İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, kayyum kararıyla demokrasi ve toplumun geleceğinin ipotek altına aldığını belirtti. “Bugün birlik ve dayanışmanın tam zamanıdır” ifadesini kullanan Birdal muhalefete dayanışma çağrısında bulundu.
İçişleri Bakanlığı tarafından Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kazandığı Diyarbakır, Mardin ve Van büyükşehir belediyelerine kayyum atamalarını değerlendiren İnsan Hakları Derneği (İHD) Onursal Başkanı Akın Birdal, kayyum atamalarının sadece Kürt halkının iradesini gasp etmediğini, aynı zamanda demokrasiyi ve toplumun geleceğini ipotek altına aldığını söyledi.
‘Karar siyasidir’
Bu saldırıları demokrasi güçlerinin birliği ve dayanışması ile püskürtülebileceğini vurgulayan Birdal, son yapılan bu hukuksuz uygulamanın halkta ciddi bir öfke uyandırdığını ve bu hukuksuzluğa karşı hakların demokrasi güçlerine katılımının kaçınılmaz olduğunu ifade etti. İnsan haklarına, demokrasiye dizginsiz bir saldırının önlenmesinin tek yolunun halkların ortak mücadelesinden geçtiğini sözlerine ekleyen Birdal, kayyum kararının hukuksuz, toplumun vicdanını yaralayan ve Kürt halkının iradesini gasp eden siyasi bir karar olduğunu bunun kabul edilemez olduğunu ifade etti.
Halkların demokrasi özlemi
Kayyum kararı ile demokratik cumhuriyetin önemi bir kez daha görüldüğüne dikkat çeken Birdal, “Hakların iradesi ve temsiliyeti olmadan bir gelecek hazırlanamayacağı görülüyor. 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde Türkiye halkları gönüllü birliğe olan özlemini ortaya koymuştur. Bu hem halkların hem de ülkenin çıranadır. Buna karşı konulmamalıdır ve bu özlem ve beklentinin karşısında direnilmemelidir ve halkın demokrasiye, insan haklarına olan özlemi bir an önce giderilmelidir” dedi.
‘Çözümsüzlükten kaynaklı’
Bir yandan bölgede ve Federe Kürdistan Bölgesi’nde süren askeri operasyonlar bir yandan da seçilmiş belediye eşbaşkanlarının yerine kayyum atanmasının Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklı olduğunu dile getiren Birdal, Kürt sorununun çözümsüzlüğünün daha çok düşmanlığı ve nefreti körüklediğini söyledi. Birdal, kayyum protestolarında halka dönük polis şiddeti bunun somut örneği olduğunu belirtti. Böylesine bir nefret ve düşman hukukunun kabul edilemez olduğunu dile getiren Birdal, protestolarda halka karşı şiddet uygulayan kamu görevlilerinin derhal görevden el çektirilip haklarında soruşturma açılıp ve yargılanmaları gerektiğini belirterek, insan hakları savunucuları olarak bu saldırıların karşısında duracaklarını ve gerekli yasal süreçler başlatılıncaya kadar takipçisi olacaklarını söyledi.
‘Meclis iradesi gasp edildi’
Yerlerine kayyum atanan belediye eşbaşkanlarının bir dönem önce milletvekili olduğunu hatırlatan Birdal, kayyum atamalarının sadece halk iradesine dönük bir gasp değil aynı zamanda Meclis iradesine dönükte bir gasp olduğunu kaydetti.
Öcalan’ın mesajından sonra kayyum
PKK Lideri Abdullah Öcalan ile yapılan son görüşmede Öcalan’ın sorunun çözümü için hazır olduğu mesajını verdiğini söyleyen Birdal, Öcalan’ın mesajından sonra Kürt halkının iradesine dönük böylesi bir saldırının tesadüf olmadığını belirtti. Öcalan’ın böylesi bir mesaj verdiği bir dönemde devletin saldırgan bir tutum takınmasının son derece tehlikeli bir tavır olduğunu vurgulayan Birdal, “Uluslararası tekelci sermaye ve silah tüccarlarının da bu tehlikeli gidişattaki payını da göz ardı etmemek gerekir. Kayyum kararı barışa, demokrasiye ve insan haklarına bir saldırıdır. Bu nedenle başta bölge halkı iradesi olmak üzere Türkiye toplumuna bir saldırıdır. Bu saldırılara karşı demokrasi güçlerinin ittifakı ve dayanışması sağlanmalıdır” diye ifade etti.
‘Savaş isteyen devlet aklı devrede’
Öcalan’ın son mesajında “Çözüm çabalarının Özal döneminden bugüne kontrgerilla tarafından sabote edildiğinin bilindiğini; çözüm karşıtı bu güçlerin bugün de aynı olmasa da savaş çıkaracak düzeyde bir potansiyeli taşıdıkları” mesajını hatırlatan Birdal, 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinden sonra ülkenin normalleşmesi beklenirken sorunu daha da derinleştirecek adımların atıldığını ve Öcalan’ın işaret ettiği gibi savaş isteyen devlet aklının yeniden devreye girmiş olacağını aktardı.
‘Kılıçdaroğlu bölgeye gitmeli’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun vakit kaybetmeden İstanbul, İzmir ve Ankara büyükşehir belediye başkanlarını yanına alıp bölgeye gitmesi gerektiğini ifade eden Birdal, CHP’nin HDP ile dayanışma içinde olduğunu göstermesi gerektiğini belirtti. Birdal, “Bundan sonra sıra kime geleceğinden çok ülkenin geleceği ile ilgili kaygı ile hareket etmek gerekiyor. Yoksa günlük hesaplarla bu saldırılar durdurulamaz. Bugün birlik ve dayanışmanın tam zamanıdır” dedi.