Açıkladığı yardım paketleri ile tepki toplayan Erdoğan’ın başlattığı bağış kampanyası da tartışmaya yol açtı. Yurttaşlar ‘Erdoğan, halka yardım edeceğine halktan para istiyor’ diyor.
Hüseyin Kalkan
Ülkeler peş peşe milyar doları bulan destek ve yardım paketleri açıklarken, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, bir bağış kampanyası başlatması ve halktan para talep etmesi tartışmalara neden oldu. Muhalefet partileri ve yurttaşlar, devletin yurttaşlara yardım etmesi gerekirken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın devlet adına yurttaşlardan para istemesini bu nasıl sosyal devlet diye tepki gösterdi. Gazetemize konuşan HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları ise “Halka yardım etme zamanı, halkta para isteme zamanı değil” dedi.
Para verin, hadi sağlıcakla!
Dün, saatler süren Cumhurbaşkanlığı kabine toplantısından sonra konuşan Erdoğan, şunları söylemişti: “Milli Dayanışma Kampanyası başlatıyoruz, Kampanyaya 7 aylık maaşımı bağışlıyorum Ramazan’da zekat vermek isteyen katılabilir. Herkes kendi karantinasını kendisi yapmalı, kalın sağlıcakla.” Kabine toplantısında, bağış kampanyasından başka bir önlem çıkmadı. Erdoğan, kampanya için 7 maaşını bağışlarken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli rakam ve yazı ile 5 maaşını bağışladı. Yurttaşlardan ise kampanya yazıp 10 TL’lik bağışta bulunulması istendi. Öte yandan koronavirüs nedeniyle zorda olanlar için dayanışma ağları kuran HDP’nin yardımları ise engelleniyor. Daha önce Elazığ ve Van depreminde de HDP’li belediyelerin yapmak istediği yardımlar engellenmişti.
Siyasi kampanya
Bu açıklamalar geniş tepkilere neden oldu. Gazetemize konuşan HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları, kamu kaynaklarının yandaşlara peşkeş çekildiğini belirterek, böyle dönemlerde sağlık hizmetlerinin parasız olması gerektiğini söyledi.
Sosyal medya tepkisi
Almanya’dan bir sosyal medya hesap sahibi şunları söylüyordu: “Almanya’da Merkel herkesin iban numarasını istedi. Hesaplara para yatıracak. Reis size iban verdi. Oraya para yatıracaksınız”.
Bir başka hesap sahibi “Sosyal devlet dediğin böyle olur, devlet vatandaşa değil, vatandaş devlete yardım ediyor” diye yazdı.
‘İnanmayın’
Bu kampanyaya siyasilerden de sert tepkiler geldi. CHP eski Milletvekili Eren Erdem twitter hesabında “Konu İmandan nasıl İBAN’a geldi onu da anlayamadım…” paylaşımında bulunurken, CHP Milletvekili Selin Sayek Böke “Halka para vermesini beklediğimiz devlet, halktan para istiyor!” cümlelerini paylaştı.
Gazeteci Nevşin Mengü ise, “Pamuk eller cebe ey halkım, kasa tamtakır kuru bakır” derken, gazeteci-yazar Ata Egemen Çakıl, “Canlı yayına çıkarak kendilerini Cumhurbaşkanı olarak tanıtan ve para isteyen şahıslara inanmayın” paylaşımında bulundu. Bu paylaşım üzerine gözaltına alınan Çakıl, daha sonra serbest bırakıldı. HDP Milletvekili Ahmet Şık “Yağma ve talan düzeninin suç ortakları çaldıklarını yerine koyarsa bağış kampanyasına ihtiyaç kalmaz” sözleri ile Erdoğan’ı ve kampanyayı eleştirdi.
CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’nun paylaşımı ise şöyle: “83 milyonun yıllardır işsizlik fonu, vatandaşın vergileri, sosyal dayanışma fonuna verdiği paralar nasıl iç edildiyse artık, şimdi de vatandaşına İBAN veren İBAN’la da kalmayıp böylesi bir dönemde faizle borç! veren bir anlayış
SOSYAL DEVLET mi o da ne?”
