Yazar Ahmet Aktaş, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın paradigmasının dünyaya yayıldığını söyledi
PKK, 15 Ağustos 1984’te Sêrt’in Dihê (Eruh) ve Colemêrg’in Şemzînan (Şemdinli) ilçesinde ilk silahlı eylemini yaptı. Darbecilerin “3-5 çapulcu, eşkiya” olarak nitelendirdiği PKK ile Türkiye’nin yürüttüğü savaş 39 yıldır sürüyor.
Hem savaşı hem de tecridi değerlendiren Yazar Ahmet Aktaş, baskılara, savaşa ve inkâra rağmen devlet aklının 39 yılda değişmediğini vurguladı ve “Bugün Abdullah Öcalan’ın paradigması dünyaya yayıldı” İfadelerini kullandı.
Üçünü yol
Kürt hareketinin çıkışıyla birlikte üçüncü yol siyasetini temsil ettiğini dile getiren Aktaş, “O günde var olan yapılar Kürtleri kabul etmiyordu. Kürtleri ezilmiş, yok sayılmıştı. PKK’yi hem NATO hem de o dönem Varşova Paktı’nın bileşenleri kendilerine karşı gördüler. O dönemde Ortadoğu için Türkiye önemli bir ülkeydi. Nasıl ki bugün Tayyip Erdoğan, NATO ve ABD tarafından bu harekete karşı kullanılıyor. O dönem de Kenan Evren bunun için kullanıldı” dedi.
Darbe ve sonrası
Türkiye’deki 1980 Askeri Darbesi’nin devrimci hareketlerin önüne geçebilmek için yapıldığını ancak Kürt hareketine yönelik özel bir politika olduğunun altını çizen Aktaş, “Türkiye devrimci hareketi de bu süreçte eridi ve dağıldı. Kürt hareketleri de öyleydi. Sadece PKK o süreçte dağılmadı. O döneme dair Öcalan, ‘O dönem faşizmden bir kurtulan benim. O yüzden o dönemin sorumluluklarının hepsi de bize düştü. Deniz Gezmiş’in de, Mahir Çayan’ın da mücadelesinin sorumluluğu kaldı’ diyordu. Adım adım sistemini oluşturdu” ifadelerini kullandı.
Cezaevinde mücadele
Abdullah Öcalan’ın 12 Eylül Askeri Darbesi’nin geleceğini öngördüğünü ve o dönemde Suriye’ye yöneldiğini hatırlatan Aktaş, şunları söyledi:“ Öcalan bu hareket de ‘ne olursa olsun yapacağım’ dedi. Eğer bu kadar güçlü bir önderlik olmasaydı, cezaevinde bulunan Kemal Pir, M. Hayri Durmuş, Mazlum Doğan mücadeleyi büyütemezdi. Çünkü bu hareketin önderliğinin ne yapıp edip, hareketi başarılı kılacağına inanıyorlardı.”
Dönemin ruhu
80’ler dönemine atıfta bulunan Aktaş, “O dönemde herkesin içinde korku vardı. O korkuyu yıkan Amed zindanındaki direnişti. O korkuyu yıkan da hareketin ilk öncüleriydi. Amed Zindanı’nda nasıl ki direniş, yaşam; teslimiyet, ihanet ise o pratik dışarıda da sürdü. Halk korku içerisindeydi, zindanın sesi geliyordu ama azdı. 15 Ağustos bu esaslar üzerinden planlandı. O dönemde Agit ve Abdullah Ekinci bu süreci birlikte başlattı” diye belirtti.
Paradigma dünyaya yayıldı
PKK’nin çıkışından bu yana devlet aklının da değişmediğinin altını çizen Aktaş, “Kenan Evren de ‘bu hareket kök salmadan, büyümeden bitirmek gerekiyor’ diyordu. O da gördü ki; ölü dirildi, kabirden uyandı, canlandı. Gördüler ama inanmadılar. Çapulcu diyerek, halkı, kamuoyunu korkutmak istiyorlardı. Ama hareketin inancı, iradesi onların yaratmak istediği algıları kırdı. Kürt halkında cesaret yarattı ve bugün o korku onlara geçti. Bugün Abdullah Öcalan’ın paradigması dünyaya yayıldı. Belki Êfrin gibi bir bölgeye girebilirler ama kazanamazlar” şeklinde konuştu.
Kaynak: MA