İstanbul’da 2 mahallenin şarbondan dolayı karantinaya alınması yurttaşlarda endişe yarattı. Şarbondan yatan hastaların durumunu inceleyen HDP’li heyet AKP politikalarının halkın sağlığını tehdit ettiğini söyledi
Ankara’nın ardından Mersin, Sivas, Trabzon ve son olarak da İstanbul’da görülen şarbon salgın yurttaşlarda endişe yarattı. Hayvancılığı bitirme noktasına getiren hükümet, et fiyatlarındaki yükselişi durdurabilmek için çareyi ucuz et ithalatında bulurken, halk sağlığını ise dikkate almadı. Brezilya’dan ithal edilen ve Ankara Gölbaşı’nda bir çiftlikte tutulan 4 bin büyükbaş hayvanda şarbona (Anthrax) çıkmasının ardından İstanbul’un Silivri ilçesinde iki mahalle aynı gerekçe ile karantinaya alındı. İstanbul’da şarbon şüphesiyle onlarca kişi çeşitli hastanelerde tedavi altına alındı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekilleri Hüda Kaya, Oya Ersoy, Züleyha Gülüm ve partinin İstanbul İl Eşbaşkanı Esengül Demir’in bulunduğu heyet, Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne gelerek şarbon şüphesiyle tedavi altına alınan hastalar hakkında bilgi aldı. Daha sonra hastane önünde açıklama yapan HDP’li vekil Ersoy, hafta sonu itibariyle Bakırköy Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne 25 hastanın başvurduğu bilgisini paylaştı. Başvuru yapan hastaların ayakta tedavi edildikten sonra taburcu edildiğini aktaran Ersoy, “Haseki Hastanesi’nde de 22 başvuru yapıldığını ve şu anda 2 kişinin yatarak tedavi altına tutulduğunu öğrendik. AKP iktidarının bu ülkede yıllardır sürdürdüğü politikaların halk sağlığını tehdit ettiğini yaşamaktayız. Bu durum, sınırsız ve denetimsiz hayvan ithalatının bir sonucudur” dedi.
İhmal olduğu açık
Yaşananlarda ihmal olduğunu belirten Ersoy, “Hayvanların denetimi neden yapılmıyor? Neden yerli hayvancılık tüketilip ortadan kaldırılarak bu halk ithal ete mahkum ediliyor? Ve bu durumun sonucunu neden halk yaşıyor?” sorularını yöneltti. Hayvanların denetimlerinde gerekli yönetmeliklere göre davranılmadığını söyleyen Ersoy, “Biz, yaşanan şarbon hadisesinde sadece İstanbul’u, Silivri’yi biliyoruz. Ancak bizler,tüm ülke çapında ne kadar hayvan ithal edildi ve nerelerde ne kadar hayvan şarbon tespit edilip itlaf edildi bunları bilmek istiyoruz. Halk sağlığının ne kadar tehdit edildiğinin açıklanması lazım” diye konuştu. Ersoy, Türkiye’nin tarımını ve hayvancılığını bitiren bu politikalardan vazgeçilmediği müddetçe gıda güvenliğinin sağlanmayacağının altını çizdi. Aynı zamanda, CHP İstanbulİl binasında basın açıklaması yapan CHP’li vekil Ali Şeker, “Ankara’da 100’e yakın ölen hayvan var” dedi. Şeker hastalığı ithal et yapılmasından kaynaklı Türkiye’ye yayıldığını belirtti.
Sonuç 15 Eylül’de
Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, olaydan 5 gün sonra, 31 Ağustos’ta açıklama yaptı. Brezilya ve İrlanda’dan toplam 6 bin 968 baş kesimlik sığır ithal edildiğini belirten Pakdemirli, sığırların İzmir Veteriner Sınır Kontrol Noktası’nda gerekli muayenelerinin yapıldığını, bu hayvanlardan 3 bin 9’unun Konya’daki işletmeye, 3 bin 959’unun da Ankara’nın Gölbaşı ilçesine bağlı Ahiboz Mahallesi’ndeki işletmeye alındığını açıkladı. Et ve Süt Kurumu (ESK)ise söz konusu etlerin piyasaya sürülmediği ileri sürdü. Çiflikteki hayvanlar için 26 Ağustos’ta başlatılan 21 günlük karantina süreci işletilirken, hastalık taşıyıp taşımadıklarının 15 Eylül’de belli olacağı kaydedildi.
İSTANBUL