Aksa Tufanı adıyla 5 bin roketle, dronlarla, paraşütlü motorlarla başlatılan hamle İsrail’i sarstı. İbranice ‘güçlü yer’ anlamına gelen Gazze’nin bazı mahalleleri daha Aksa Fırtınası’nın başladığı ilk sabah İsrail uçakları tarafından harabeye çevrildi
Mehmet Ali Çelebi
Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları’nın 7 Ekim 2023 sabaha karşı Aksa Tufanı adıyla 5 bin roketle, dronlarla, paraşütlü motorlarla 80 noktadan kentlere sızmayla saldırı dalgası başlatması ve İsrail’in peşi sıra Gazze’ye Demir Kılıçlar Operasyonu uluslararası gündemin baş sırasına oturdu.
Aksa Tufanı, Mısır ve Suriye ordusunun beklenmedik şekilde 6 Ekim 1973’te İsrail’e karşı başlattığı, ancak kaybettikleri Yom Kippur Savaşı’nın yıl dönümünde Şabat günü (Kutsal Cumartesi) başlatıldı.
İzzeddin el-Kassam Tugayları’na İslami Cihad Örgütü’nün Kudüs Tugayları, Filistin Halk Kurtuluş Cephesi’nin (FHKC) silahlı kanadı Ebu Ali Mustafa Tugayları, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi’nin askeri kanadı Ulusal Direniş Tugayları bazı küçük örgütler de eşlik etti.
İsrail bugüne kadar girdiği her savaşta kazanıp sınırlarını genişletirken bu kez Hamas ve destekçileri 80 noktadan İsrail kentlerine karadan ve havadan paraşüt-motorlarla sızdı. İzzeddin el-Kassam Tugayları Komutanı Muhammed ed-Dayf’ın (Muhammed Diyab İbrahim el-Masri) ilk şafakta 5 bin roket fırlattıklarını açıklaması, roketlerin Gazze’ye 80-90 km. kadar mesafedeki Tel Aviv ve Kudüs’e ulaşmaları, kullanılan dron filoları, sinyal kesicilerle bazı noktalardaki Demir Kubbe’nin köreltilmesi, sınır bariyerlerinin dozer ve patlayıcılarla yıkılması bazı yerleşimlerde karakol ve kışlaların ele geçirilmesi MOSSAD ve İsrail ordusunun kimyasını bozdu. Mısır önceden uyarsa da önemsememiş, bu çapta saldırı beklememişlerdi. İbranice “güçlü yer” anlamına gelen Gazze’nin bazı mahalleleri daha ilk sabah İsrail uçakları tarafından harabeye çevrildi.
Adını aldığı isim
Adını El-Ezher Üniversitesi çıkışlı olup vaizlik yapan, dağılmadan önceki Osmanlı ordusunda yer alan, 1935’te İngiliz birliğince öldürülmeden önce Lübnan-Filistin hattında Fransa ve İngiltere güçlerine karşı oluşturulan bir askeri grupla beraber savaşan İzzeddin el-Kassam’dan alan İzzeddin el-Kassam Tugayları’na karşı İsrail, Demir Kılıçlar adıyla Gazze’ye hava saldırısı başlattı.
Tarihe geçmiştir ki Kürt ve Türkiye sol hareketleri 1982’de İsrail’in Lübnan işgali sırasında FKÖ’nün yanında savaşıp Filistin için kayıplar vermiştir.
Aksa Fırtınasına ise Batı Şeria’daki Mahmud Abbas yönetimi askeri destek çıkmadı. Hamas ile FKÖ arasındaki gerilim ve çatışmalar nedeniyle Ocak 2005 başkanlık, 25 Ocak 2006 Yasama Konseyi seçimlerden beri Filistin’de seçimler yapılamıyordu. 2007’de El Fetih’e savaş açıp Gazze’den çıkaran Hamas, Batı Şeria’da da etkisini artırmaya çalışıyordu. Mısır’daki Sisi yönetimi de Gazze’nin İsrail kentleri dışındaki tek kara çıkışı Mısır sınırındaki Refah Kapısı’nı kapattı. Kürtlere karşı İsrail’le yeniden denklemler kurmak hesabıyla AKP yönetimi tutum alamayıp “itidal” çağrısı yaptı, arabulucu olmak istediğini medya önünde açıkladı.
