Yeşil Sol Parti Konya 1. sıra milletvekili adayı Mulla Şimşek ile konuştuk: Konya’da AKP’nin eriyen bir oyu var ve bu eriyen oylar içerisinde potansiyel olarak bizlere yakın olan kesimler var, bu kesimlerle irtibat sağlıyoruz, özellikle bize yönelik olumlu dönüşler alıyoruz. Yıllarca AKP ve MHP’ye oy vermiş insanlarımız ‘Elim kırılsaydı da oy vermeseydim’ diyorlar
Hüseyin Kalkan
Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), Kürt siyasetinin şimdiye kadar milletvekili çıkaramadığı birçok kentte milletvekili çıkarmayı hedefliyor. Bu kentlerin başında Konya geliyor. Yeşil Sol Parti Konya 1. sıra milletvekili adayı Mulla Şimşek, Konya’dan iki milletvekili çıkarma potansiyellerinin olduğunu belirterek, “Yeter ki kendimize güvenelim. Sandık güvenliği bizim açımızdan çok çok önemlidir” diyor. Şimşek, emekli bir öğretmen, uzun süreden beri Kürt siyasetinin içinde. Şimşek, kendini şöyle tanıtıyor: “Biz, yaklaşık olarak 250-300 yıl önce Orta Anadolu’ya yerleşmiş Anatolia Navin Kürtlerindeniz. Konya’nın Cihanbeyli ilçesi Gölyazı beldesindenim. Emekli öğretmenim. Öğretmenlik döneminde KESK’e bağlı Eğitim Sen’in çeşitli iş kollarında görev aldım. 1995-1998 yılları arasında Cihanbeyli Eğitim Sen Şube Başkanlığı yaptım. 2004-2014 yılları arasında beldem olan Gölyazı’da 1. dönem Demokratik Toplum Partisi’nden (DTP), 2. dönem Barış ve Demokrasi Partisi’nden (BDP) belediye başkanlığı yaptım. Şu anda emekli olarak çiftçilikle uğraşarak hayatımı devam ettiriyorum.”
Konya’da iki vekil
Şimşek iki dönem belediye başkanlığından sonra bu dönem milletvekilliğine adayı olmuş. Şimdiye kadar Kürt partileri Konya’da milletvekili çıkaramadı. Ancak Şimşek iddialı, Konya’da iki vekil çıkarma potansiyeli olduğunu söylüyor ve kendi adaylık sürecini şöyle anlatıyor: “Doğrusu ülkenin geldiği koşullar bizi aday bırakmaya zorladı desek yerinde olur. Ülkede demokrasi kesintisiz uygulanmış olsaydı, adalet tarafsız ve bağımsız işlemiş olsa ve evrensel hukuk değerleri yaşam bulsaydı adaylık hususunu bu kadar zaruri görmeyebilirdim. Ancak dostlarımız, arkadaşlarımız bedel öderken izleyici kalmak vicdanen rahatsız edeceği ortadaydı. Bu nedenle de tarihi gördüğüm bu dönemde sorumluluk alarak başvurumuzu yaptık. Partimizin ilgili organları da göreve layık gördüler ve bu şekilde adaylık sürecini tamamladık.”
Bir otobüs, bir dolmuş
Konya’da bütün engellemelere rağmen yoğun bir seçim çalışması sürüyor. Valilik miting alanı için Yeşil Sol Parti’ye sadece bir dolmuş ve bir belediye otobüsü tahsis etti. Buna rağmen miting yoğun bir kitlesel katılımla gerçekleşti. Mulla Şimşek, Konya’da yürütülen seçim kampanyasıyla ilgili şunları anlatıyor: “Yoğun bir temponun içerisindeyiz. Bildiğiniz üzere yüz ölçümü olarak en geniş araziye sahip bir il Konya. 31 ilçesi var ve bunların 28’i dış ilçe. Her yere yetişmeye çalışıyoruz. İl ve ilçe yönetimleri ile koordineli çalışıyoruz. Her kesime ulaşmaya çalışıyoruz. Özellikle ilk kez oy kullanacak olan genç seçmeni önemsiyoruz. Yine AKP’nin eriyen bir oyu var ve bu eriyen oylar içerisinde potansiyel olarak bizlere yakın olan kesimler var, bu kesimler ile irtibat sağlıyoruz, özellikle de bu kesimden bize yönelik olumlu dönüşler alıyoruz. Yüz yüze görüşmeleri önemsiyoruz. Partili gençler ve kadınlar her gün sokak sokak gezip ilkelerimizi, programlarımızı anlatıyorlar. Ve gittikleri yerlerde büyük bir ilgi ve coşkuyla karşılanıyoruz. Bunun sandığa da yansıyacağını düşünüyoruz.”
