HDK Eşsözcüsü Koçyiğit, barışın ve çatışmasızlığın AKP’ye kaybettirdiğini söyleyerek, ‘AKP iktidarının yaptıklarını geçici bir mesele olarak görmemek gerek ama mücadele etmezsek ve direnmeksek değişmez’ dedi
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 10-17 Aralık İnsan Hakları haftası kapsamında Karaköy’de bulanan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Mimarlar ve Mühendisler Odası’nda (İMO) düzenlenen “İnsan Hakları Panoraması” başlıklı panelin ikinci oturumu Gazeteci Tuğrul Eryılmaz’ın moderatörlüğünü Hakların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Anıl Gencelli, sosyolog Mine Kösem ve Cihan Erdönmez’in sunumları ile devam etti.
‘AKP’nin takkesi düştü ve kel göründü’
İkinci oturumda ilk olarak söz alan HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, Türkiye Cumhuriyeti’nin tekçi bir sistem üzerine kurulduğunu söyledi. AKP’nin kurulduğu 2002 yılında demokratik söylemler ile iktidara geldiğini hatırlatan Koçyiğit, “AKP iktidara geldiğinde farklı inançlara saygılı olma, temel hak ve özgürlüklerin korunması ve Kürt Sorunun demokratik yollarla çözülmesi gibi söylemlerle iktidara geldi. Bu söylemlerle çok farklı kesim tarafından AKP desteklendi ve iktidara geldi. Ama çok kısa bir süre sonra askeri vesayeti yok edip oraya yerleştikten sonra kendisini güvenceye aldı. Kendini güvene alan AKP’nin ondan sonra takkesi düştü ve kel göründü” dedi.
‘Kürtler umutlanmıştı’
Referandum süreciyle başlayan bu sürecin kırılma noktasının 7 Haziran tarihinde yapılan seçimler olduğunu aktaran Koçyiğit, seçimlerin sonuçlarından sonra barış sürecinin bitirildiğini ifade etti. Barış sürecinde cenazelerin gelmemesinin Türkiye’ye nefes aldırdığını belirten Koçyiğit, “Barış süreci ilk defa Kürt halkı başta olmak üzere gerçek anlamda çözüme olan inanç artmıştı. Özellikle Kürtler bu ülkeye barış ve demokrasi gelecek diye umutlanmıştı” ifadelerini kullandı.
‘Gezi direnişi birçok kesim tarafından sahiplenildi’
Barış sürecinde çatışmalı ortamın sona ermesi ile birlikte Türkiye’nin gerçek sorunlarının su yüzüne çıktığını vurgulayan Koçyiğit devamla, “Silahların sustuğu ve cenazelerin gelmediği bir Türkiye’de, emekçiler, kadınlar ve farklı kesimdeki insanlar kendi sorunlarına öncelik verdi. Çünkü kimse o zaman onlara ‘vatan savunması var, işte sen kadın olarak özgürlük mü istiyorsun o şimdi kalsın’ diyemiyordu. Bu neyi doğurdu, AKP’nin aslında despotik ve herkesin yaşamına karışan tavrına karşı ciddi bir itirazı doğurdu. Gezi Direnişinde bu itirazın dışa vurumu dur. Gezi Direnişinin birçok kesimin sahiplenmesine varan bir eylem olmasının da nedeni de budur” diye belirtti.
‘Filmin senaryosu değişti’
Gezi direnişinin ardından filmin senaryosunun değiştiğini kaydeden Koçyiğit, “AKP ilk olarak silahların sustuğu bir ortamda Türkiye halklarının daha politize olduğunu gördü. İkinci neden Ortadoğu’da Arap baharının ardından Suriye’de gerçekleşen Rojava Devrimi politikalarının değiştirmesine neden oldu. AKP bundan sonra Kürtlerin tasfiyesine yönelik planlar yaptı. Adım adım bu planları uygulamaya koydu” diye konuştu.
‘Yüzyıllık statüko HDP’nin seçim başarısı sayesinde sarsıldı’
“Barış ve çatışmasızlık AKP’ye kaybettiriyordu” diyen Koçyiğit, “İlk olarak planın ilk provasının Ağrı Diyadin’de çıkan çatışma da gördük. Ne olmuştu Diyadin’de çatışmasızlık olmasına rağmen askerler, gerillaların üzerine sürülmüş ve çatışma başlamıştı. Sonrasında 5 Haziran’da HDP’nin mitinginde bomba patlamasıyla başlayan ve sistematik olarak devam eden bir şiddet sarmalına itilmiş oldu. Tüm bunlara rağmen halkın sağduyusu sayesinde bu plan boşa düştü. Yüzyıllık statüko HDP’nin seçim başarısı sayesinde sarsılmıştı” diye belirtti.
‘Bu durum geçici’
AKP iktidarının yaptıklarının geçici bir mesele olarak görmemek gerektiğinin altını çizen Koçyiğit, “Bu durum geçici bir durum olarak görülüyor. Ama mücadele etmezsek ve direnmeksek değişmez. Bunun değiştirmenin tek bir koşulu var; o da bizlerin yürüteceği mücadeledir. 31 Mart yerel seçimlerinde alttan gelen bir itirazın olduğunu gördük. Yenilenen 23 Haziran yerel seçimleri ise bu itirazın daha güçlü çıktığını gördük. 23 Haziran seçimleri sonrası siyasetçiler olarak iyi bir şekilde değerlendiremedik. AKP bizim iyi değerlendiremediğimizi görerek, tekrardan bir saldırı dalgası başlatarak, belediyelerimize kayyum atayarak bizleri kreminize etti” şeklinde konuştu.
Daha sonra söz alan konuşmacıların ardından panel soru cevap bölümü ile sona erdi.