Aksa Tufanı, İran’ın artan etkisini gösterdi. İran ve Hamas, İsrail’in Türkiye, Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Mısır gibi ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına karşı olmalarıydı. Tahran, Rusya, Hamas trafiği dikkat çekici. Rusya da uzamasını tercih edecektir
Fırtınanın çıkış nedenleri
Aksa Tufanı’nın nedenlerine gelince… Aksa Tufanı, Körfez ülkeleri ve Türkiye’nin İsrail ile normalleşme adımları atmasına, İsrail fanatikleri ve askerlerinin Mescid-i Aksa’ya sık baskınlar yapmasına, İsrail’in Suriye’deki İran güçlerine hava saldırılarını arttırmasına reaksiyondu. Normalleşme hem Filistin davasını sönümlendiriyor hem de Doğu Akdeniz enerji kaynaklarında İsrail lehine denge oluştuğu algısı yaratmıştı. Hedef, Körfez ülkelerindeki halkın, yönetimlere karşı basınç oluşturup İsrail’le ilişkileri yeniden koparma ve Filistin davasına angaje olmalarını sağlamaktı. İran’ın Suriye, Lübnan, Yemen, Irak politikasını sürdürürken yaslandığı Rusya da ABD’nin dikkatlerini Ukrayna’daki savaştan İsrail’e çevirecek, Ukrayna’ya silah desteği azalacaktı. (Rusya Savunma Bakanı Sergey Şoygu’nun 19-20 Eylül 2023’te Tahran’da görüşmeler yapıp son model İHA’lar, roketler ve hava savunma sistemlerini incelediğini hatırlatalım. İsrail ile Türkiye vb. ülkelerin normalleşmesinin sekte yemesi Rusya’nın da işine gelecekti. Hamas’ın Aksa Fırtınası Rusya için önemli bir kart olarak değerlendirilmek istenecek.) Rehin alınacaklarla da tutuklu Filistinlilerin bırakılması amaçlanıyordu. İsrail’de yargıyı frenleme yasaları nedeniyle başlayan protesto dalgalarına, İsrail iç siyasetindeki bölünmeye, ordudaki istifalara odaklanan Netanyahu’nun kötü döneminden de faydalanılacaktı.
Tahran-Şam-Hamas trafiği
İran’da yoksulluk artarken silahlanmayı, asker-polis devletini sürdürmesi, “Jin Jiyan Azadi” isyanının getirdiği kaynama sürerken iç siyaseti dizayn etmesi ve dış operasyonları yürütebilmesinde Filistin-Kudüs başlığı başta gelen motivasyon kaynağıydı. Aksa Fırtınası, İran’ın artan etkisini gösterdi. İran lojistik, dron teknolojileri vermese uzun hazırlık ve istihbarat gerektiren Aksa Fırtınası başlatılamayacak, Hamas önceleri yaptığı gibi vur-bekle eylemleriyle yetinecekti. İran ve silah sağladığı Hamas’ın kesişme noktalarından biri İsrail’in Türkiye, Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn, Mısır gibi ülkelerle diplomatik ilişkiler kurmasına karşı olmalarıydı.