Hatimoğulları: Devlet halka vermeli
Erdoğan’ın başlatığı kampanyaya sert tepki gösteren HDP Milletvekili Tülay Hatimoğulları, komik rakamlarla yardım paketleri açıklandığını belirtti. Hatimoğulları, şunları söyledi: “Korona günlerinde iktidarın attığı bu adımlara dair şunu belirtmeliyiz: Zorunlu üretim, ki bu da programlanmalıdır, dışında herkesin evde kalması gerekiyordu. Koronavirüs Türkiye’de sert bir yükseliş gösteriyor. Ülke deneyimlerine bakılınca zamanında evde kalma koşullarını yaratan ülkelerde virüs bu kadar hızlı yayılmıyor. İktidar bunu yapmadı. Çünkü hele bu zamanlarda insanların yeme, içme, zorunlu ihtiyaçlarını devlet karşılamalı. Bunu bağışlardan ne gelirse mantığıyla değil, devlet bütün olanaklarını seferber ederek yapmalıdır. Özellikle böylesi zamanlarda sağlık parasız olmalıdır.
Oysa AKP ne yaptı? Komik rakamlarla paket açıkladı. Çünkü bu maliyeti karşılamak istemiyor. Bu devletin/iktidarın sorumluluktan kaçışıdır.
Bir diğer husus; tek adam rejimi dayanışma kampanyalarını kendinde merkezileştirmek istiyor. Her şeyde yaptıkları gibi toplumun farklı kesimleri arasındaki dayanışmasına tahammül etmiyor. Tekçi ve merkeziyetçi zihniyet burada da karşımıza çıkıyor.
Üretimin önemli oranda durdurulması ve işçilerin maaşlarının devlet tarafından ödenmesi talebi başta işçiler olmak üzere birçok sendikanın, siyasi partinin ve kurumun talebidir. DİSK diyor ki İşsizlik Fonu’nda birikmiş para buraya kullanılırsa işçilerin üç aylık maaşı karşılanır. Ancak hükümet bu önerilere de kulak tıkadı.
Halkın, ülkenin yedek akçesi, varlık fonu adeta çarçur edildi. Ülke kaynakları parsel parsel özelleştirildi, yandaşlara peşkeş çekildi.
Bizler dayanışmacı bir toplumuz ve bu bilinçle sivil dayanışma ağları kurmalıyız. Ancak iktidarın bu adımlarını yukarıda saydığımız gerekçelerle samimi, güvenilir bulmuyoruz. Bu iktidar insanlar için büyük bir tehdit olan koronayı da Allah’ın lütfu olarak görüyor. Daha da önemlisi bir pandemi sürecinde devletin asli görevlerini bağış ya da farklı uygulamalarla vatandaşın sırtına yüklemesini doğru bulmuyoruz.”
Cimri devletin cimri bürokratları
Öte yandan kendilerini kampanyaya katılmak zorunda hisseden AKP milletvekilleri, AKP’ye yakın iş insanları örgütleri ve bürokratların bağış konusunda oldukça cimri davrandıkları görüldü. AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş 3 aylık maaşını bağışlarken, Ağrı İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Faruk Tekin, kampanyaya bir aylık maaşıyla katıldı. Tek maaş bağışlayanlardan biri de Kırıkkale Belediye Başkanı Mehmet Saygılı oldu.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, Milli Dayanışma Kampanyası’na TOBB olarak 10 milyon lira destek sağlayacaklarını söyledi.
YÖK de cimri
Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK üyeleriyle ‘Milli Dayanışma Kampanyası’na’ birer aylık maaşlarıyla destek verdi. Saraç, kampanyaya kendisi ve bütün YÖK üyelerinin birer aylık maaşlarını bağışlayarak katıldıklarını duyurdu.
HDP’li adayın yerine mazbata alan Van’ın Tuşba Belediye Başkanı Salih Akman, kampanyaya 3 aylık maaşını bağışladı.
Elazığ Valisi Çetin Oktay Kaldırım 2, Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları 3, Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirdağ da 1 maaş bağışladı.