Herkes Yeşil Sol Parti’ye
Uzaktan bakıldığında Konya’da sadece Kürtlerin Yeşil Sol Parti’ye ilgi göstereceği sanılıyor. Milletvekili adayı Mulla Şimşek, başka bir gelişmeye işaret ediyor: “20 yıllık iktidarın baskılarından, zulmünden bıkmış olan ezilen ve yoksullaşan kesimlerin bize akın etmeleridir. Bunlar sadece Kürtler değil Türkler ve diğer kesim insanlar da bulunmaktadır. Yıllarca AKP ve MHP’ye oy vermiş insanlarımız ‘Elim kırılsaydı da oy vermeseydim’ diyorlar. Biz bütün yoksulların umudu olduk” diyor.
Konya’nın en önemli sorunlarının başında elbette Kürt sorunu bulunmaktadır. Konya’da sayıları 400 bini bulan Kürtler kendi kimliği, kendi dili ile kendisini ifade edememektedir. Bunun en önemli sebeplerinden biri elbette Kürt kimliğinin ve dilinin
anayasal güvenceden yoksun bırakılmasıdır
Kürt sorunu Konya’nın da sorunu
Mulla Şimşek, Kürtlerin Konya’da birçok ırkçı saldırıya uğradığına işaret ederek, Konya’nın da en önemli sorunların başında Kürt sorunu geldiğini söylüyor ve şunları ekliyor: “Konya’nın en önemli sorunlarının başında elbette Kürt sorunu bulunmaktadır. Konya’da sayıları 400 bini bulan Kürtler kendi kimliği, kendi dili ile kendisini ifade edememektedir. Yüzyıllardır Konya’da Cihanbeyli, Kulu ve Yunak ilçelerinde yaşayan Kürtler şehir merkezine ve yurt dışına göç etmek zorunda kaldığından dillerini ve kültürlerini kullanamadıkları, hızlı bir asimilasyona maruz kaldıkları görülmektedir. Bunun en önemli sebeplerinden biri elbette Kürt kimliğinin ve dilinin anayasal güvenceden yoksun bırakılmasıdır.”
Konya’nın sorunu sadece Kürtlerin kimlik sorunundan ibaret değil, Şimşek hayat pahalılığın da önemli bir sorun olduğuna işaret ediyor: “Diğer sorunların başında yine ekonomik sorun geliyor. Şu an ciddi bir sorun. Geçinememe, giderek yoksullaşan orta sınıf sorunları görülüyor. Yine Konya bilindiği üzere tarımda en önemli şehirlerinden biri iken artan maliyetler nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Hayvancılık hakeza yok olma tehlikesi ile karşı karşıya. Kırsal kesimler insansızlaştırılmış, yaylalar, köyler hayalet şehirlere dönüştürülmüş. Kapitalist sisteme dayalı ekonomi politikaları toplumu köleleştirmektedir. Konya’da çiftçimiz gerçekten çok zor durumda, çiftçilerimizin talepleri var. Yine aynı şekilde kuraklıktan dolayı artan bir su sorunumuz var. Gençlerimizin gelecek kaygısı var, geleceği maalesef Avrupa’da arıyorlar. Burada da her yerde olduğu gibi insanların hak, hukuk ve adalet ihtiyacı var.”
