İktidardaki kriz derinleştikçe muhalif kesimlere yönelik baskılarını artırıyor. AKP’nin muhalifleri susturma operasyonlarının hedeflerinden biri de Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP). Son zamanlarda ESP yönetici ve üyelerine yönelik baskı ve gözaltılar arttı. ESP Eşbaşkanı Şahin Tümüklü de, son bir ay içerisinde 5 defa gözaltına alındı. ESP Eşbaşkanı partilere yönelik operasyonları Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ferhat Çelik’e değerlendirdi. AKP-MHP iktidarının uzun süredir ülkeyi yönetememe krizinin içerisinde olduğunu ifade eden Tümüklü, yaşanan gözaltıların da bu siyasi atmosferle ilgili bir durum olduğunu vurguladı. AKP’nin artık kendi bünyesindeki kişileri dahi yönetemez duruma geldiğini söyleyen Tümüklü, “İşte en son Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu tartışmalarında ortaya çıktı. Bunu aşmak için de kendi karşıtı olarak gördüğü ve bu kriz içerisinde debelenmesine neden olduğunu düşündüğü kesimlere saldırganlık politikasını yükselterek cevap olmaya çalıyor. Kendisini, yaşamak için saldırganlığı artırmak zorunda görüyor. O nedenle de bugün yaşanan saldırganlığın belki de temel nedeni bu yönetememe kriziyle şekillenen sürecin kendisidir” dedi.
‘Korku duvarları yıkıldı’
“ESP’nin varlık ve var oluşunun kaynağı bu ülkedeki faşizme karşı politik özgürlüğün kazanılmasıyla başlayan demokratik devrime kadar devam eden birçok konu ve gündem içeren bir mücadele konusudur” diyen Tümüklü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu konuların başında hiç kuşkusuz Kürt sorununun adil, demokratik ve barışçıl bir şekilde çözme mücadelesi var. Doğal olarak da bu halkların eşitleşmesi mücadelesinde bir taraf olmayı ve bir tavır göstermeyi ve bunu sokakta mücadele ile göstermeyi ilke edinmiş bir partiyiz. Bunlardan kaynaklı tabi ki hedef haline geliyoruz. Ama artık korku duvarlarının yıkıldığını ve aşıldığını görüyoruz.”
‘Kişisel değil’
Tümüklü, “Bizlerin gözaltı gerekçesi devleti isyana teşvikten Kürt sorununda taraf olmaya kadar giden bir açısı var. Bu açının içerisinde ne var. İşte Kürtlerin varlık ve oluş hakkına, kadınların yaşama hakkına ya da değişik alanlarda mücadele veren kesimlere saldırıyor. Bunlar bizim suçlandığımız konular oluyor. Çünkü şöyle görüyor egemenler; bu süreci öncüler sırtlanacak öncüler yanıtlayacak. Bu öncünün de öne çıkan unsurları kimler? İşte bir tarafta Kürt özgürlük hareketi ise diğer tarafta sosyalist hareket ve demokrasi isteyenlerdir. İşte sosyalist harekette de nispeten ESP ve kadroları öne çıkıyor. Burada kişisel bir şey yok” dedi. Eşitlik, özgürlük ve adalet isteyen bütün kesimlere çağrı yaptığını söyleyen Tümüklü, bu çağrının da başta Kürtler olmak üzere, özgürlüğe, eşitliğe, adalete ve HDP’ye sahip çıkma çağrısı olduğunu belirtti.
İSTANBUL