Suriye topraklarındaki işgalin sonlandırılması için Şam hükümetinin adım atması gerektiğini ifade eden PYD Eş Başkanlık Kurulu üyesi Aldar Xelîl, işgal devam ettiği sürece çözüm geliştirilemeyeceğini ifade etti
Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eş Başkanlık Kurulu üyesi Aldar Xelîl, Rojava TV’de yayınlanan Rave programında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Suriye krizinin çözümünün bölgelerindeki işgalin son erdirilmesiyle başlayacağını belirten Aldar Xelîl, “Şam hükümeti, Suriye egemenliğini korumak için üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmelidir. Sadece 19 Temmuz Devrimi’nin başlangıcından değil, 2011’den beri Suriye’deki krize bir çözüm bulmamız gerektiğini söylüyoruz. Bizim bir projemiz var. İlk baştan beri projemizi kamuoyuna ve tüm dünyayla paylaştık. Biz, halkların kardeşliği ve demokratik bir ulusun olduğu bir Suriye kurmak istiyoruz. Suriye sadece bir halka ait değil. Bunu herkes biliyor. Bu projemizi halen sürdürmeye devam ediyoruz” dedi.
‘Şam Hükümeti Suriye’nin işgalini durdurmalıdır’
Aldar Xelîl konuşmasını şöyle sürdürdü: “Türk devleti son zamanlarda çetelerini işgal bölgesi olan İdlib ve ilçelerine kaydırdı. Suriye sorunlarına müdahale etmeye başladı ve bu da Suriye’deki krizin uzamasına neden oldu. Eğer Şam hükümeti gerçekten Suriye krizini çözmek istiyorsa, tek başına tartışma ve istişareler yeterli olmaz. Elbette bu ilk şartlardan biridir ancak yeterli değildir. Başka bir faktör var o da işgalin durdurulmasıdır. Ülkemiz işgal edildiğinde hangi çözümler geliştirilecek? Eğer Şam hükümeti, Suriye’nin lideri benim diyorsa ve Birleşmiş Milletler (BM) ve uluslararası kurumlarda temsilciliğini yapıyorsa, Suriye’nin egemenliğini de savunmalıdır.”
Merkez yönetim ısrarı
Şam hükümeti ve Özerk Yönetim arasındaki diyaloga değinen Aldar Xelîl, kimi noktalarda henüz anlaşma sağlayamadıklarını ve önceliğin herkesi ilgilendiren tehlike hali olduğunu belirterek, “Çünkü Türk devletinin tehditleri nedeniyle Suriye’nin egemenliği de tehlike altındadır. Anlaşamadığımız bazı konular var, biri merkez yönetim konusudur. Şam hükümeti bundan vazgeçmiyor. Çünkü bundan vazgeçtiği zaman hükümetinin yıkılacağına inanıyor. Bu önemli bir noktadır. Eğer bu fikirde kalırsa, o zaman çevresindekileri yok sayacağı anlamına gelecektir. Diğer bir konu ise Suriye sadece bir bileşene ait değildir” ifadelerini kullandı.
‘Tehlike hepimiz için var’
Aldar Xelîl konuşmasına şöyle devam etti: “Bir diğer konu da demokratik Suriye adı altında bütün halkların bir arada yaşamasının ne zararı var? Asıl zarar, bu ülkenin zenginliği ve bereketi üzerinde hüküm sürenin egemenliğini kaybetme korkusudur. Kuşkusuz bu konularda anlaşamıyoruz. Ama en önemli konu bütün her şeye rağmen anlaşmalıyız. Çünkü tehlike hepimiz için var. Hepimiz için tehlike söz konusu olduğu için şimdi anlaşmamız gerekiyor. Bu tehlike Suriye egemenliğini ve kimliğini tehdit ediyor. Şu an Suriye’nin birçok bölgesi işgal altında. İşgal altındaki bölgeler de doğal kaynaklar açısından Suriye’nin en zengin bölgeleridir. Türkiye’nin sınırları üzerinde olduğu için önemli bir role sahip olmasının yanı sıra stratejik açıdan da değerlidir. Şam hükümetinin gönlüne göre değilse bile tepkisiz mi kalacak? Şam hükümetinin rızası dışında olsa da çare yok deyip tepkisiz mi kalınacak? Halkına iyi, Türkiye eskisi gibi toprağımızı işgal etsin mi diyecek?”
HABER MERKEZİ