Tüm dünyada ve Türkiye’de orman varlığında büyük kayıplar yaşanırken, AKP iktidarı Türkiye’de ormanların arttığını iddia ediyor. Bu gerçek dışı iddianın
FAO raporlarında doğru gibi verilmesi dikkat çekici
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Birleşmiş Milletler’in (BM) adeta çöktüğü günümüzde şirketlerin kolaylaştırıcılığı dışında nerdeyse hiçbir işlevi kalmazken, BM’ye bağlı Gıda ve Taarım Örgütü de (FAO) aynı durumda. FAO’nun dünyada en çok ağaçlandırma yapan ülkeler sıralamasında Türkiye’yi Avrupa’da ilk, dünyada ise 4. sırada göstermesi dikkat çekerken, bu sıralamayı iktidarın gerçeği yansıtmayan açıklamalarını baz alarak düzenlediği anlaşılabilmekte. 2002’den bu yana 784 bin hektar ormanın maden ve enerji şirketlerine tahsis edildiğini görmeyen FAO’nun, Kürt coğrafyasında yanan, madenlere tahsis edilen, kesilip yakılarak yok edilen ormanlarla ilgili gerçekleri görmesi ise mümkün değil.
Gerçekler Genel Müdürü yalanlıyor
Tarım ve Orman Bakanlığı Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey AA’ya yaptığı açıklamada, “1900’lü yılların başından 2002’ye kadar yapılan ağaçlandırmaların yılık ortalamasına bakıldığında, son 21 yılda bu çalışmaların 5 katını yapar hale geldik. 2000 yılların başında 20,8 milyon hektar olan orman varlığımız 23,2 milyon hektara ulaştı. Ülkemizin 29,6’sı ormanlarla kaplı durumda. Dünyada en çok ağaçlandırma yapan ülkeler sıralamasında Türkiye, FAO’nun raporlarına bakıldığı zaman Avrupa’da ilk, dünyada ise 4. sırada. Türkiye, orman varlığını en çok artıran ülkeler sıralamasında ise dünyada 6., Avrupa’da ilk sırada yer alıyor. Kumul ağaçlandırması gibi özel çalışmalarda da Avrupa’da en başarılı ülkeyiz. 13 bin hektar kumul alanda ağaçlandırma çalışması gerçekleştirdik” iddiaları gerçeği yansıtmazken, FAO’nun bu gerçek dışı bilgileri doğru kabul etmesi FAO’nun AKP’nin memuru gibi hareket ettiğine işaret ediyor.
FAO AKP’nin sözcüsü gibi!
İktidarın iddialarını doğru kabul eden FAO’nun raporunun tam tersi bir durum yaşanmakta. Ormancılar Derneği’nin raporunda sadece 2021 yılı içinde, iktidarın yürürlüğe koyduğu yasa ve yönetmelik değişiklikleriyle, turizm amacıyla yapılan tahsisler kolaylaştırılırken, Orman Kanunu’nun 17. ve 18. maddeleriyle ilgili çıkarılan iki farklı yönetmelikle ormancılık dışı amaçlarla yapılan tahsislerin kapsamının genişletildiği yer almakta. Dernek raporunda, “Türkiye’de genel olarak orman alanı artışı görülüyor olmasına rağmen bu artış topluma şeffaf ve doğru bir şekilde aktarılmamakta, konunun bazı yönleri ön plana çıkarılırken bazı yönleri saklı tutulmakta ve toplumda gerçeklerle uyumlu olmayan bir algı yaratılmaya çalışılmaktadır” tespitleri FAO’nun da bu yanlış algıya hizmet ettiğini göstermekte. Diğer yandan Kürt coğrafyasında yakılan ve kesilerek katledilen orman varlığı ise hem Orman Genel Müdürlüğü hem de il Orman B. Müdürlüklerinde tüm yaşananlara rağmen orman yerindeymiş gibi envanterlerde gösterilmeye devam edilmekte.
AKP dönemi yalan dünya!
G. Müdür Karacabey’in aksine Ormancılar Derneği, “İktidar partisi temsilcileri ve ormancılık bürokratları orman alanı artışının yapılan ağaçlandırmalar sayesinde olduğu gibi bir algı yaratmaya çalışmaktadırlar. Oysa aynı partinin iktidarda olduğu 19 yıl boyunca (2003-2021 yılları arası) yapılan toplam ağaçlandırma miktarı 609.090 hektar ve yıllık ortalama ağaçlandırma miktarı 32.000 hektarken, önceki 19 yılda (1984-2002) yapılan toplam ağaçlandırma miktarı 1.115.367 hektar ve yıllık ortalama ağaçlandırma miktarı ise 59 bin hektardır. Yani, AKP hükümetlerinin görevde olduğu dönemde, aynı süreye karşılık gelen bir önceki döneme göre daha az ağaçlandırma yapılmıştır” denilmekte.
