Bilim Kurulu üyelerinin ‘AVM’lere gitmeyeceğiz’ söylemine rağmen, AKP’nin AVM’leri baş aşağı giden ekonomiyi canlandırmak için açtığını ifade eden HDP’li Beştaş, darbe tartışmalarından, ekonomiye kadar bir dizi başlığı değerlendirdi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, partisinin Diyarbakır il binasında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. AVM’lerin açılması konusunda Bilim Kurulu’nun açıklamaları ile AKP politikalarının uyuşmadığının altını çizen Beştaş, halka ‘AVM’lere gitmeyin çağrısı yaparken, ekonomik kriz, Nusaybin’de bir çocuğun polis tarafından kovalanması ve darbe tartışmaları ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
Beştaş’ın açıklamalarından bazı başlıklar şöyle;
Ekonomik kriz
“Milyonlarca insan açlıkla mücadele ediyor. Ekonomiden sorumlu bakan, damat göreve geldiği günden beri ekonomiyi batırdı. Bu sefer de başka bir damat sahneye çıkarılarak ürettiği SİHA’ların pazarlamasını yapıyor. İnsanlar aç, işsiz, güvencesiz yarınlarından umutsuz ama iktidar çıkmış ürettiği mermilerin, SİHA’ların tanıtımını yapıyor. ‘Bir mermi kaç para biliyor musunuz?’ diyen bir zihniyet, halka maske dağıtamaz. İş aş da veremez. Çünkü onun derdi iş aş değil, mermi, silah, İHA ve SİHA politikasıdır. İktidar ve yandaşlarının salgını fırsata çevirerek her gün kazandığı, işçi ve emekçinin her gün kaybettiği düzenin adı AKP düzenidir, rant düzenidir, yoksulluk, yolsuzluk düzenidir.”
Bölgede işsizlik
“Salgının derinleştirdiği ekonomik kriz Kürdistan illerinde 3 kat daha ağır yaşanıyor. Mevsimlik tarım işçileri turizm işçileri hep bölge insanıydı metropollerde çalışan Kürtler kendi illerine, yaşadıkları yerlere döndüler. Kürt kentlerinde dışarıya giden yaklaşık 60-80 bin mevsimlik işçinin 50 -80 bin turizm işçisinin, 100 binden fazla inşaat işçisinin de bölgedeki işsizliklere dahil olduğu bir dönem yaşıyoruz. Sadece Kürt illerinde yaşayanlar açısından salgın ile birlikte işsizlik 1,5 milyona yükseldi. Türkiye’nin iki bölgesinde toplam işsizliğin 3/1 olması adaletsizliktir” dedi.
Çelik’e ‘Demokrasi’ cevabı
“Dün AKP sözcüsü Ömer Çelik çıkıp demokrasinin namusundan bahsediyor. Namus kavramını ilke olarak kullanmayan biriyim. Çünkü namus kadınla eşleştirilen kadın cinayetlerine malzeme olan ve bu konuda çok yanlış değerlendirilen bir kavram olması sebebiyle ama ilk kez kullanacağım. Ömer Çelik’e atıfta bulunacağım. Demokrasi namusu kayyım atamak mıdır? Bize demokrasi namusundan bahsetmeyin siz demokrasiyi, hukuk devletini bitirdiniz, adaleti yerle bir ettiniz insan bu kavramı kullanırken biraz yüzü kızarır.”
Darbe tartışmaları
“Bütün devlet aygıtları onun elinde, kim kimin için darbe planlıyor bunu açıklamıyor. Günlerdir ‘darbe planı yapılıyor’ diyorlar ama Genelkurmayı, Milli Savunma Bakanlığı, iç-dış örgütü ile her şey AKP’nin elinde. Yaprak kımıldasa haberi olan AKP, evinden facebook paylaşımı yaptı diye camından konvoya laf söyledi diye gözaltına alınan AKP millete şunu yutturmaya çalışıyor; ‘ben mağdur ve masumum bana karşı darbe tehdidi var beni desteklemekten vazgeçmeyin’. Kendisi darbe pratiğini sürdürmeye devam ediyor. Barolara, odalara müdahale hazırlığı tam da darbe uygulamasıdır. Medya sosyal medyaya yönelik engellemeler tam da darbe pratiğidir Meclis’i çalıştırmamak darbe uygulamasıdır.”
Nusaybin’deki görüntüler
“Nusaybin’de bir polis, çocukları silahla kovaladı. Görüntüler medyaya yansıdıktan sonra kaymakam efendi ‘görevden aldık’ dedi. Peki 15 gün boyunca neredeydin? Görüntüler medyaya yansımasa ne yapacaktın? Üstelik taş attıklarını söyleyerek polisi haklı çıkarmıyor musun? Bütün bunların sorumlusu Süleyman Soylu’dur.”
Mezarlıkların tahribi
“Korona bahanesiyle, dikkatler korona salgınına çevrilmişken Kürt çocuklarının mezarları tahrip edilmeye, yıkılmaya devam ediliyor, ailelerin canından can almaya devam ediliyor. Bu konuda ne söylesek eksik kalır. Ne hukuk ne inanç ne etik hiç bir konu bu saldırıları izah etmeye yetmiyor. Bu Kürt düşmanlığının başka bir şekilde yürütülmesidir. Ve Kürtler bu iktidarın düşmanlığını çok iyi anladı. Mezarlar, ölü bedenler annelerimizin, bizlerin, bu halkın en hassas noktalarıdır. Buraya basmaktan vazgeçin. Bu düşmanlığınızın bir sınırı yok mu? Biz Diyanet İşleri Başkanlığı’nın her konuda fetva vermesine gerek olmadığını ama bu ölü bedenlere, mezarlara yapılan bu saldırılar karşısında bir çift lafının olması gerektiğini düşünüyoruz.”
AVM’lerin açılması
“Bilim Kurulu üyeleri dün TV’lerde, ‘AVM’lere gitmeyeceğiz’ dediler. Bilim Kurulu üyeleri alınan kararların yanlışlığını söylüyorlar. Peki Erdoğan çıkıp Bakanlar Kurulu toplantısından sonra hangi ölçüyle bu açıklamaları yapıyor. Neye dayanarak AVM’leri açtıklarını, sokağa çıkma yasaklarını kaç gün uygulayacaklarını ve sınırlarını ifade edebiliyor. Bilim Kurulu üyesinin ‘ben AVM’ye gitmiyorum’ dediği bir ortamda, yurttaşların gitmesine yol verilmesi ne anlama geliyor bunu kamuoyu takdirine bakıyoruz. Neden AKP AVM’leri önce açtı. Çünkü AKP bir AVM partisidir. İktidar aklı sıra baş aşağı giden ekonomiyi canlandırmak için bunları yapıyor. İstanbul’da deprem toplanma alanlarına AVM yapan zihniyetin halk sağlığı ile ne kadar ilgili olduğunu gayet iyi biliyoruz. Ben tüm yurttaşlara bir çağrıda bulunmak istiyorum; lütfen AVM’lere gitmeyin. AVM’lere gitmeyerek iktidarın bu politikasını boşa çıkarabiliriz, kendi sağlığımızı koruyabiliriz.
HABER MERKEZİ