Halkalı’da MEB ve Dosteli Yardım Eğitim ve Kültür Vaklı desteğiyle bu yıl açılması beklenen Alevi Lisesi’ne tepki gösteren Aleviler, ‘Devlet bizi kendi kalıpları içinde tutmaya çalışıyor. Bu proje Alevi İmam Hatip projesidir’ dedi
Halkalı’da 600 kapasiteli Hacı Bektaş Veli Anadolu Proje Lisesi’nin bu yıl açılması bekleniyor. Alevi kurumlarının temsilcileri ve milletvekilleri liseye tepki gösteriyor: Devlet inkarcı asimilasyon politikasına bir çözüm bulacağına, kalkıyor Alevi Lisesi açıyor!
Gazete Duvar’ın haberine göre; İstanbul Halkalı’da Dosteli Yardım Eğitim ve Kültür Vakfı ile Milli Eğitim Bakanlığı’nın desteğiyle kurulan özel statülü Hacı Bektaş Veli Anadolu Proje Lisesi’nin bu yıl eğitim vermesi bekleniyor. Temeli atıldığı dönemde bütün tepkilere rağmen okulun açılmasının bu yıl gerçekleşeceği belirtilirken pek çok Alevi kurumu durumu ‘asimilasyon’ olarak gördüklerini söyledi.
‘Bunu kabul etmediğimizi bütün dünyanın bilmesi gerekiyor’
Halkalı Atakent Mahallesi 2’nci Etap Sakarya Caddesi üzerindeki yaklaşık 16 dönüm arazi üzerinde yapılan 600 öğrenci kapasiteli Hacı Bektaş Veli Proje Lisesi’nin önümüzdeki dönem faaliyete başlaması bekleniyor. Alevi kurumlarının tepkisine neden olan okul için Alevi öğretmen bulunamazken, bu güne kadar sadece 3 öğrenci ön kayıt için başvurdu.
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Eş Genel Başkanı Musa Kulu, söz konusu lisenin gerekli olmadığını, böyle bir taleplerinin de bulunmadığını söyledi. Kulu’nun açıklamaları şu şekilde: “Türkümüz, Kürdümüz, Arabımız ve Acemimiz var. Ama sonuçta bir inançtır bu. Öyle bir şey ki devlet bizi kendi kalıpları içinde tutmaya çalışıyor. Bu bizim talebimiz değildir. Biz de imam, dede, hoca yetiştirmek diye bir kavram yok. Çünkü bu insan-ı kamil olma biçimiyle, yaşamla ilgilidir. Bu bir öğretinin ötesinde bir şeydir. Alevilik ezberlenmiş bir dua değildir. Alevilik, evrenin bütünlüğünün içerisinde kendini bilen, insan-ı kamil olma çabasıdır. Cumhuriyetin kuruluşundan beri devlet, Alevileri ya da başka halkları hep dizayn etmek, asimile etmek istiyor. Bizce bu Alevi İmam Hatip Lisesi tamamen bir projedir. Bir mühendisliktir. Bizim kenarından köşesinden tutacağımız, kabul edilebilir bir şey değildir. Devletten beslenen gri pasaportlu dedeler yahut istihbari anlamda devletin içinde olan bazı kişilerin, menfaatini bunun üzerinde kuranların böyle bir amacı olabilir. Bir kaç gri pasaportlu dedenin çocuğundan başka kimsenin teveccüh etmeyeceğini de göreceğiz. Kabul etmediğimizi bütün dünya bilmeli. Bu uygulamanın sahipleri de bilmeli. Bunu kabul etmeyeceğimizi bütün dünyaya söyleyeceğiz.”
‘Okullara inanç girmemeli’
Garip Dede Dergahı’ndan Hüseyin Doğan, dergah olarak liseye karşı olduklarını, okulların içine inancın girmemesi gerektiğini söylüyor. Doğan, okulların eğitim yuvası olduğunun altını çizerek şunları ifade etti: “Çocuklarımızın orada fizik, matematik, kimya öğrenip bilim insanı olmasını itiyoruz. Biz nasıl imam hatip okullarına karşı çıkıyorsak, buna da karşıyız. Her yerde cemevlerimiz var. Aleviler cemevlerinde, Sünni kardeşlerimiz camilerde, Hıristiyanlar kilisede inançlarını öğrenir. Böyle bir proje gerçekleştiği taktirde biz Aleviler olarak kullanılmış oluruz. Üç federasyonumuzla oturup bizim görüşlerimizi de dinlemelerini isterdik. Maalesef karşı çıkmamıza rağmen bu okulu yaptılar.”
‘Alevi çocuklarını asimilasyona tabi tutan bir Alevilik’
Alevi okuluna karşı çıkan bir başka isim ise HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu. Okutulması planlanan Aleviliğin kendi inanç değerleri üzerinden olamayacağını belirten Kenanoğlu şöyle konuşuyor: “Çünkü devlet bunu zaten kabul etmiyor. Alevilik zaten sistemle, hükümetle sorunu olan, yasaklı ve devlet tarafından tanınmayan bir inanç. Devletin tanımaya çalıştığı noktalar ise kendi arzu ettiği Alevilik üzerinde oluşan bir tanıma. Çalıştayların sonuçsuz kalma nedeni devletin istediği Aleviliği, Alevilerin kabul etmemesi. Çünkü onlar bize devlet Aleviliğini dayatıyorlardı. Tıpkı şu an Diyanet aracılığıyla devlet Sünniliği yaşandığı gibi. O okutulacak olan Alevilik, devletin tam da istediği ve Alevilerin gerçek özgün yapısını kıran, Alevi çocuklarını asimilasyona tabi tutan bir Alevilik. Bu yüzden biz buna karşıyız ve böyle bir şeyin olmaması gerekiyor.”
‘Alevi Lisesi açmak dalga geçmektir’
Aleviler üzerine çalışmalar yürüten bir başka HDP milletvekili olan Kemal Bülbül de Alevi lisesine karşı çıkanlardan. Bülbül, Alevi toplumunun devletten okul kurmasını istemediğini, aynı zamanda okullarda inanç eğitimi de istemediklerini belirterek, “Alevi toplumu devlete, ‘Bizim inancımızı tanı, demokratik haklarımızı kabul et’ diyor. Peki devlet ne yapıyor? Alevi açılımı adı altında 6 tane çalıştay yapıyor, bu çalıştaydan bir şey çıkmıyor. Bakıyorsunuz bir devlet yetkilisi cemevini ziyaret ediyor. Devletin şu anda yürürlükte olan yasalarında Alevi inancı yasaktır. Tekke ve Zaviye Kanunu’yla Alevilik yasaklandı. Kanunda, ‘Pirlik, Mürşitlik, Dedelik ve Seyyidlik gibi sıfatlar kullanılamaz’ deniliyor. Yani burada direkt Alevilik diyemediği için dolambaçlı bir yoldan yasaklama getirmiştir. Bunlar Alevi inancının yürütülmesinde, yaşatılmasında ve uygulanmasında vazgeçilmez kurumlardır. Benim pirliğimi, mürşitliğimi, seyyidliğimi yasaklayacaksın ondan sonra Alevi Lisesi açacaksın! Bu alay etmektir, dalga geçmektir” diyor.
Kaynak: Gazete Duvar