Aksa Tufanı öncesi trafik ayak izlerini veriyordu. Suriye iç savaşı sırasında Şam ile ilişkileri donan Hamas’tan bir heyet 19 Ekim 2022’de Şam’ı ziyaret ederek Beşar Edad’la görüştü. 10 yıl aradan sonra Hamas ziyaretiyle ilişkiler yeniden rayına alındı. İran Dışişleri Bakanı Abdullahiyan, 13 Ocak 2023’te Lübnan’a giderek Hizbullah Sekreteri Hasan Nasrallah ile Filistin’i görüştü. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, 3-4 Mayıs 2023’te Şam’daydı. Reisi, Esad’ın yanı sıra Hamas ve İslami Cihad’ın da içinde olduğu örgüt yöneticileriyle görüştü. Hamas Lideri İsmail Haniyye 20-21-22 Haziran 2023’te Tahran’da dini lider Hamaney gibi isimler tarafından ağırlandı. İran Kudüs Gücü Komutanı General İsmail Kaani, 22 Eylül 2023’te Şam’da askeri ve siyasilerle görüşmeler yapıyordu.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, NBC televizyonuna röportajında “Biz bölge ülkelerinin Siyonist İsrail’le her tür ilişki kurmalarına karşıyız” diyordu. (Farsnews.ir /17.9.2023) 3 Ekim 2023’te İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney de uyarıyordu: “İran İslam Cumhuriyeti’nin kesin tutumu, İsrail ile normalleşme kumarı oynayan ülkelerin kaybedeceği yönündedir. Kaybedecek bir ata oynuyorlar. Yenilgi onları bekliyor, hata yapıyorlar.” (3.10.2023/Euronews) Reisi, Aksa Tufanı’ndan hemen bir gün sonra Hamas Başkanı Heniyye ve İslami Cihad Genel Sekreteri Ziyad en-Nahale ile telefon görüşmesi gerçekleştirip desteklerini iletecekti.
Savaş koalisyonu ve Lübnan
Günün sonunda ok yaydan fırladı. FKÖ’nün hamleleri Filistin için dünya genelinde büyük sempati iklimi oluştururken elbiseleri çıkarılan kadınlara işkence görüntülerinin ortaya çıkması, Hamas’ın Gazze yönetimindeki yetkililerinden Enver Ataullah’ın canlı yayında Hamas’ın hamile bir kadını da kaçırdığını söylemesi, Süpernova müzik festivalindekilerin taranması tartışmalara neden oldu. İsrail ise Gazze’de katliamlara başladı. Bir haftada Gazze ve İsrail’de ölü sayısı 3 bine yaklaştı. On binlerce Gazzeli tehcir edildi.
Azerbaycan Stepanakert’e girerken Türkiye, İdlib’in, Cerablus’un, Efrîn’in, Serêkaniyê’nin, Girê Spî’nin bir ucundan girip öbür ucunda dururken izleyenler Gazze yutulurken de izleyecekler. Ancak Gazze tünelleri ve tünellerdeki roketler düşünüldüğünde savaş uzun ve çetin olacak
Aksa Fırtınası ve Doğu Akdeniz kaynaklarına konma çekişmesinin de etkisiyle yeni jeopolitik yarılmalar yaratacak potansiyel birikiyor. Netanyahu, “lütuf ve fırsat” deyip “savaş koalisyonu” kurup Gazze’ye karadan girecek. Azerbaycan Stepanakert’e girerken Türkiye, İdlib’in, Cerablus’un, Efrîn’in, Serêkaniyê’nin, Girê Spî’nin bir ucundan girip öbür ucunda dururken izleyenler Gazze adım adım yutulurken de izleyecekler. Ancak Hamas’ın Gazze altındaki tünelleri, tünellerde saklanan roket ve cephaneler düşünüldüğünde savaş uzun ve çetin olacak.
ABD en büyük uçak gemisini savaş gemileri eşliğinde gönderip İran ve Lübnan’a gözdağı verince savaşın İran’a sıçrayacağı senaryosu da konuşulur oldu.
Beyaz Saray’da 11 Ekim 2023 günü ABD’de yaşayan Yahudi cemaati liderleriyle düzenlenen toplantı öncesi açıklama yapan ABD Başkanı Biden, “İranlılara çok net bir şekilde şunu ifade ettik: Dikkatli olun” (12.10.2023/TRT Haber) dese de İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog, İran emriyle başladığın söylese de İsrail Başbakanı Netanyahu, “Vereceğimiz tepki Ortadoğu’yu değiştirecek.” (9.10.2023/TRT Haber) dese de İran’ı Libya gibi yapacak bir konjonktür yok.
