AKP’nin Alevilik ile ilgili yapmaya çalıştığı düzenlemeye tepki gösteren Aleviler Meclis önünde açıklama yapmak istedi polis müdahale etti
AKP’nin seçimler yaklaşırken Aleviler ile ilgili açılım için attığı adımlardan rahatsız olan Aleviler Meclis kapsı önünde durumu protesto etmek istedi.
İktidar tarafından hazırlanan 21 maddelik torba kanun teklifinde yer alan düzenleme, Alevi kurumların tüm itirazlarına rağmen komisyon görüşmelerinde ‘kültür’ ifadesiyle kabul edildi.
Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde kabul edilen yasa teklifinin yetersiz olduğunu savunan Alevi kurumları, “Torba yasa değil, eşit yurttaşlık istiyoruz” çağrısıyla Meclis’in Çankaya kapısında bir araya gelmek istedi. Polisin engellemesiyle karşılaşan Alevi örgütleri temsilcilerinin Meclis önünde açıklama yapmasına izin verilmedi. Bunun üzerine Alevi örgütü temsilcileri Meclis kapısının yanında bulunan parkta toplandı.
Polis müdahalesi
Meclis önüne gelmesine izin verilmeyen Alevi örgütü temsilcilerinin bir kısmı ise Meclis yakınlarında bulunan Ayrancı Pazarı’nda bir araya geldi. Meclis önüne gitmek isteyenleri engelleyen polis kalkanlarıyla müdahale etti.
Müdahaleye rağmen yurttaşlar yürüyüş düzenledi. Barikatları aşarak geldikleri Meclis kapısı önünde Aleviler torba yasaya karşı ortak basın açıklamasını okudu.
Eşit yurttaşlık istiyoruz
Alevi Dernekleri Federasyonu (ADFE) Genel Başkanı Celal Fırat tarafından okunan basın açıklamasında ‘torba yasa değil eşit yurttaşlık istiyoruz’ denildi. Açıklamada Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları da hatırlatılarak “Bu yasa ile Aleviliği Sünni Geleneğin altında kültürel bir öge olarak göstermekte, İnancımıza ve kimliğimize hakaret etmektedir.” ifadeleri kullanıldı.
Açıklama şöyle;
“Siyasi iktidar ve AKP hükümetinin Aleviler üzerinde yürüttüğü asimilasyon politikaları hız kesmeden devam ediyor. Cumhuriyetin birinci yüzyılında eşit yurttaş olarak görülmeyen Aleviler, ikinci yüzyılda tamamen köklerinden koparılarak inançları yok edilmek isteniyor. AKP’nin İstanbul ve Erzurum Milletvekillerince hazırlanan ve Vergi Usul Kanunu ile Bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin içerisine cemevlerinin aydınlatma, su ve personel giderleri gibi iktisadi ihtiyaçlarının giderilmesine yönelik altı madde ilave edilerek Alevi sorunu çözülemez. Bu kanun ile Alevilerin İbadeti olan Cem ve ibadethaneleri olan Cemevlerimiz bir sorun olarak gösterilmektedir.
AKP bu yasa tasarısı ile Alevi İnancı ve Kimliğini zinhar inkâr etmek ve tanımamakla birlikte üstüne üstlük kendi zihniyetine göre bir Alevilik tanımı yapmaktadır. Bu yasa ile Aleviliği Sünni Geleneğin altında kültürel bir öge olarak göstermekte, İnancımıza ve kimliğimize hakaret etmektedir.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararları, Alevi halkının talepleri onlarca yıldır ortada dururken, bu yasa tasarısı ile AKP Hükümeti çözümü betonda, demir’de görmektedir. Yıllardır dile getirdiğimizi buradan bir kez daha haykırıyoruz,
Siyasi iktidarda artık bunu görmek, anlamak ve uygulamak zorundadır. Aleviler var, Aleviler burda ve Alevilik haktır. Ve bir kez daha Analarımızla, Pirlerimizle, Dedelerimizle, yoluna sıtk-ı sadakatle bağlı çekilen onca eza cefa ve çileye rağmen yolundan dönmeyen talipleriyle halkın meclisinin önünden haykırıyoruz eşit yurttaşlık istiyoruz.
İnancımız 72 millete bir nazarla bakan ocak sistemi ile rıza ilişkisidir. Yolumuz rızalık üzerine yürür. İnancımızın sınırları kanunlar ya da kararnameler ile değil toplumsal rızalık esasıyla kendini ifade etmiştir. Bu yönüyle torba yasa yaklaşımı inancımıza saygısızlık olduğu gibi, ocaklarımıza kayyum atamaktır. Kabul etmiyoruz. Yol bir sürek binbir diyen inancımız her inancın içerisinde ki hakikat arayışına kıymet verir, kıymet bilir. Devlet bu kıymet de adalet şirazesi ile ancak mana bulabilir. Bugün kutuplaştıran, ayrıştıran, şiddet dili ve politikaları topraklarımızda derin ayrışmalara sebep olacak hırslar barındırıyor. Bu duruma ancak vicdan ile karşı durabilir. Bir birine hürmet ile yol bulabiliriz. Hakkımızdır ki inancımızın kök değerlerini yok edercesine zulme varan bu imha yasasını kabul etmiyoruz. ocağımıza, inancımıza dokunmayın.
Biz Aleviler Cemevlerimizde, Cem ibadetimiz ile birbirimize niyaz olur, görür, görülürüz. Bin yılların birikimi inanç gerçeğimiz bu şekilde yaşamış ve yaşamaktadır. İnancımız El Ele- El Hakka düsturu ile rıza temelinde Hak ile Hak olmak gerçeğidir. Bu mana bağı ile her varlık birbirine niyazdır. Kimsenin inancını ve ibadethanesini tarif etmeyeceğimiz gibi, kimse de bizim inancımızı ve ibadethanemizi tarif edemez. İktidar Sunni – Hanefi inancına biz Alevileri de ekleme amacındadır. Biz tarif ve tahrif etmediğimiz gibi, bizlere de tarif ve tahrifi kabul etmiyoruz. Ve tekrar tekrar ifade ediyoruz. Cem ibadetimiz, Cemevleri ibadethanemizdir.
Geldiğimiz eşikte derin krizlere ve çatışmalara sebep olma potansiyeli yüksek siyasal süreçler tetiklenmiştir. Kaygısını derin yaşadığımız gibi, sorumluluğumuzun da farkında olarak ifade ediyoruz. Siyasi İktidarlar, Cumhuriyetin İkinci yüzyılında tekleşmiş yurt ve yurttaşlık ilişkisini, yeniden yorumlamak, yeni bir anayasa ile taçlandıracak güçlü bir iradeyi ortaya koymak zorundadır. Toplumsal birlik ve direncimizle eşitlik temelinde demokratik, laik bir geleceği birlikte kuracağımıza olan inancımızla, bir daha haykırıyoruz ki; Aleviler vardır, Alevilik haktır.”
ANKARA