784 bin hektar maden ve enerjiye
Ormancılar Derneği’nin 13 akademisyen ve ilgili meslek grubunun birlikte hazırladığı raporda çarpıcı tespit yer almakta. Raporda, “Orman Yasası’nın ilgili maddelerinde sık sık değişiklik yapılarak birçok değişik amaç için orman alanlarının ormancılık dışı uygulamalara tahsisi olanaklı hale getirilmiş ve giderek artan miktarda orman alanı ormancılık dışı uygulamalara tahsis edilmeye başlanmıştır. 2020 yılı sonu itibarıyla toplam 748.000 hektar orman alanı madencilikten enerjiye, turizmden ulaştırmaya uzanan geniş bir yelpazedeki uygulamalara tahsis edilmiş durumdadır. Fiilen orman olmayan ve ülke toplam orman alanının yüzde 3,2’sine karşılık gelen bu alanlar orman varlığı envanterinde halen orman olarak görünmeye devam etmekte ve bu nedenle ormanların azalmadığı aksine arttığı yönünde yanıltıcı bir algı oluşturmaktadır” diye belirtilirken, 784 bin hektar alanda yaklaşık 7 milyar ağacın katledildiğini vurgulamak gerekiyor.
Tahsis tüm zamanların yüzde 66’sı
Raporda, “Yalnızca 2004-2020 yılları arasında yapılan tahsis miktarı 494.000 hektardır ve tüm zamanlarda yapılan tahsislerin yüzde 66’sına karşılık gelmektedir. Bu dönemde yapılan yıllık ortalama tahsis miktarı yaklaşık 29.000 hektarken son beş yılda (2016-2020) yapılan yıllık ortalama tahsis miktarı ise yaklaşık 39.000 hektardır. Yapılan tahsislerin sektörlere göre dağılımına bakıldığında ise enerji ve madencilik sektörlerinin öne çıktığı görülmektedir. 2012-2020 yılları arasındaki dokuz yıllık dönemde yapılan toplam tahsis işleminin (51.663 adet) yaklaşık yüzde 44’ü madencilik, yaklaşık yüzde 20’si ise enerji sektörüne yapılan tahsislerdir. Alan olarak bakıldığında ise aynı dönemde tahsisi yapılan toplam 342.846 hektar orman alanının yaklaşık yüzde 37’si enerji, yaklaşık yüzde 25’i ise madencilik sektörüne yapılan tahsislerdir” ifadeleri yer almakta.
FAO temsilcisi AKP’nin memuru mu?
FAO’nun Türkiye Temsilcisi Viorel Gutu 2018 yılıında atanmasından bu yana sanki AKP’nin memuru gibi hareket ettiği izlenmi vermekte. Gutu’nun aynı zamanda, 2006 yılında AKP’nin desteğiyle açılan Orta Asya Alt Bölge Ofisi (SEC) (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan) başında bulunması dikkat çekici. FAO’ya Türkiye’de AKP hükümeti ve bürokratlarının hazırlayıp sunulan rapor bilgileri muhtemelen araştırmaya gerek duymadan FAO’nun raporlarına doğruymuş gibi yer almasını sağlayan imzayı herhalde Gutu atıyor olmalı.
Şirketler büyütülüyor
Türkiye 1948’de FAO’ya üye oldu ve kurumun ilk ülke ofisini 1982’de Ankara’da kurması dikkat çekici. SEC’in kurulması sonrası, FAO-Türkiye Gıda ve Tarım Ortaklık Programı (FTPP) oluşturuldu. 2014 yılında imzalanan anlaşma, FAO ve Türkiye Ortaklığı kapsamında FTPP ve FAO-Türkiye Ormancılık Ortaklığı Programı (FTFP) uygulamaya kondu. Küresel Çevre Fonu’nun (GEF) ortağı olan FAO, Türkiye’de GEF tarafından finanse edilen projeleri ile özellikle ormancılık ve balıkçılıkla ilgili sürdürülebilir tarım konusunda çalışmalar yaptığı iddia edilirken, Türkiye’de bu çalışmaların bir karşılığı ise sadece şirketlerin büyümesinde ortaya çıkmaktadır.