ABD; F-35, F-15, F-16 ve A-10 savaş uçakları taşıyan en büyük savaş gemisi Gerald R. Ford’u İsrail açıklarına göndererek Lübnan ve İran’a gözdağı verse de, 12 Ekim 2023’te ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken İsrail’e geçse de İran’a büyük operasyon başlatılmaz. Emperyal güçlerin İran için hesapladığı zaman bu zaman değil. İsrail Gazze’de sınırlarını genişletmeyi denerken Hizbullah topyekûn devreye girerse Lübnan’ı bölebilirler. Uçak gemisinin gitmesi ve Blinken ziyareti, ekonomik kriz içinde maaş ödeyemeyen Lübnan’daki iç çekişmeler Hizbullah’ı frenleyecektir.
Netanyahu’nun şu açıklaması Lübnan, Suriye gibi ülkeler için de tehlikeli günlerin göstergelerinden: “Hamas tarafından işlenen vahşet IŞİD vahşetinden bu yana görülmedi. Elleri bağlı çocuklar aileleriyle birlikte infaz edildi. Genç erkekler ve kadınlar sırtlarından vurularak infaz edildi. Burada anlatamayacağım diğer dehşet olaylar yaşandı. Hamas’ın kim olduğunu her zaman biliyorduk. Artık tüm dünya biliyor. Hamas IŞİD’dir. Tıpkı aydınlanmış dünyanın IŞİD’i yendiği gibi biz de onu yeneceğiz. Bu alçak düşman savaş istiyordu ve savaş neymiş görecek.” (VOA /9.10.2023)
Kudüs ve Kadüse Asası
Binlerce yıldır süren savaş ve gerilimin odağında Museviler, Hristiyanlar ve Müslümanlar için kutsal addedilen Kudüs yer alıyor. Sümer tanrısı Ningishzida’ya kadar dayandırılan Merkür Asası vardır. Tanrılar arasındaki haberleşmeyi sağlayan tanrılardan Apollon’un Hermes’e (Merkür) armağan ettiği Merkür Asası denen Caduceus’un (Kadüse) yani. Kadüse Asası, yol gösterir ve uyuşmazlık içinde olanları uzlaştırma, barışa kavuşturma gücüne sahiptir.
Hermes hediye edilen asayı denemek için birbirlerine tıslayıp öfkeyle kavga eden iki yılanın arasına bırakır. Yılanlar bir yana bırakarak barış sağlayıp asanın etrafına dolanırlar, asanın üzerinden de inmezler. Tıpta da hâlâ günümüzde iyileştirici sembol olarak kullanılır.
Kudüs için bir Kadüse Asası binlerce yıldır kullanılamadı. Kudüs adına, iktidar pekiştirme adına, popülizm adına Kudüs binlerce yıl kullanılageldi.
21. yüzyılda tarihsel düşmanlıkları iyileştirici, ırkçılıktan arındırıcı, barış iklimi oluşturacak bir Kadüse bulunmamasının nedeni bölgesel ve küresel çıkar çekişmeleri.
Bugünün Kadüse Asası, devlet dışı aktörler, sivil toplum organizasyonlarının oluşturacağı halklar arası kurulacak köprülerdir. Yani Kudüs barışın anahtarıysa, barışı sağlayacak Kadüse ise halkların kardeşliğini inşadır. Yani bütün halkların kaderini tayin hakkına saygı köprüsüdür bu.
Filistin ve çevresindeki ülkelerde özgürlük ve barış sağlamak için ekonomik, kültürel, politik vb. her türlü hegemonya ve sömürüye karşı adalet ve eşitlik isteyen sol örgütlerin birleşmesi, eşit zeminli federatif veya konfederatif sistemlerin inşa edilmesi çıkış yolu olarak görünüyor.