AKP iktidarının ortaya attığı tüm ‘çılgın’ projeler doğal yaşama zarar verirken diğer yandan bir avuç sermayeye hizmet ettiği görülüyor. İktidar tarafından Diyarbakır’ın “çılgın projesi” olarak nitelendirilen, ‘Silvan Projesi’ yani baraj inşaası sürüyor. Diyarbakır’da verimli toprakları suyla buluşturup, bölge halkının refah seviyesinin yükseltilmesi amacıyla inşa edildiği iddia edilen barajın hedeflerinin başka olduğu ise daha önceleri ortaya konmuştu. DSİ Genel Müdürü Mevlüt Aydın yaptığı açıklamada, kalkınmayı hedefleyen Silvan Projesi’nin 8 baraj ve 23 sulama tesisinden oluştuğunu söyledi. Silvan, Pamukçay, Ambar, Kuruçay, Başlar, Kıbrıs, Karacalar ve Bulaklıdere barajlarının tamamlanmasıyla baraj rezervuarlarında 7 milyar 300 milyon metreküp suyun depo edileceğini söyledi. Su tutulacak 7 barajdan 4’ünün tamamlandığını, Silvan Barajı’nın yapımının ise hızla sürdüğünü, diğer 3’ünün ise ihalesinin bu yıl tamamlanacağını söyledi.
Barajlar yöre halkı için mi?
Bölgede tarım üretiminin arttırılması ve halkın refaha kavuşması gibi hedeflerin açıklanmasına karşın bu barajlar Kayagazı sondajlarının giderek artacağı gelecek günler için yapıldığı iddiaları var. Ayrıca bölgede inşa edilen barajlar sonrası yağış ikliminin değiştiği ve sulak arazilerde aşırı yağışlar sonucu ürünlerin toprakta çürüdüğü çiftçilerce dile getirilmişti. İklim değişimi umursanmadan yapılan bu barajların bölgeye refah değil daha büyük felaketler getirmesi bekleniyor. Dicle Nehri’nin adeta betona boğularak yatağından koparılması sonucu gelecek yıllarda kuruma eğrisine kayacağı belirtiliyor. Ayrıca kayagazı dışında barajlardaki suların körfez ülkelerine kadar boru hatları ile satılma hesapları bu barajların asıl hedefini ortaya koyuyor.
DİYARBAKIR