AKP’nin Colemêrg’te belediye için aday gösterdiği İsmet Ölmez, daha önce ‘Yüksekova Çetesi’nin sanıkları arasında yer alıp yargılandı. Ölmez’in adı JİTEM, Şemdinli ve Susurluk olaylarında da geçti
AKP’nin 31 Mart yerel seçimlerinde aday olarak gösterdiği isimler arasında en dikkat çekenlerden biri, Colemêrg Belediye Başkan Adayı İsmet Ölmez. Seçmenlere para dağıtmasıyla gündeme gelen Ölmez’in adı, daha önce “Yüksekova Çetesi”nin sanıkları arasında ve Susurluk, Şemdinli gibi karanlık olaylarda geçti.
Yüksekova çetesi
AKP’li İsmet Ölmez’in adı ilk olarak korucubaşı olduğu dönemde, Yüksekova Çetesi ile anılmaya başlandı. Gever’de (Yüksekova) iş insanı Abdullah Canan’ın alıkonularak öldürülmesinin ardından başlatılan soruşturma ile Yüksekova Çetesi’nin izine rastlansa da kimseye dokunulmadı.
Anlatımlara göre, yapılanlar dönemin Yüksekova Tugay Komutanlığı Kurmay Başkanı Albay Hamdi Poyraz, Yüksekova Sınır Tabur Komutanı Yarbay Kanber Oğur ve eski Dağ Komando Tabur Komutanı M. Emin Yurdakul’un bilgisi dahilinde cereyan ediyordu. Bu itiraflar üzerine yapılan tutuklamaların ardından Binbaşı Mehmet Emin Yurdakul, korucubaşı Kemal Ölmez, İsmet Ölmez, Özel Harekatçı Enver Çırak, Üsteğmen Bülent Yetüt gibi isimler hakkında Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) ile Hakkari Ağır Ceza Mahkemesi’nde 4 ayrı dava açıldı.
Susurluk raporu
AKP’li İsmet Ölmez’in adı daha sonra Susurluk Raporu’nda ortaya çıktı. JİTEM elemanı olan ve aynı zamanda Amed ve Colemêrg’te çalışan Astsubay Hüseyin Oğuz, 18 Şubat 1997 yılında Susurluk Komisyonu tarafından dinlendi. Kurdistan’da işlenen birçok karanlık olayla ilgili bilgi veren Oğuz, İsmet Ölmez’e ilişkin de şu ifadeleri kullandı: “Kahraman Bilgiç bu sorgusunda, halen Genelkurmay’da İcra Tetkik Dairesi Başkanı olan, o zaman Tugay’da Kurmay Albay Hamdi Poyraz’dan bahsettiğini, Hamdi Poyraz’ın (Albay) kendisi ile Kemal ve İsmet Ölmez ve sözde haber elemanı bir Kuzey Iraklıyı Çukurca Çiğli’ye gönderdiğini, yolda arandıkları zaman rahat geçmeleri için bir yazı verdiğini, Çığlı’da kendisinin askeriyede kaldığını, Kuzey Iraklının Irak’a geçtiğini, sonra içi silah dolu ağır bir çuvalla geri geldiğini, bunu İsmet Ölmez ile birlikte Tugay Karargahına Hamdi Poyraz’ın odasına götürdüklerini öğrendim.
Kitapta da anlatıldı
JİTEM elemanı itirafçı Kahraman Bilgiç de o karanlık döneme ilişkin yazdığı kitapta asker, korucuların yaptığı uyuşturucu ve silah kaçakçılığını, gözaltına alınan köylülerin nasıl öldürüldüğünü, 1995 yılında yapılan sınır ötesi Çelik-1 operasyonlarda sağ yakalanan PKK’lilerin nasıl kurşuna dizildiğini yazdı. JİTEM elemanı Bilgiç, kitabında İsmet Ölmez’e ilişkin şunları kaleme aldı: “Korucubaşı Ölmezler devletle ilişkilerini iyi geliştiriyorlardı. Korucubaşı Kemal Ölmez ve İsmet Ölmez bir ara Albayla sohbet esnasında o kadar rahat bir tavırla hiç çekinmeden ellerinde yirmi kilo eroin olduğunu, Diyarbakır’a götürmek için Colemêrg-Amed yolunda sıkı aramalar olduğundan götüremediklerini söyleyince, Albay da, ?’eroini çantalara bırakıp normal bir şekilde helikopterle Diyarbakır’a götürürsünüz’ dedi. Bunun üzerine ertesi gün onlar da ellerindeki malı Diyarbakır’a helikopterle götürdüler.”
Bombacı Ölmez’i aradı
İsmet Ölmez’in adı 9 Kasım 2005 gelindiğinde bu kez Umut Kitapevi’ne yönelik bombalı eylemle yeniden anılmaya başlandı. Şemzînanlıların suçüstü yakaladığı, Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın “Tanırım, iyi çocuktur” dediği Astsubay Ali Kaya’nın olaylardan sonra birçok kişi ile telefon görüşmesi yaptığı ve bu kişiler arasında İsmet Ölmez’in de olduğu ortaya çıktı.
COLEMÊRG