdan, 24 Temmuz 1981’de yaşamını yitirdi ve müzik yolculuğuna başladığı ilk yer olan tekkenin bahçesinde sonsuzluğa uğurlandı.
Sunucu Barzan Shaswar, 2004 yılında Sanatçı Alî Mêrdan’ın anısına ROJ TV’de özel bir program hazırlamıştı. Yaklaşık iki saat süren bu programda sanatçının yaşamı anlatılmış ve şarkıları seslendirilmişti. Qedriye Alî Mêrdan ve Hesen Germiyanî’nin haberde geçen konuşmaları, bu programdan alınmıştır.
Firaz Baran / Köln-ANF