Akdeniz’deki kıyı erozyonu ve sellerden dolayı burada bulunan Antik şehirler dünya genelinde sular yükseldikçe, tarihi arkeolojik yapılar suya gömülecek ve ortadan kaybolacak. Araştırmacılar bu bölgelerin bazılarını korumak, ısrarla esen rüzgar ve dalgalara karşı koymak için mücadele verse de, her şey kurtarılamıyor. Almanya, Kiel Üniversitesi’nden coğrafyacı Lena Reiman başkanlığındaki ekip, yaptığı çalışmada deniz seviyesinin yükselmesinden kaynaklanan sel ve erozyon yüzünden, 2100 yılına kadar potansiyel olarak tehlike altında olan Akdeniz’deki 49 UNESCO Dünya Mirası Alanı’nı haritalandırdı.
Bugün de tehdit altında
Araştırmacılar, farklı seragazı konsantrasyonları seviyelerine dayanarak İtalya, Hırvatistan, Yunanistan, Tunus ve diğer ülkeler için deniz seviyesinin yükselmesi ve kıyı erozyonu ihtimallerini içeren 4 farklı senaryo oluşturdu. Sonra da, her bir miras alanı için durumun ne kadar korkunç olabileceğini sıraladı. Araştırmacıların tespitine göre gelecekte tehditlerle yüzleşebilecek bu alanların çoğu, şu an zaten tehlike bölgesinde yer alıyor. Bu alanların %90’ından da fazlası şu anki mevcut koşullarda risk altında bulunuyor.
En büyük tehdit Sur’da
Yüzlerce cami, anıtlar tarihi Tunus şehrindeki çeşmeler ve Türkiye’de Antik Likya bölgesindeki arkeolojik sitlerden Xantos- Letoon erozyon ve sel tehditlerinin ikisinden de kıl payı kurtulabilmiş durumda. En yüksek erozyon riski, kıyıya yakınlığı, kumlu malzeme bolluğu ve yüksek dalgalara sahip oluşu gibi birçok zayıf noktasıyla, Lübnan’da bir Fenike kenti olan Sur’da. En yüksek sel senaryosunda ise selin en kötü etkileri, ünlü lagünlerinin bundan sorumlu olacağı Venedik’te hissedilecek. Yaşanacak fırtınalar, Venedik ve lagünlerin %98’ini su baskını altına alabilir.
EKOLOJİ SERVİSİ