Bu ülkede demokrasi ve özgürlük talep edenlerin işi gerçekten zor. Zor çünkü iktidar, elinde bulundurduğu tekelci bir medya ile inanılmaz manipülasyonlar yapmak imkanına sahip. Bazen, sanki operasyon yapsak ortada bunu algılayacak bir medya varmış gibi bize “siz algı operasyonu yapıyorsunuz” deyip duruyorlar. Ama sanmayın ki iktidar algı operasyonlarını yalnızca iktidar karşıtı kitlelere yapıyor, tam aksine aslında kendi kitlesine yapıyor. Ve kendi kitlesi içine girenlerde ise “tık” yok, kimse “yahu bu kadar da olmaz” diyemiyor. Cumhurbaşkanı’nın hemen her gün, sanki böyle bir kanun varmış gibi televizyon kanallarında toplumdaki gerilimin ipini çekiyor da çekiyor. Ama herkes bilir ki siz ipi kendinize doğru çektikçe karşı taraf da daha şiddetle ipi kendine çekmeye çalışır. Eğer ip kopmazsa sonucun çatışma olacağı ise açık.
Şimdi be desem ki “Sayın Cumhurbaşkanı çatışmanın baş sorumlusudur”. Haydiii, gelsin davalar, mahkemeler vs. Şimdi Fatih Portakal adında bir TV haber sunucusu hükümetin hoşlanmadığı bir yorum yapmış. Böyle bir konuda Cumhurun başı olan kişinin bu kişiye, bu kişinin aile onurunu zedeleyecek şekilde “Portakal mıdır, mandalina mıdır, narenciye midir” gibi hakaret etme hakkı olabilir mi?
O nedenle de biz de diyoruz ki “Siz açıkça parti-devleti kurmaya çalışıyorsunuz, bütün “devlete ait”, hükümetler karşısında bile “bağımsız” olması gereken, toplumun çıkarlarını korumak üzere kurulmuş tüm kurumları “ hükümetinizin” kurumları haline getirdiniz ve getirmeye de devam ediyorsunuz. Yargı dahil. Bunun adı “parti-devleti” değil de nedir ki?
Gelelim “algı yaratma” meselesine.
Biliyorsunuz ki AKP’nin yarattığı en büyük algı “Biz ekonomide devrim yaptık” algısı. “Geldiğimizde 2-3 bin dolar olan kişi başına milli gelirimizi 10 bin dolarlara çıkardık! Bundan ala devrim mi olur?” deyip duruyorlar. Oysa evet böyle bir durum oldu ama bu yalnızca bizde değil bir çok ülkede de oldu. Alın örnekler:
Ülke 2002 Kişi Başına gelir ($) Sıra 2018Kişi Başına gelir ($) Sıra
Türkiye 3,589$ 72 11,114$ 68
Arjantin 2,898$ 78 14,043$ 60
Romanya 2,118$ 92 11,946$ 63
Rusya 2,556$ 81 11,946$ 65
Kaynak: IMF
Yukarıdaki tablo ne diyor? Kabaca bakarsak yukarıdaki tabloda ortada bir “ekonomik devrim” falan olmadığı görülüyor. Evet Türkiye’nin geliri 2002-2018 arasında 3 kat artmış ama Arjantin’in, Romanya’nın Rusya’nın gelirleri 5 kat artmış. Eee şimdi ne olacak? Eğer bizim ki “devrim” ise onların ki ne?
Açıkçası yukarıdaki tabloyu bir dizi başka ülkeleri de katarak genişletebiliriz. Ve açıkçası başlangıçta bizden daha kötü durumda olan, dünya sıralamasında bizden daha aşağıda olan tablodaki ülkeler bizden kat kat daha iyi bir performans elde etmişler ve bizi dünya sıralamasında gerilerde bırakmışlardır.
Algı operasyonu işte bu tablo karşısında durum sanki bunun tam tersiymiş gibi bir algıyı topluma yerleştirmek. Bunda da başarılı olmuşlar mıdır? En azından toplumun geniş bir kesiminde başarılı olmuşlardır. Ama doğrusu medyanın neredeyse tümüyle ellerinin altında olduğunu düşünürseniz bunun da “normal” bir durum olduğu açık.
Bizler için açık olan ise bu medya konusunda bir şeyler yapmamız, yeni ve yaratıcı yollar bulmamız gerektiği.
Yeni yılınızı kutlar, 2019’un daha sakin, huzurlu ve barış içinde geçmesini dilerim.