Adana’nın Aladağ ilçesinde Süleymancılar cemaatine ait özel kız öğrenci yurdunda 2016 yılında çıkan yangında 11 çocuk ile bir görevlinin yaşamını yitirdiği davada Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nin yarın kararını açıklaması bekleniyor. Eğitim Sen MYK Üyesi Ahmet Karagöz, yargılama sürecinde yaşananları “kurgu” olarak nitelendirirken, duyarlı tüm kesimleri yarınki duruşmaya katılmaya çağırdı. Adana’nın Aladağ ilçesinde, 11’i çocuk 12 kişinin yaşamını yitirdiği, 22 öğrencinin de yaralandığı yangın faciasına ilişkin davanın karar duruşması 4 Temmuz’da Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Dava tutuksuz bir tek sanık bulunmazken, 30 Nisan’da Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, savcılık esas hakkında mütalaasını verdi. İddia makamı esas hakkında mütalaasında söz konusu yangının elektrik tesisatında meydana geldiği belirti. Savcı; Mahmut Deniz, İsmail Uğur, Mahir Kılıç, Mustafa Öztaş, Ramazan Dede, Ramazan Keleş ve Cuma Ali Genç’in “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümü ya da yaralanması” suçunu işledikleri, Mehmet İpek ve Zeki Yılmaz’ın beraatlarına, kamu görevlileri Bayram Aydın, Cihan Ünsal, Davut Gökçeli, Mehmet Aktaş ve Ramazan Arı’nın hareketlerinin ihmal suretiyle “görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturduğu, itfaiye görevlileri Durmuş Gökçe, Hasan Turan Çakmak, Nihat Sarraf ve Yücel Turaç’nin hareketlerinin ihmal suretiyle “görevi kötüye kullanma” suçunu oluşturduğu belirterek, “Sanıkların eylemlerine uyan kanun maddeleri uyarınca ayrı ayrı cezalandırılmalarına, tüm sanıkların adli kontrol kararlarının olduğu gibi devamına” karar verilmesini istemişti. Sosyal Haklar Derneği (SHD) ve Adana Barosu avukatları ise sanıkların “taksirle öldürme” suçlamasıyla değil “olası kasıtla öldürme” suçuyla yargılanmaları gerektiğine dikkat çekmişlerdi.
‘Dava kurgudan ibaret’
Şimdiye kadar görülen davaları izleyen Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Ahmet Karagöz, karar duruşmasına katılım çağrısında bulundu. Eğitim Sen olarak facianın yaşandığı andan itibaren olay yerine gittiklerini ve polislerce gözaltına alındıklarını anımsatan Karagöz, olayı takip ettiklerini ve sorumluların yargılanması konusunda çaba sarf ettiklerini dile getirdi. Karagöz, “Bu davaya Eğitim Sen olarak müdahil olma talebimiz mahkeme heyetince reddedilmişti. İzlediğimiz tüm duruşmalar senaryosu önceden yazılmış bir tiyatro oyununun ötesine asla geçmedi” dedi.
‘Aileler adalet bekliyor’
Mahkeme heyetinin değişmesiyle Kozan Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ara karar ve Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yazılan talimata istinaden düzenlenen 22 Ocak 2018 tarihli bilirkişi raporuna dayandırılarak tutuklu 4 sanık tahliye edildiğini hatırlatan Karagöz şunları söyledi: “Zaten davayı irdeleyen hakim ve savcıların görevden alındığına ve zanlıların yakınları ise davayı takip eden mağdur ailelere saldırmaları ve aleni darp girişimlerine de her seferinde tanıklık ettik. Ülkemizde hukuk terazisi, siyasal iktidarın belirlediği hedef, yönelim ve talimatlara göre adalet dağıtmaktadır. Hak ve özgürlüklerin sınırı OHAL ve AKP’nin ihtiyaçları çerçevesinde sınırlandırılmış olan ülkemde, yargıda vicdanları rahatlatacak kararlar beklemek saflıktan öte başka bir şey değildir. Her şeye rağmen 4 Temmuz’daki duruşmada aileler gibi demokratik kamuoyunun hukuk ve adalet beklediğini ifade ederek, insan hakları savunucularını bu davayı takip etmelerini temenni ediyorum.”