Flamingoların ölümü
Mulla Şimşek, küresel ısınmanın yol açtığı sorunlardan birinin de kuraklık olduğunu ve Dünya Doğal Yaşamı Koruma Vakfı’nın (WWF) verilerine göre dünyanın en önemli 200 ekolojik bölgeden birisi olan Konya havzasının kuraklık tehlikesi altında olduğunu söylüyor. Şimşek şunları ekliyor: “Küresel ısınmanın en çok etkilediği bir bölgedir Konya. En büyük sorunlarından birisi de artan bir kuraklık sorunu. Biliyorsunuz ki geçen sene binlerce flamingo susuzluktan telef oldu. Yer altı kaynaklarımız bilinçsiz bir şekilde tüketiliyor. Bir zamanlar yüz binlerce göçmen kuşun uğrak yeri olan Konya Tuz Gölü havzası şu anda çölleşme tehlikesi altında. Birçok kasabamız yazın ciddi oranda su sorunu yaşıyor. Bir zamanlar bu ovalarda sadece bizim köyümüzde 3 su değirmeni vardı. Ama şimdi su kaynaklarımız kurudu, yazlık dediğimiz bölgelerde bir damla su bile kalmadı. Bunlar günümüz dünyasında çözülemeyecek sorunlar değil. Bu iktidarın ekoloji diye bir kaygısı yok. Sadece Konya’da değil, birçok doğa harikası bölgemizde biliyorsunuz önce orman yangınları yapılır, daha sonra da oteller, betonarme yapılar dikilir. Maalesef hiçbir ekolojik kaygısı olmayan bir iktidar tarafından yönetiliyoruz. Bunların derhal çözüme kavuşması gerekir. Ekoloji en çok bizim tarafımızdan dile getirilen bir tabirdir. Çünkü öneminin farkındayız. Bilim insanlarımızla, üniversitelerimizle akılcı, rasyonel çözümler bulacağız.”
Gençler gönderecek
Mulla Şimşek, seçim sonuçlarında gençlerin ve kadınların etkili olacağını belirterek şunları söylüyor: “Ben Türkiye’nin ve Konya’nın değişimden yana tercih kullanacağına inanıyorum. Z kuşağı biliyorsunuz globalleşen dünya gerçeği ile yetişen bir gençlik. İktidarların gençler üzerindeki manipülatif politikaları artık anlamsızlaşıyor. Biz gidersek din elden gider, ezanlar susar politikası artık ülkemizde eskisi gibi etkili değil. Gençlerimiz farklı bilgi kaynaklarına ulaşabiliyor ve kendisine ait bir dünya görüşüne sahip oluyor. Ben bu yüzden yeni nesillerin ülkemizi daha ileri taşıyacağı konusunda umutluyum.”
Konya bu ülkenin buğday ambarı. Halkımızın büyük bölümü çiftçilikle uğraşıyor. Ama potansiyelin çok altında üretim yapıyoruz. Çiftçilerimiz destek göremiyor. Et ihtiyacımızı Arjantin’den, saman ihtiyacımızı Bulgaristan’dan, buğday ve ayçiçek ihtiyacımızı da savaş durumundaki Ukrayna’dan karşılıyoruz!
Ekolojik, demokratik yönetim
Mulla Şimşek, Konya’nın Türkiye’nin tarımı için çok önemli olduğunu belirterek iktidarın çiftçiye ve tarıma yaklaşımı ile ilgili şunları söylüyor: “Biliyorsunuz ki Konya bu ülkenin buğday ambarıdır. Halkımızın büyük bir bölümü çiftçilikle uğraşıyor. Ama potansiyelimizin çok çok altında üretim yapıyoruz. Çiftçilerimiz yeteri kadar destek göremiyor. Girdi fiyatları enflasyonun etkisiyle tavan yaparken, belirlenen taban fiyatları çiftçilerimizin zararını bile karşılamıyor. Akılcı, rasyonel ve sürekliliği esas alan politikalar yerine maalesef günü kurtaran politikalar takip ediliyor. Et ihtiyacımızı Arjantin’den, saman ihtiyacımızı Bulgaristan’dan, buğday ve ayçiçek ihtiyacımızı da savaş durumundaki Ukrayna’dan karşılıyoruz. Konya’yla yakın bir yüz ölçümüne sahip Hollanda bütün Avrupa’yı beslerken, bizler güneşi ve suyu bol olmasına rağmen dışarıya muhtaç bir halde üretim yapıyoruz. Hayvancılık yine aynı kaderi yaşıyor. Yem fiyatları, saman fiyatları, bakım masrafı maalesef el yakıyor. Çiftçilerimiz üreticilerimizdir, kesinlikle zarar etmemeleri ve yeterince destek almaları gerekir. Sübvanse edilmeleri gerekir. Biz ekolojik, demokratik yönetim anlayışıyla Konya’mızdaki sorunlarımızı çözeceğiz. Günübirlik politikalar yerine sürekliliği esas alan politikalar izleyeceğiz.”