İmralı’da uygulanan tecride dikkat çeken HDP Milletvekili Ömer Öcalan, iktidara ‘Tecrit, bu ülkeye fayda getirmez. Bu tecrit sizi de boğacak, bir an önce bundan vazgeçin’ dedi
Meclis Genel Kurulu’nda “Türkiye İhracatçılar Meclisi ile İhracatçı Birliklerinin Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” görüşmeleri sürüyor. Kanun teklifine dair verdikleri değişiklik önergesi üzerinden söz alan HDP Urfa Milletvekili Ömer Öcalan, İmralı’da uygulanan tecrit politikasına dikkat çekti. Her türlü haksızlığa iktidarın “Burası bir hukuk devletidir, burası bir kanun devletidir” hikayelerini anlatarak, söze başladığını söyleyen Öcalan, “Ülkenin her tarafından hukuksuzluk akıyor, hukuk adına bir şey kalmamış. Koca koca adliye sarayları içerisinde parti militanı gibi hareket eden, parti yöneticileri gibi hareket eden savcılara, hâkimlere hukukçu deniyor bu ülkede” dedi.
Erdoğan cihadistlere Kürtleri tercih etti
İmralı’da 23 yıldır ağır bir tecrit uygulandığını hatırlatan Öcalan, “Sayın Öcalan üzerinde ağır bir tecrit var. Bakınız, en son 25 Mart 2021 tarihinde kısa bir telefon görüşmesi gerçekleşiyor, 3 Mart 2020 tarihinde de en son yüz yüze gerçekleşen bir görüşme vardı. Şimdi, bu düşman hukukunun da bir ölçüsü var, Tabii ki AKP’nin İmralı’da yürüttüğü tecrit ile ülke içerisinde ve dışında yürüttüğü Kürt düşmanlığı konsepti aynıdır. Her gün, Allah’ın her günü hükümet yetkilileri çıkıp konuşuyor, Kürt düşmanlığı… Bu ülkenin Cumhurbaşkanı uluslararası cihadistlere Kürtleri tercih etti. Şu an Suriye’de yaptığı odur, Rojava’da yaptığı odur; Suriye savaşında, Rojava savaşında dünyanın her tarafından gelen cihadist teröristlerden yana tavır koydu” diye konuştu.
30 kilometrede Kürtler yaşıyor
AKP’li Cumhurbaşkanı’nın Suriye’ye işgale dair açıklamalarına tepki gösteren Öcalan, “Cumhurbaşkanı 30 kilometre aşağısını terörden arındıracakmış. Terörden kastı, milyonlarca insanın yaşadığı alandır. Siyasal ve ideolojik olarak size yakın olmayabilir ama bu düşmanca politikalar, maalesef, toplumlar arasında, halklar arasında derin bir düşmanlığa, derin bir öfkeye neden olmaktadır; bu sorunların çözümü de maalesef kolay olmamaktadır. Siz cihadistleri tercih ederken ikide bir bahsettiğiniz, bin yıldır beraber yaşadığınız Kürtleri tercih etseydiniz şu an bu ülke içerisindeki gerilim siyaseti ya da İsveç-Finlandiya şantaj siyaseti yapmazdınız” dedi.
İnsanlar ölüyor
28 Şubat 2015 tarihinde imzalanan Dolmabahçe Mutabakatı’nı da hatırlatan Öcalan, şöyle devam etti: “5 Nisan 2015’den sonra İmralı’da masa yıkıldı, görüşmeler gitti; şu an içinde bulunduğumuz saat diliminde bile insanlar ölüyor, insanlar ölüyor. Her taraftan ölüyor; asker de ölüyor, Kürt gençleri de ölüyor, polis de ölüyor, sivil de ölüyor. Burası ne yapıyor efendim? Taziye, taziye yapıyor; görevi budur. Demokrasiyle, insan haklarıyla, Kürtlerin doğuştan getirdiği hakları vereceğine milli duygular etrafında bir kutuplaşma, bir karşıtlaşma üzerinden siyaset yürütülüyor. Bir an önce bu kutuplaşmadan, bu siyasi gerilimden çıkmak gerekiyor.”
İktidar kaybedecek
12 Haziran’da Gemlik’e yapılacak yürüyüşe değinen Öcalan, “Bu tecrit bu ülkeyi tecrit ediyor, bu ülke tecrit durumdadır şu an. Kime karşı tecrit durumundadır? Tüm dünya siyasetine karşı, tüm dünya diplomasisine karşı tecrit olmuştur. Söylediği ilk söz, ilk söylem Kürt karşıtlığı siyaset; Finlandiya diyor, İsveç diyor, Norveç diyor, Fransa diyor, Rusya diyor. AKP hükümeti bunu iyi bilsin, Sayın Cumhurbaşkanı da bilsin; iktidarını kaybedecektir. İktidarını kaybedecektir ama kimin iktidar olacağına da partimiz HDP karar verecektir. Tecrit, bu ülkeye fayda getirmez. Siz hukuk devletini temsil etmiyorsunuz, hukukla da alakanız yoktur. İnsani yönüyle bırakınız aile gitsin yanına, aile gidip Sayın Öcalan’ı ziyaret edebilir. Avukatlar her hafta başvuru yapıyor, bırakın, avukatlar gitsin ziyarete. Bu tecrit sizi de boğacak, size de zarar verecek, bu topluma da zarar verecek; bir an önce bundan vazgeçin” çağrısında bulundu.
ANKARA